Şehrin görünümü baltalanıyor

Şevki Yıldırım

Mimarlar Odası Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özçelik, Canik ilçesinde çevre yolu üzerinden Samsun-Ordu karayoluna bağlanacak katlı yolun her yönden olumsuz olduğu sözlerini tekrarlamış. Yatırımların doğru yerde, doğru zamanda yapılması gerektiğini savunduklarını söylemiş."Canik"i bir duvarın arkasına hepsedecek girişimlerden geri dönülmesini istemiş. Kamu arazisinin ise 49 yıllığına bedelsiz olarak bir yatırımcıya vermenin Samsun'un tüm değerlerini ezerek şehre balta vuracağını anlatmış.

Selami Özçelik,Büyükşehir Belediyesi'nin bu kararından başka sahildeki dolgu alanlarına yapılmak istenen otellerin yasalar ve şehircilik kurallarına aykırı olduğu halde gerçekleştirilmesine dikkat çekmiş.

Mimarlar Odası Samsun Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Selami Özçelik, Canik ilçesinde trafiği rahatlatmanın en iyi ve doğru adımın ileride yapılması düşünülen Doğu Çevre Yolunu açmak olduğunu kaydetmiş. Özçelik, Bunun yerine mevcut çevre yolu üzerine stadyum, Gülsan Sanayi Sitesi ve Belediyeevleri kavşağından geçerek Petrol Ofisi Tesisilerine kadar uzanan bir Katlı Yol projesinin ihale edilmesidir. Canik yerleşimini adeta bir duvarın arkasına hapsedecek olan 1800 metre uzunluğundaki bu 'Katlı Yol' Canik Belediyesi'nin tüm itirazlarına, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin (KTÜ) bu projenin yanlışlığını ortaya koyan raporlarına rağmen uygulanmak istemesine karşı çıkmış. Sadece Mimarlar Odası mı? İnşaat Mühendisleri Odası da aynı şekilde karşı çıkıyor.

Selami Özçelik, Samsun'un tüm değerlerini ezecek ve kent rantının Samsun üzerindeki egemenliğini simgeleyen bir utanç abidesi olacak diye tanımladığı bir diğer konunun da Fener Plajının hemen yanındaki 20 dönümlük bir kamu arazisinin imar planı değişikliği ile DLH'nın kullanımından çıkarılarak Turizm Tesis Alanı'na dönüştürülmesi olduğuna dikkat çekmiş. Buarada daha sonra da 3 yıldızlı otel yapılmak üzere yatırımcısına 49 yıllığına bedelsiz olarak verilmesi olduğuna işaret etmiş Özçelik. Sonra da, "Biz Mimarlar Odası olarak bu iki otelde dolgu alanında ve 1947 yılında yapılan kadastro çalışması kayıtlarında denizin içi olarak gözüktüğünü belirledik. Üstelik tüm bunları belgeleriyle ortaya koyarak Mimarlar Odası olarak yargı yoluna da gittik" demiş. Ne olacak şimdi? Merak edilen bu.

DEMLENMİŞ ÇAY GİBİYMİŞ!

Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na sıvandığı için ilçe ilçe gezdiği söylenen Canik Belediye Başkanı Osman Genç AK Parti Alaçam ve Yakakent İlçe Teşkilatları'nda da sıcak karşılanmış. Canik Belediyesi Basın merkezinde görevli arkadaşımızdan gelen e-posta habere göre Osman Genç, AK Parti İlçe Başkanı Mehmet Gençoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşmüş. Genç burada, AK Parti'nin 10 yıllık değil, 150 yıllık bir mücadelenin adı olduğunu ifade etmiş. Veee "AK Parti 150 yıllık demlenmiş çay gibidir" diyerek benzetmesini de yapıvermiş. Osman Bey sanırız demli çayın keyfinden dem vurmak istemiş olmalı. Biz de demli çayın keyfi kadar uyku kaçıran özelliğini de hatırlatalım isterseniz. Genç ayrıca "İlkçağdan Cumhuriyete Canik" adlı kitabı tanıtmış. Canik Belediyesi olarak şimdi de Samsun'un ekonomi tarihini ortaya çıkaracak bir kitap hazırlığı içinde olduklarını söylemiş.

ALTINKUM GÜN SAYIYORMUŞ

Atakum Belediyesi tarafından bölge halkının nişan, düğün, toplantı, eğlence gibi çeşitli sosyal ihtiyaçlarını karşılamak amacı ile yaptırdığı Altınkum Sosyal Tesisleri'nde çalışmalar son aşamaya gelmiş. Nerden öğreniyoruz bunu? Atakum Belediyesi Basın sorumlularından Sefa Topuz arkadaşımızın bize gönderdiği e-posta'dan.

Altınkum Sosyal Tesisleri'nde kaba inşaatın bittiğin  Atakum Belediye Başkanı Metin Burma belirtmiş ve demiş ki; "Kaba inşaatı bitirdik. Şimdi sıra ince işçilik ve çevre düzenlemesi kısmına geldik. Tesisimizde fuaye, salonlar, gelin-damat odaları, tuvaletler, kantin, dinlenme salonlarının yanısıra 600 kişilik ve 200 kişilik kapalı mekanlar, 700 kişilikte bahçe kısmı mevcuttur. Bunun bölge halkının nişan, düğün, toplantı, eglence gibi her türlü sosyal ihtiyacını karşılayacağına inanıyorum" Metin Burma çalışmaya devam ediyor. Yani, kervan yürüyor.

RÜYADA KAR GÖRMEK

Rüyada kar görmek rızk ile yorumlanırmış. Rüyada karın üzerinde yürüdügünü görmek, beklemedigi bir yerden bir menfaat görecegine delilmiş. Rüyasında kar alıp sattıgını görmek, hasta ise iyileşeceğine; kar içinde yuvarlandıgını görmek, rızk bolluguna; karda kızakla kaydıgını görmek, para kazanmak için bir yolculuga çıkacagına; karda üşüdügü için ateş yakıp ısındıgını görmek, sevdigi bir kişi ile evlenecegine delalet edermiş. Karı mevsiminde görmek, sıkıntı ve kederi varsa kurtulacagına. Düşmanı varsa ona üstün gelecegine. Karı mevsimsiz görmek ise, soguk algınlıgına, hastalıga bazen de uzak bir yere çıkılacak bir yolculuga delalet edermiş. Rüyada her tarafı kaplayacak derecede şiddetli kar yağdıgını görmek gelecege yorumlanırmış. Karın az yağdığı ve yerleri tamamen örtmedigini görmek, o yere gelecek berekete delalet eder imiş. Rüyada üzerine kar yağdığını görmek bir suçtan dolayı hapse atılacağına; yağan karları üzerinden temizledigini görmek, tutuklu ise tahliye edileceğine, mevsiminde yağan karla ıslandığını görmek beklemediği bir yerden büyük bir menfaat göreceğine delaletmiş. Nereden mi çıktı şimdi rüya tabirliği demeyin. Karı görmedik, rüyasını görürsek ne olurmuş diye merakımızdandır. Hoşgörün lütfen. Bu gün de şaşkınlığımıza verin ne olur!

GÜZEL SÖZ

Toprak, sevdiklerimizi aldığı için mi böyle güzel kokar?
(Turgut Uyar)

BAŞKA ALET VAR AMA..


 
Baba Erenler elinde boş bir şişe ile giderken zaptiyeler yakalamış ve sormuşlar:
"-Sen rakının yasak olduğunu bilmiyor musun? Nedir elindeki bu şişe?"
Bektaşi, elindeki şişenin boş olduğunu söylemiş ama anlamıyorlar,  bakmış iş daha da kötüleşiyor: "-Be imanım bende zina aleti de var ama kullanmadıktan sonra ne işe yarar?"

HESAPLAŞMA

Temel Yahudiyi yakalamış ve okkalı bir tokat atmış.
Yahudi şaşkın: "-Neden vurdun?" diye sormuş.
Temel: "-Siz İsa peygamberi çarmıha germiştiniz"
Yahudi: "-İki bin yıl önce olmuş bir şey bu ya."
Temel: "-Valla pen yeni duydum."

SAAT

Adam yorgun halde eve gelir, karısı heyecanla kocasına koşar ve anlatmaya başlar:
"-Bugün ne oldu biliyor musun?"
Adam: "- Nerden bileyim?"
Kadın: "-Bizim duvar saati var ya, az kalsın annemin kafasına düşüyordu"
Adam: "-O saat zaten hep geç kalıyor"

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.