Selam; kullar arasındaki iletişimi ve barışı ifade ederken, Dua da; kulun Rabbı ile arasındaki yakınlığı ilan etmektedir. Her iki durum da Allah c.c.’ın Kur’anda kullarına bildirdiği konu başlıklarındandır. “Dua edin kabul edeyim” buyuran yüce Yaratandır. Bu davetle kullarının Rablarıyla sürekli iletişim halinde olmalarını, rızasının da bundan geçtiğini hatırlatarak; kulluğun kıvamında ve kalibreli olmasının dua ile mümkün olacağını bildirmektedir. “Duanız olmasa size ne diye kıymet vereyim” hatırlatmasıyla da yüce Allah; kullarıyla arasındaki değer ölçüsünü, kulun kendisine yönelişiyle izah etmiştir.
Dua; beşerin gücünü aşan konularda Allah c.c.’ın yardımını talep etmesi değildir sadece. Elbette kainatın sahibi olan Yüce Allahtan dua ile yardım istenir ve Yüce Yaratanın takdir etmesiyle de ilahi yardım kullara erişir. Ancak; duanın esprisi Allaha ihtiyaç duyulduğunda yönelmiş olmakla sınırlandırılamaz. Dua; Yaratanla –Kul arasındaki kıymeti ve rızayı anlatır. Kulun Rabbı karşısındaki acziyetinin ilanı ancak dua ile gerçekleşir. Bu; aynı zamanda, her şeyin sahibinin de Allah olduğunun kabulü anlamına gelir.
Yüce Allah dua ile ilgili bir çok format örneğini Kur’an göstermiştir. Ayrıca, duanın sadece yardım için yapılmayacağını da bildirmiştir. “Kolaylık ve rahatlık zamanlarda yapılan duanın, zorluk zamanlarda Allahtan istenen yardımın lütfu için referans olacağını yine Yüce Allah bildirmiştir. Duayı küçümsemenin Yaratanın bu beyanlarını da küçümsemek olacağı, duayı sıradanlaştırmanın da duayı küçümsemek anlamına geleceği toplumsal kabullerden anlaşılmaktadır. Duada mutlaka renkli ve zevkli kelimelerden oluşan cümlelere gerek yoktur. Dua; kalbi duygunun, zihni kodlar üzerinden dil ve gönül ile Yaratana arz edilmesidir.
Selam; kullar arasındaki barışı ve muhabbeti anlatır. Selamlaşan insanlar; birbirlerinin yanında ve yardımında olduğunu ilan ederler. Allah ile kullar arasında oluşturulan muhabbetin pratik formu nasıl ki dua ise, insanlar arasındaki muhabbetin ve dostluğun habercisi de; selamlaşmaktır. Selamı aranızda yaygınlaştırın ilahi tavsiyesi, selam sayesinde insanların birbirlerinden emin olacaklarını anlatmaktadır. İnsanlar arasında bir çok sosyolojik ve toplumsal fark olsa da; en asgari ilişki şeklinin yine selam olması gerektiği yüce Yaratıcı tarafından bildirilmiştir.
Cahiller size sataşsa da onlara selam deyin geçin bilgisini veren Kur’an; böylece en kötü ihtimal ve şartlarda da, insanlar arasında barışın devamını, bunun da selamla sağlanacağı bilgisini vermektedir. Selam; insanlar arasında eşitliğin ve birbirlerine karşı; barış ve selamın teminatıdır. Selamlaşarak toplumun huzur garantisi sağlanmaktadır. Selamla başlayan iletişim; en kötü şartlarda bile yine selamla yani barışla yürümekte ve sonuçlanmaktadır. İnsanlar arasında selamla teminat altına alınan barış; başka her hangi bir yöntemle ve gayretle elde edilemez. Selamın yaygın olduğu ortam ve toplumda; yapancı ve başkası, diğeri ve öbürü, düşman ve buğz söz konusu olmayacaktır.
Dua ve selam; insanların dikey olarak Rablarıyla, yatay olarak da birbirleriyle muhabbet içinde yaşamalarının yöntemi ve teminatıdır. Bu ilahi kavramlar ve bunların pratiğe dönüştürülmüş hallerini ucuzlatmak yanlış olur. Çünkü bu pratikler aynı zamanda ibadettir.