Sezon başından bu yana yazmış olduğum yazılarımın çoğunda sürekli hocamız Hüseyin Kalpar'ı eleştiriyor, hiç bir zamanda kendisine katılmadığımı siz sevgili okuyucularıma ve büyük taraftarlarımıza da söylüyordum. Hatta kendisinin hocalıktan daha çok bir şovmen olduğunu belirtiyordum. Nedeni ise haftalardır, özellikle geçen hafta GBB maçındaki oynanan oyun ve saha içindeki ne olduğu bilinmeyen sistemden yani sistemsizlikten, özelliklede gayri ciddilikten belli değil miydi? İşte bu haftada başka bir örneği Rizespor maçında yaşadık ve bakın ne hallere düştük. Kısacası 2 hafta önce neydik şimdi ne olduk.
Aslında Kalpar'ı daha çok eleştirmek, hatta yerin dibine sokmak isterdim. Fakat buna büyüklerimden almış olduğum terbiyem ve saygım müsade etmiyor. Düşünün ki bir tarafta bu hafta yan gelip yatan evinde, ekran başında şampiyon olarak Süper Lig'e çıkmış Mersin İ.Y. Diğer tarafta ise 5 yıl önce küme düşmemize, "burayı herkes iyi okusun lütfen":Evet, 5 yıl önce küme düşmemize neden olan ve bizi o yıl hiç düşünmeyen sözde Karadeniz takımı olan Rize takımını hatırlayın. Rize'de ki Rizespor-Denizlispor maçı dün gibi gözümün önünde. Onlar o zaman bize ne yaptılar peki? Birde bugüne bakalım. Kendisine 1 puan yetmesine rağmen savaşan, çok koşan her türlü provakasyonu yapan yine Rizespor'du.
Evet, biz ne yaptık? Stat dolmuş Avusturya-Viyana'dan bir uçak dolusu insan ve Almanya'dan da maça gelenler varken, her maçta olduğu gibi her şey mükemmelken, hele hele o Maraton trübününde ki kareografi yok muydu? Süperdi. Teşekkürler arkadaşlar. Tabi ki herkesin yüreğine, emeğine, duygularına sağlık. İşte bu haldeyken bile maç alamıyoruz. Yine 30 dakikada 2 gol yiyoruz. Sahada ki arkadaşların bazıları maçtan sonra "Bizim için Samsunspor bitti, artık burda oynamak istemiyoruz, bizler bu protestoyu hak etmedik" demişler. Peki şimdi soruyorum: "Beyler, geçen yıldan beri can havliyle içeride ve dışarıda kışın ortasında yazın sıcağında sizi aslanlar gibi destekleyip, bağırına basan, hele o ilk yarıdaki olaylı Rize maçını unutmayan, amaçları sadece şampiyon olarak Süper Lig'e çıkmak isteyen bu büyük taraftara, sizin 2 haftada aldığınız mağlubiyetler yakıştı mı? Onlar bunu haketmiş miydi? Beyler kendinize gelin! Kimse Samsunspor'un üstünde olamaz! Dünya'da 3 rengi olan tek takımız. üçüncü rengi de hangi acı olayla aldığımızı tüm futbol kamuoyu biliyor. Bunuda size hatırlatayım" Dahi hocamız Hüseyin Kalpar geçen hafta nasıl yöneticilerimizi kandırıp ve uyutup da Antep'e maç oynamak yerine iki gün tatile götürdüyse, bu hafta da kendisi o tatili kıskandığı için tatile çıkmıştı galiba. Ne dersiniz haksız mıyım?
Artık söyleyecek söz bulamıyorum. Fakat sezonun son yazısında diyorum ki: "Hafta içinde hocamız Kalpar, Hürriyet Gazetesi'nde ki demecinde, "Ben olmasaydım küme düşerdik(düşerdiler)" demesi yok mu? İşte bu adam bu sözleriyle beni öldürüyor. Haksızda sayılmaz yani. 25000 TL aylık alan o. Pirimleri ödeniyor. Kimse sana sahip çıkmazken yönetim arkanda duruyordu. Son yapmış olduğun demecinle ilgili, yönetimden bir Allah'ın kulu çıkıpda sana karşı açıklama yapmayıp da meydanı sana boş bırakırlarsa konuşursun tabi Kalpar Efendi! Ama ben sana bu meydanı buradan köşemden yetebildiğim kadar boş bırakmıcağım diyorum ki senin hafta içindeki yapmış olduğun yorumuna karşılık: "Asıl senin çekilmez kaprislerin ve sen olmasaydın bu takım Şampiyon olurdu" Ne demişler: "Her hayırdan bir şer, her şerden de bir hayır doğar" demekki sana bundan sonra hani vardı ya 15 gün önce dediğin bir söz artık burdan gidip huzur evinde yaşlıları ziyaret edip onlara Samsunsporumuz'u nasıl şampiyon yapamadığını anlatmak düşüyor...