Sendikalar çalışanların hakkını savunmak için var

Sendikaların asıl kuruluş amacının hakkı yenen çalışanlarına insanca yaşamanın gereği olan her türlü hakkı, hukuk kuralları içerisinde sağlamaya çalışmak olduğunu kaydeden.

“10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Aktif Eğitim-Sen Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, “Vicdanıyla cüzdanı arasında sıkışıp kalmayan, okullarda güvenlik görevlisi olmayan, evrak memurluğu yapmayan, itibarı ayaklar altında olmayan, fikir ve vicdanları ipotek altına alınmayan eğitimcilerin olduğu bir ülkenin ancak demokrasiden nasibini alacağını, dünyada söz sahibi olacağını düşünüyor ve bunun için mücadele ediyoruz.” dedi.

Hak arama mücadelesinin insanlık tarihi ile başladığını belirten Zor, “Habil Allah (c.c)'ın kendine verdiği hakka sahip çıktığı için Kabil tarafından öldürülmüştür. Bundan sonraki süreçte de gerek insanların doğuştan gelen gerekse sonradan kazanılan hakları hep birilerini rahatsız etmiş, büyük balık küçük balığı yutar mantığıyla hareket edenler insanların haklarını hukuklarını hiçe saymış, çiğnemiş hatta gasp etmiştir. Haklarını geri almak için bireysel mücadelede yalnız kalan, dikkate alınmayan, sesini duyuramayan insan, zaman içerisinde çeşitli şekilde örgütlenerek sesini duyurmaya, hakkını aramaya çalışmıştır. İşte çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sendikaların asıl kuruluş amacı hakkı yenen, hakkı çalınan, hakkı gasp edilen çalışanlarına insanca yaşamanın gereği olan her türlü hakkı, hukuk kuralları içerisinde sağlamaya çalışmak olmuştur.” dedi.

Aktif Eğitim-Sen olarak hak, hukuk ve adalet anlayışı içerisinde her türlü haksızlığa, yolsuzluğa adaletsizliğe karşı durarak fedakarca çalışan öğretmenlerin sesi olmaya çalıştıklarını belirten Sefa Zor, “Bunu asli bir görev biliyoruz. Bugün öğretmenlerimizin her zamankinden daha fazla maddi ve manevi haksızlığa, hukuksuzluğa, itibarsızlığa uğradığını görüyor bu durumun bir an önce son bulmasını istiyoruz. Fikri hür, vicdanı hür nesilleri yetiştirecek olan öğretmenlerimizin vicdanlarının ve fikirlerinin ipotek altına alındığını, mülakat yoluyla liyakatin yerlerde süründüğünü üzülerek ifade ediyoruz. Evinin, arabasının borcunu ödemek, ailesinin masraflarını karşılamak için kredi kartlarına, banka faizlerine mecbur bırakılan öğretmenlerin, vicdanıyla cüzdanı arasında sıkışıp kaldığına tanıklık ediyoruz. Bizler vatanını, milletini ve bütün insanlığın geleceğini düşünen eğitimciler olarak sadece kendi derdimizle değil, ülkemizde ve dünyada yaşayan diğer insanların da derdiyle dertleniyoruz. Onlara reva görülen, insanlık onuruyla bağdaşmayan haksız ve hukuksuz tüm davranışları şiddetle kınıyoruz.” diye konuştu. CİHAN