Yoğunlaşan tartışmalar, gerilen ve güven bunalımı yaşayan toplum yapısı, idealden uzaklaşan siyaset, iş ve aş üretmeyen ekonomiyle uçurumun kenarına kadar gelindiğini işaret eden MHP İl Başkanı Abdullah Karapıçak, bugün milletin en büyük talihsizliğinin, önünde duran felaketin derinliliğini ve dehşetini anlamaktan aciz, akıl ve kavrayışları kısır, ahlakı zayıf ve yetersiz bir siyaset kadrosunun sorumluluk üstlenmek olduğunu kaydetti.
DENGELİ KALKINMA SAĞLANAMADI
Açılımlarla, Türkiye'nin her yanını açma ve dağıtmanın peşinde olan iktidarın, artık ülkeye büyük zararlar vermeye başladığını söyleyen Karapıçak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Bu karışık ve bulanık ortamda, Türkiye ekonomisi açısından umut verici en ufak bir gelişmeye dahi şahit olunmaması, bizim endişelerimizi haklı olarak artırmaktadır. Üretimde bir kıpırdanma, işsizlikte bir azalma, krizde bir gerileme henüz ortaya çıkmamıştır. Meselenin kaygı verici tarafı ise, ekonomiden kaynaklanan sorun ve sıkıntılar geri plana itilmiş, önemsiz ve ilgiden mahrum bir alana terk edilmiştir. İnsanımızın gelir ve geçim düzeyini yükseltme amaç ve hedefinden gün be gün uzaklaşan AK Parti hükümeti, dengeli bir şekilde gelişme ve kalkınmayı da sağlayamamıştır."
KARAPIÇAK: DEPRESYONA GİRDİK
Karapıçak, "Bugün Türkiye ekonomisinin resesyon şartlarından, müzmin bir depresyon durumuna çoktan geçtiğini söyleyerek, makro ekonomik göstergelerin işaret ettiği ekonomideki çalkantı ve çöküş bu tespitimizi doğrular nitelikte oduğunu ifade etti. Karapıçak, "Nitekim bu göstergelerin en başında; sanayi üretimindeki olumsuz gelişmeler bulunmaktadır.Bu kapsamda, sanayi üretimi 2009 yılı Eylül ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,6 azalırken, imalat sanayi üretimi de yüzde 9,3 gerilemiştir. Ayrıca sanayi üretiminin aylık bazda Ağustos ayından Eylül ayına takvim ve mevsim etkilerinden arındırılarak değerlendirildiğinde; 0,3 puan düştüğü görülecektir " diye sözlerine ekledi.
İFLASLAR KAÇINILMAZ
Ekonominin var olan kapasitesini kullanmadığını, doğal olarak eksik kapasite ile çalışan işyerlerinin yeni yatırım yapamamadığını ve yeni istihdam oluşturamadığından yakınan Karapıçak, sözlerine şöyle devam etti: "Hatta kapasite yetersizlikleri beraberinde birçok sorunu ortaya çıkarmanın yanı sıra iflaslara, işyerlerinin tasfiyesine ve el değiştirmesine de neden olabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus bulunmaktadır. İflaslar kolay aşılabilecek ve savuşturulabilecek sosyal ve ekonomik bir afet değildir. Eğer gerekli ve yeterli önlemler alınmazsa, ekonomik sistemin derinlerine saplanıp kalmakta ve üretim sistemini işlemez hale getirme riskini içinde taşımaktadır" dedi.
Ercan ÜSLÜ