Onu 16 yaşında evlendirmişlerdi.Düğünden iki ay sonra savaş patlak verdi. Kocasını askere aldılar. 6 ay sonra da ölüm haberi geldi. Kimsesizdi, hiçbir geliri yoktu. “Bu tazeliğiyle yapayalnız durması yakışık almaz” diyen köyün yaşlıları, onu bir savaş gazisi olan Topal Yusuf ile evlendirdiler.Üç yıl sonra Şerife Gelin’in bir kızı oldu. Küçük kıza Elif adını koydular.
Genişleyen cepheye mühimmat taşınması için köylere haber salındı, Şerife gelin bu görevi almıştı. Kağnısına top mermileri yüklendi. Oraya kadar sırtında taşıdığı kızı Elif için top mermilerinin arasında bir yer ayarladı. Tek korunma aracı yün yorganını da top mermilerini ve kızını yağıştan korusun diye, kağnı üzerine örttü, azimle, hırsla kağnı arabasının önünden tüm engelleri delercesine yürüyordu.
Şerife Gelin’in karnı açtı. Lakin açlığı dert etmiyordu. Biricik Elif’i aklına geldi. Tabii ki Onun da karnı zil çalıyordu. “Elif’imi azıcık emzirebilseydim” dedi. Elif uyuyordu; zaten uyansa da bu soğuk havada emzirilmezdi. Şerife Gelin iyice üşümüş, titriyordu.Durmanın ölüm olduğunu bildiğinden ilerlemeye çalışıyor, kendini güç-bela kağnının üzerine attı. Tatlı bir uykunun etkisine girmişti, bedeninin varlığını hissetmiyordu. Sonunda bütün ışıklar söndü, her şey karanlığa gömüldü.
O gece kar tipisinde sabaha kadar yürüyen genç bir kadının kışlaya kadar gelebildiği, şehre girmek nasip olmadan şose kenarında donduğu anlaşılmıştı.Genç kadının ölüsünü kaldırıp götürecekleri sırada yorganın altından çığlık kopararak ağlayan bir çocuğun feryadını duyuldu,otlarla sarılmış top mermileri arasında birleştirilmiş çulların içinde kundaklı Elif’ti
Güzel yurdumun kan ile yoğrulmuş topraklarından geçmişte olduğu gibi, bu günde ,yarında çıkacak Şerife Bacı ruhunda binlerce vatan sevdalısı annelerimiz, bacılarımız .
Bunu söyledikten sonra duraksıyorum.
Giyiminden dolayı dışlananlar ,ayrımcılığa maruz kalanlar. Kamusal alan sözü ile çerçevelenenler, okullara giyiminden dolayı alınmayanlar. Ödül törenlerinde başarısının sevincini yaşamayı beklerken kovulanlar, asker oğlunun yemin törenine heyecan ile gidip de içeri alınmayanlar. Katıldığı milli bir bayramda başı açık hemcinsi tarafından tartaklanarak tören alanından uzaklaştırılmaya çalışan kadından.Ordu evindeki etkinliğe çağrılıp giyim tarzından dolayı oraya giremeyen küstürülmüş kadınlarımızdan ,kızlarımızdan kaç Şerife Bacı ruhunda insan çıkartabileceksiniz ?
Evlendirme programlarında boy gösteren, vitrinde teşhir edilen bir mal gibi kalabalıkta kendini beğendirmek için her türlü yolu deneyen , çeşitli yarışmalarda kişiliğini, kadınlığını unutan yada unutturulan ve bunları izlerken dünyayı unutan kızların kaçından Şerife Bacı ruhu veya azmi çıkar?
Sadece para kazanmak adına, taklitten ileriye gidemeyen fakat taklidini saçmalıkta geçmek için kalitesini düşüren okul film veya dizilerinde ki saçmalıklarla büyüyen ve okulda kimseye saygısı olmayanı, toplumdan uzaklaşmış, kendi dünyasına yaşarken, ne tarihini, ne atasını ,ne örf ve adetini bilmeyerek yetişen çocukların kaçında Şerife Bacı ruhunu bulacaksınız?
Giyim tarzı kapalılardan farklı olan ve o giyimin içerisinde vatan sevgisi taşıyan açık giyimli kadınlarımızın, kendi ideolojik yaklaşıma veya dini bakışına yaklaştırmaya çalışanların dışladığı o insanlardan kaç tane Şerife Bacı ruhu çıkacak ?
Devletimiz demokrasi dedi, uçuk fikirler meydana çıktı, meydana çıkan fikirler başkasına zarar vermediği sürece kimsenin umurunda mutlaka olmaz fakat o demokrasi lafının altından, her türlü değere, tarihimize, atalarımıza saldırılması çok olumlu bir yaklaşım değildir.
Devletin tüm bu kopuklukları, ayrışma mantığını ve kendisini başkalarından üstün görmeye çalışan hastalıklı ruhların bir arada tutulması ve birer Şerife Bacı olmazsalar da Şerife Bacı ruhlarını yaşatacak ortak bir kültür anlayışın için adım atma zamanı gelmişte geçiyor.
Devletin çok acil ekranlarda ki yozlaşmaların önüne geçmesi gerekmektedir.