Sevemedim

27 Mayıs"ta yalan ve iftiralarla darbe yaptırıp, milletin seçtiği; Başbakanı ve Bakanları idam eden köhne, karanlık ve yamyam zihniyeti sevemedim!
 İlk, Orta ve Lise yıllarımda 27 Mayıs"ı Bayram diye öğretip sonra kaldırdılarsa da…
68 kuşağı diye gaz vererek gençliği birbirine kırdıranları sonra da 12 Mart"ı yaptırıp, 27 Mayıs"a karşılık üç, üç diye kırılası parmaklarını kaldırıp, üç genci idam eden, karanlık prensleri sevemedim!
Birbirlerine karşı her türlü entrikayı çevirip, kazık atıp, dolap döndürseler de…
Beyinlerinde; İlim, Teknoloji ve Vatan sevgisi taşıması gerekenlerin maalesef vahşet sevdası dolu beyinlerinin tatmini için, 70"li yıllarda on binlerce gencimizi birbirlerine kırdırarak, gençliğimizi çalanları ve eserleri olan vahşetleri üzerinden makamlar elde eden iblisleri sevemedim!
12 Eylül"ü yaptırıp,  kendi yaptırdıkları katliamları önledilerse de…
Ülkemizin 80 ve 90"lı yıllardaki kalkınma hızını kesmek için PKK"yı çıkaran; binlerce sivilin katlini, askerimizin şahadetini, kaynaklarımızın hebâ olmasını sağlayan kanı bozukları sevemedim!
İşi biten kuklalarını paketleyip teslim etseler de…
İrtica geliyor, Cumhuriyet elden gidiyor yaygaraları ve karanlık senaryolarla, faili meçhul cinayetlerle milletimizi kamplara bölen, zırt-pırt yürüyüş yaptıran sonra da her türlü pislikleri ortaya saçılanları sevemedim!
Cunta sever karanlıklar prensi olup, vatansever olduklarını iddia etseler de…
Binlerce faili meçhul cinayeti, gasp ve hırsızlığı yapıp, kimin uşağı olduklarını bile anlayamayacak kadar gözü dönmüş olanları, ordu donatacak kadar silah ve mermiyi krokilerle gömenleri,  kendi öldürdükleri kişilerin cenazelerinde timsah gözyaşı döken soysuzları sevemedim!
Yıllarca işgal ettikleri makamlar, Milletimizin kutsadığı yerler olsa da…
Emekçinin sırtından geçinen sarı sendikacıları, yüzlerce daire, yüzlerce dönüm arazi sahibi olan ve maaşları 15 ila 100 milyar lira arası olan kanuna uygun hortumcu ağa bozuntularını sevemedim!
Her ne kadar işin iç yüzünü bilmeyen bazı zavallılar ağalarına sahip çıksalar da…
İkiyüzlüleri, karanlık odakları, karanlık prenslerini, vahşet heveslilerini, mevkii ve makam için yapamayacakları iş, satamayacak değerleri olmayanları nasıl seveyim!
İnanıyorum ki siz de sevmezsiniz böyle yaratıkları…
Öyleyse süpürelim gitsin bunları hukuk eliyle kanalizasyona…
Sifon yerine itfaiyeler su sıksın peşlerinden…
Ya da, yine aklayalım, paklayalım da herkes yerine mi dönsün?
Biz de dönelim mi ta, 1960"lara, 70, 80,90 ve 2000"lere…
Diğer milletler uzaya giderken bu büyük millet,  yüce devlet tekrar mı uğraşsın uğursuz, beyinsiz, satılmış uşaklarla!
Ben tekrarın olmayacağını umuyorum.
Olmamasını da diliyorum...