Oynamayacak gelin yerim dar dermiş, bu Atasözünü söyleyenler iş yapmak istemeyenlerin kendilerine ürettikleri çıkış yollarını anlatmak amacıyla söylenmiş olup, lokman hekimin de bu minval üzere çok güzel bir sözü var,büyük üstad Her şeyin bir çaresi vardır ama bahane'nin çaresi yoktur şeklindeki ifadesi de bu atasözünü destekler mahiyettedir. İnsanlar bir işi yapmak istemedikleri zaman o kadar mükemmel mazeretler üretiyorlar ki duyan da gerçek zannedip inanıyor. Aynı olayı çözmek istediklerinde ise taşın altına ellerini koyup çözüyorlar. Siyaset yapan insanlar da bu konuda bir hayli becerikli olduklarından yapmak istemedikleri her icraat için mükemmel mazeretler üretiyorlar.
Dün yerel bir gazetemiz Vezir Hazretlerini manşet yapmış ve Gülsan Sanayi Sitesinin şehre yakışmadığından kaldırılması gerektiğini ancak bunu kimseye anlatamadığını söylemiş. Burada iki konunun üzerinde durmak istiyorum birincisi bu gazete daha düne kadar Vezir hazretlerini yese doymuyordu şimdi adamı manşet yapmış olması bir hayli düşündürücü, zira son dört, beş yıldır böyle bir haber yapmaz iken şimdi neden yaptığına anlam veremedim. Sanırım ilerleyen günlerde bunun nedenini anlatacak birileri çıkar.
Üzerinde durmak istediğim ikinci husus ise vezir hazretlerinin yaptığı açıklama adamı dinleyen zanneder ki yaptığı uygulamalarda halkın onayını alıyor, insanları memnun ederek icraat yapıyor. Yaklaşık on üç yıldır Belediye başkanlığı yapan bu zatı muhterem hangi icraatında vatandaşı memnun etmiş çok merak ediyorum, Modern pazarı yıktığında perişan olan bin civarındaki esnafı mı mutlu etmiş? Kamyon pazarını taşırken Bafra garajında mağdur ettiği esnafı mı mutlu etmiş? Otogar'ı taşırken mağdur ettiği ilçe minibüslerini mi mutlu etmiş? Çevre yolunu yaparken kamulaştırdığı binalarda mağdur ettiği vatandaşları mı mutlu etmiş? Hafif raylı belasını bu şehre getirdiğinde mağdur ettiği onca esnafı ve vatandaşı mı mutlu etmiş? Yoksa Saathane meydanını boşaltmak için mağdur edeceği ikiyüz civarındaki esnafı mı memnun etti de biz bilmiyoruz.
Bu konuda memnun ettiklerini de yazmaz isek haksızlık etmiş oluruz bazı yandaşlarını yasaları tanımaksızın mutlu ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz örneğin yasal olarak Balıkçı Fevzi'ye verilmesi mümkün olmayan Batıpark'taki Balıkçı lokantasını her şeyi göze alarak nasıl verdiğini hep birlikte gördük. Belediyedeki ihalelerde kimleri kayırdığı açıkça ortada, hafif raylı sisteme alınan personelde kimleri kolladığı belgeleri ile ortada, yurt dışına gidip oralarda karıştırdığı haltları da yazınca dudaklarınız uçuklayacak.
Bunca zulme, numaraya, adam kayırmaya rağmen kalkıp,anlatamıyorum ifadesini kullanmasına ne demeli, bu kadar güzel numarayı komedyen Ata Demirer dahi yapamaz. Gülsan Sanayii Sitesini kaldırmak isteseydi şimdiye kadar elli defa kaldırmıştı ama işine gelmedi çünkü orada çok sevdiği dostları vardı, birde en önemlisi Gülsan Sanayii sitesinin altında hazine yok ama Saathane meydanının altında bulunan hazineler değil Vezir hazretleri ve Şürekasına bir ülkeye yetecek kadar fazla. Dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama Büyükşehir Belediyesinin bu güne kadar kazdığı bölgeler hep bu işlerin çok yoğun olduğu bölgeler. Amisos tepesi, Batıpark, Bayraktepe, şimdi de Saathane Bölgesi. İşin enteresan yanı A Takımı davasında ilk iddianame hazırlanırken Tarihi eser kaçakçılığı vardı, daha sonra nasıl oldu ise!.. o bölüm iddianameden çıkartıldı.
Yıllarca insanları kandırarak keser gibi kendisine yontmasını beceren vezir Hazretleri artık sonunun geldiğini ve bu numaraları kimsenin yutmayacağını unutmasın. Artistlik yapmak istiyorsa Yeşilçam'a gitsin oraya da gidemiyorsa Alaçam'a gitsin sevsinler numaralarını neymiş efendim kimseye anlatamıyormuş, işine gelmeyince anlatmaya gerek yok, işine gelince anlatmak gerek öyle mi? Şayet dürüst idiysen Saathane projesinde de aynı hassasiyeti gösterseydin ya, ne oldu cebine mi dokundu da hiç taviz vermeden derhal planı geçirdin? Şu saltanat bitmeden biraz daha götüreyim diyorsun ama bu yaptıklarının burnundan fitil, fitil geleceğini unutma, zalimin zulmu varsa mazlumun Allah'ı var. Kalın sağlıcakla