ŞEYHİ UÇURMAYA ÇALIŞAN MÜRİTLER
Beni tanıyanlar çok iyi bilirler
ki bir şeyi iyice araştırmadan,
irdeleyip sağlam kanaat sahibi
olmadan ne haber yaparım ne de köşe
yazarım, yaklaşık altı yıldır bu mesleğin
içerisindeyim ne yazdığım köşe
yazılarından ne de yaptığım haberlerden
yalan ve iftira nedeniyle tek bir ceza
almadım ancak yaptığım eleştirilerde
eleştiri sınırını aştığım düşüncesi ile
bazı hakimler tarafından ceza aldım.
Yerel mahkemeler tarafından bana
verilen cezaların büyük bir kısmı
yüksek mahkeme tarafından bozuldu,
üzülerek ifade etmek gerekirse adliyeye
de siyaset girmiş durumda olduğundan
bazı Hakimler özellikle bize ceza vermek
için uğraş verdiklerini çok iyi biliyorum
ancak biz bu güne kadar sadece ve
sadece Rabbimizden korktuğumuz
için vicdanen rahat olduğumuzdan
hiç bir konuda yapılanlardan en ufak
bir rahatsızlık duymadık. Her ay sonu
Avukatımla Mahkeme evrakı çalışırız son
aylarda mahkemeler bitme noktasına
gelince Avukatım bu dosyalar bitti
şimdi ne yapacağz deyince merak etme
yenileri gelir biz bu işi yaptıkça işsiz
kalmayız dedim.
Aslında anlattığım detayla bugünkü
konumuzun uzaktan yakından ilgisi
yok, konumuz çok farklı bir konu
sadece konuya girmeden önce siz
değerli okurlarımıza bazı detayları verme
gereği duydum, malumunuz yerel
seçimlere dört aydan biraz daha fazla bir
zaman kaldı, aday adayları harıl harıl
çalışıyor, bazı uyanık sahtekarlar da
aday adaylarına yanaşıp ben falanca
gazetede istediğim haberi yaptırırım
deyip onları söğüşlediğini öğrendim
aday adayı arkadaşların tamamından
ricam kendilerine aracı aramalarına
gerek yok tüm gazetelerin reklam
departmaları da haber bölümleri de
herkese eşit mesafede açıktır, özellikle
ben daha önce kavgalı olduğum bir çok
arkadaşın gelip görüşmesinde onlara en
ufak problem çıkarmadan tamamı ile
görüştüm. Geçmişte yaşanan kavgalar
farklı şeylerdir gazetecilik yapmak
farklı bir şeydir insanlarla geçmişte
olan sıkıntılar gelip geçmiştir, gereği
yapılmıştır, merhum Ecevit siyasette ve
Devletler hukukunda ezeli dostluk veya
ebedi düşmanlık olmaz demişti, bu çok
doğru bir sözdür. O nedenledir ki aday
adayı arkadaşlarımızın sahtekarlara
kanmamalarını, gidip bizzat gazeteciler
ile görüşmelerini tavsiye ediyor ve asıl
konumuza geçiyoruz.
Geçtiğimiz Pazartesi günü
gazetemizin manşetinden Yusuf ziya
Yılmaz'ın Ak Partinin on puan gerisinde
olduğunu yazmıştık, aradan bir kaç
gün geçince Başkan'ın yarı resmi
el ahram gazeteleri anında harekete
geçip Başkanın oyunun yüzde altmış
olduğunu yazdıklarını görünce aklıma
şeyh uçmaz müritler uçurur sözü geldi.
Zira ehli sünnet kitapları hiç bir Mürşidi
Kamilin kerametinin toplum tarafından
bilinmesinden memnun olmayacağı
hatta bir Mürşidi Kamilin Kerametinin
bilinmesinden duyduğu hicap kadının
özel halinin insanlar tarafından
bilinmesinden duyduğu hicap kadar
ağır gelir ona denilir. Ancak günümüzde
kadınların özel hallerinin dahi
reklamlara girmesi karşısında müritlerin
Şeyhlerinin Kerametlerini anlatmaları
normal karşılanmalı.
Eğri oturup doğru konuşmak
gerekirse Ak Partinin geçtiğimiz 2009
yılındaki yerel seçimlerde il Genel
Meclisinde aldığı oy oranı yüzde
kırkbeş, Yusuf Ziya Yılmaz'ın aldığı
oy oranı ise yüzde 47 yani Yusuf Ziya
Yılmaz partisinden iki puan fazla oy
almış. O seçimden önce de yapılan
anketlerde Yusuf Ziya Yılmaz'ın oy oranı
yüzde yetmişlerde gözükmekteydi, hatta
seçim sonrası aldığı oydan çok rahatsız
olmuş, ekibiyle birlikte bu konuyu ciddi
anlamda masaya yatırıp neden bu
kadar düşük oy alındığı sorgulandığını
çok iyi biliyorum. Siyasetin değişmez
kurallarından birisi iktidarda olan sürekli
yıpranır, Başbakan'ın karizması ve
toplumla olan gönül bağı nedeniyle
puanı düşmüyor ama yükselmiyor da.
Onbeş yıldır Belediye Başkanlığı yapan,
herkesi küstüren, yanında olanların
tamamını dışlayan, ilçe minibüslerini
ve köylerden gelenleri şehre sokmayan
Yusuf Ziya Yılmaz bu kadar kötü
icraatlara rağmen 2009 yılındaki oy
oranını oniki puan artırarak yüzde
altmışlara vurduğu iddia ediliyorsa buna
havada uçan kargalar dahi gülerler.
Kaldı ki geçtiğimiz hafta bir arkadaşım
Ak Parti Genel Merkezine gitti ve
Genel Başkan Yardımcıları ile görüştü
iki Genel Başkan yardımcısı da cep
telefolarındaki anketlere bakarak Yusuf
Ziya Yılmaz'ın oy oranının Ak partiden
tam onbir puan geride olduğunu
söylediler. On beş yıldır allanıp, pullanıp
bu topluma yutturulmaya çalışan
ve çok güzel toplum mühendisliği
yapılarak toplumu yönlendirmeye
çalışanlar bu şehre en büyük ihaneti
yaptıklarını unutmasınlar. Ak Partinin
fikri ve zikri ile uzaktan yakından ilgisi
olmayan, damarlarındaki kanda sosyal
demokratlık akan insanların topluma
dikte edilmesine artık dur demenin
zamanı geldi de geçiyor. Bu millet
Balık hafızalı da değil, Belediyede
çalışan üst düzey yöneticilerin siyasi,
manevi ve sosyal yönlerini çok iyi
biliyor. Ak Partinin oy oranının yüzde
altmış beş olduğu bir şehirde parti
oylarını geriye çekmeyecek, dürüst
bir adayla seçim çok rahat alınır,
bunu ben biliyorsam Başbakan ve
Ak Parti Genel Merkezi çok iyi biliyor
demektir. Büyükşehir Belediyesinin
Masonlardan, inançsızlardan kurtulması
temennisiyle kalın sağlıcakla.r