ŞEYTANIN ÇOCUKLARI KUTLAMAYI YAPMIŞ

Fazlı Arabacı

01.12.2023 tarihinde Rock N Roll müzik grubu Metalica’nın Riyad’da 15.12.2023 tarihinde konser vereceği haberi üzerine Denge Gazetesin'de yayınlanan “ŞEYTANIN ÇOCUKLARI KUTLAMA YAPACAKMIŞ” başlıklı yazımda Metalica’nın nasıl bir müzik grubu ve yaptıkları müziğin kültürel olarak girdiği yerlerde nasıl bir felakete yol açtığına ilişkin bilgiler vermiştim. Anılan grubun yaptığı müziğin kişiler üzerinde bio-psiko-sosyal ve kültürel açıdan ne tür etkiler yaptığına seri halinde devam edeceğim.

Burada peşinen söyleyeyim. Ben müziğe karşı olan biri değilim. Toplumlar içinde sanatçıların kalpten dile, dilden satırlara, satırlardan sese yansıyan aşkı, tutkuyu, sevgiyi, övgüyü, yergiyi vb. duyguları sergileyen müziğe sonsuz saygım vardır. Ancak müziğin ideolojiye ve kapitalist emellere araç yapılarak amacının dışında kullanılmasına hatta kültürel yabancılaştırmanın “yumuşak güçle” bilinçaltından toplumların altının oyulmasına karşıyım. Bunun için savunma mekanizmalarının oluşturulmasında nelerin dikkate alınması gerektiğine işaretle konu ettiğimiz müzik türünün bütün yönleriyle tanınmasını istiyorum.

Bu müzikle ilgili daha önceki yazımdan sonra hemen devam etmemem 15 Aralık’ta Riyad’da konserin gerçekleşmesini bekleyip neler olacağını gözlemlemek ve yapılan yorumları da dikkate alarak yazımın fikir örgüsünü kurgulamayı planlamaktı. Bizim ulusal basında konser gerçekleştiğinde çok fazla bir yer almadı. Haber sitesinden öğrendiğim kadarıyla konser gerçekleşmiş.

Şeytanın çocukları, kutlamalarıyla Gazze’de bomba seslerini gürültü müziği ile, bomba ışıklarını sahnede kurdukları renkli ışıklarla örtmeye çalışmışlar. Küresel efendilerin müzikacıları, gohimlerini doldurdukları platformda eğlendirirken sahneye koydukları Kartal ile öldürülen ruhların cesetlerini toplarcasına sahne almış.

Creeping Death ve For Whom the Bell Tolls(Sürünen Ölüm ve Çanlar Kimin İçin Çalıyor) adlı şarkıyı dillendirmişler. Aynı şarkı 2010 yılında anılan grup tarafından İstanbul’daki konserde dillendirilmişti. Arzu edenler bu şarkının ingilizce ve Türkçe alt yazılı versiyonlarını youtube’dan izlerler. Ayrıca vakti olanlar için bu grubun şarkılarının sözlerini incelemelerini öneriyorum. O zaman bizim bu konudaki hassasiyetimizi ve toplumumuzda bu müziğin yol açacağı yozlaşmaları daha iyi anlayacaklarını ümit ediyorum. Bu izlemeler ve izlenimler bağlamında yorumları okuyucularıma bırakırken sözkonusu müziği daha yakından tanımaya çalışalım ve tahribatlarını görelim.

Rock 'n' Roll'un kökeni, gelişimi ve destekleyicileri;

İlk aşama: 1951-1952'de doğan, Richard Little adlı Amerikalı genç bir şarkıcı, Güney'in siyah nüfusunun (beat)ritmini ve blues'unu değiştirmeye başladı. 1954 sonbaharının ünlü filmi Blackboard Jungle, müzisyen Bill Haley tarafından günün her saati Rock müzikal temasını popüler hale getirdi. Ancak, bu yeni müzikal türünü tanımlamak için rock 'n' roll terimini kullanan Cleveland Postjokey idi. Çoğu kişinin bilmediği şey, bu ifadenin sevişme sırasında insan vücudunun iki hareketini tarif etmesidir.

Nitekim müzikteki ritimli vuruş: Genellikle davulcu tarafından sağlanan ve bas gitar tarafından aslına uygun olarak yeniden üretilen, senkoplu ritimlerle birleştirilmiş düzenli darbelerin aralıksız tekrarı ile Rock müziğin ritmini karakterize etmektedir.

a) hard rock - bu tarzdaki ritim, cinsel içgüdüleri çileden çıkarmak için tasarlanmıştır. Peter Townshend, perküsyon ve elektro bas gitarın çeşitliliği sayesinde metalik ritmin tasarımcısıdır;
b) asit kaya - bu tarzdaki vuruş, sinir sisteminin ve beynin LSD, morfin, kokain ve eroin dahil olmak üzere çeşitli halüsyonik ilaçlara tepkisini teşvik edecek şekilde tasarlanmıştır:
c) punk rock - bu tarzdaki beat, katılımcıları eşe zarar vermeye veya fiziksel saldırıya teşvik etmek için şiddet, cinayet ve isyan içgüdülerini çileden çıkarmak için tasarlanmıştır. 1954-1955'te genç bir şarkıcı ve gitarist, bu yeni müzik türünün tekniğine ve müzikal biçimine hâkim oldu. Güneyli Baptist bir genç, bölge korosunda eğitim almış, yeteneği ve büyüleyici sesiyle büyük beğeni toplamıştı. Adı: Elvis Presley.

Elvis Presley tamamen yabancı, İncil kuşağının püriten ahlakına karşı kendi ergen isyanının, ergenlerin çevrelerindeki dini ve cinsel tabuları reddetme arzusunu pratikte somutlaştıran kişi olarak tanındı. Elvis, sadece müziği ve sözleriyle değil, her şeyden önce gösterilerine eşlik eden müstehcen ve kışkırtıcı jestlerle gençleri tahrik etmekten zevk aldı. Başından beri pelvisin dönme hareketleri nedeniyle "Elvis the Pelvis" lakabını aldı. Bununla birlikte, 1956'da Ed Sullivan Show'da göründüğünde ünlü olup meşhurluk kazandı. Bu, genel halk için ani ve geri dönüşü olmayan bir yıldırımdı. Kameraman, şarkıcının sadece gövdesini ve yüzünü çekmek için önlem almasına rağmen Elvis Presley'in devrim niteliğindeki mesajının iletilmesine engel olamadı. Artık cinsel yasaklar yok, içgüdülerin bastırılması yok, gençlerin cinselliklerini özgürce ve vahşice ifade etmelerini engelleyen sosyal cila yoktu!

Anında bir kahraman olan Elvis, kısa süre sonra “King of Rock 'n' Roll" unvanını aldı. Onun parlaklığı ve prestiji hayranlarını artırdı, çünkü Elvis yaşamı boyunca ve hatta ölümünden sonra bir kültün nesnesi haline gelmişti. Kıvılcım gençlik, cinsel devriminin ateşini harladı: Yaşam tarzlarının dönüşümü, giyim devrimi, uzun saç modasının yaratılması gibi... Elvis artık bir kişi ya da isim değildi, düzene karşı, ebeveynler, eğitimciler, papazlar ve barış görevlileri, kısacası herhangi bir otoriteye karşı muhalefetin sembolü haline gelmişti.

1956'dan 1960'a kadar on binlerce genç, Elvis'in bulunduğu stadyumları doldurdu: isyanlar, çılgınlık, toplu histeri, özellikle genç kızlar arasında cinsel çile, tek kelimeyle, kamu otoritelerinin karşısında güçsüz hissettiği kontrol edilemez kalabalık hareketleri. Sembolik statüsünün ve ergenlerin en ilkel duygularına hâkimiyetinin farkında olan Elvis, dünya çapında milyonlarca gencin her türlü baskıya ve her türlü otoriteye karşı kitlesel ayaklanmasını bilinçli olarak besledi ve destekledi. Hayatın öfkesi tarafından yutulan bir gencin isyankâr içgüdülerine doğrudan hitap ederek, dizginsiz fiziksel aşk temasını ve felsefesini sonuna kadar kullandı. İşte bu, dünyadaki rock 'n' roll devriminin ilk aşamasıdır.

Bir sonraki yazımız Rock 'n' roll'dan sert ve asit'e dönüşüm olacak.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.