SGSS'de; Emeklilik yaşı ve prim ödeme gün sayısı

Sevgili okurlarımız uzun zamandır ülkemiz gündemini sarsıp duran 5510 sayılı SSGSS kanunu nihayet 1 Ekim tarihi itibariyle yürürlüğe girdi. Girdi ki hem de nasıl girdi. Yılbaşından sonra canımızı çok yakacak olan bu yasanın kendine hayrı yok ki ülkemiz yurttaşlarına hayrı olsun. İşe yeni başlayan bir genci düşlüyorum 65 yaşında emekli olacak. Yada iş güvencesiz  işlerde günübirlik sosyal güvencesiz sözde GSS"li olarak yaşamını idame ettirecek.  Her zaman söylenip durulmakta ve bu uğurda o kadar çok mücadele verildi ki kimsenin umurunda bile olmadı. bundan sonrada olmayacak çünkü TBMM çatısı altında görev yapan 550 milletvekili hangi partiden olurlarsa olsunlar kendi emekliliklerini garantiledikleri için gerisi bizi bağlamaz diyerek yasanın yürürlüğe girmesinden önce çalışmakta olanların emekliliği hak etme koşullarında bir değişiklik yok. Bütün bu vurdumduymazlığa ve aymazlıklara rağmen; Emek Platformu bileşenlerinin sürekli olarak halkımızı uyarma çalışmaları süratle devam etmekte. Emek Platformu Bileşenlerinin halkımıza duyurusunu bizde görev bilerek açıklayalım dedik.        
“2036 yılına kadar emekli olma yaşında herhangi bir değişiklik yok.  Yani kadınlar için 58, erkekler için 60 yaşında emekli olma uygulaması devam edecektir.  2036 yılından itibaren kademeli olarak artacak olan emeklilik yaşı, 2048 yılında 65 yaş olacaktır.  Yine yasada  4/a kapsamında olan işçiler 7200 gün , 4/b kapsamında olan memurlar ile 4/c kapsamındaki kendi hesabına çalışan esnaflar 9000 gün prim ödeyerek emekli olacaklardır. Ancak bu gün sayılarının hiçbir anlamı yoktur.  Çünkü çalışanlar gün sayısını doldurmuş olsalar bile emekli olmak için 2036 yılına kadar 58-60, 2036 yılından sonra ise 65 yaşını beklemek durumunda olacaklar.  Örneğin 20 "li yaşlarda işe başlayan bir çalışan  40"lı yaşlarda 7200 veya 9000 gün prim gün sayısını doldursa bile emeklilik yaşını beklemek zorundadır. Yaş"ın yükseltilmesinin yaratacağı  önemli sorunlardan biri de yaşlı işçilerin işten çıkarılması ve yaşlı işsizliğin artmasıdır.  Zira işverenler yaşlı ve biyolojik olarak güç kaybetmiş olan işçilerin yerine  genç, ucuz ve güçlü işçileri alıp, yoğun çalışma ile emeği daha ucuza mal etme yoluna gideceklerdir.  İşsiz yaşlı insanlar ise güvencesiz ve Enformel işlerde çalışmaya itilecektir.  1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı kanun ile emeklilik giderek zorlaştırılmaktadır. 5510 sayılı yasada bu eğilimi sürdüren bir mantığa sahiptir.  Ancak 5510 sayılı yasanın emeklilik haklarında getirdiği tek kayıp bu değildir.  SSGSS  ile emekli aylıklarının düşürülmesi süreci de başlamış oldu.  Aylık bağlama oranlarının düşürülmesi, güncelleme kat sayısının hesaplanması yöntemi, aylıkların alt sınırı ve aylıkların arttırılmasına  ilişkin hükümler ciddi kayıplar getirmektedir. Emekli aylıklarının saptanmasında esas alınacak olan güncelleme katsayısı ile aylık bağlama oranlarında önemli düşüşler öngörülürken, aylık bağlama alt sınırı da kaldırılmaktadır. Aylık arttırma yöntemi ise aylıkların düşmesine neden olacak bir başka unsurdur.
Güncelleme katsayısı : Çalışanın çalışma hayatı boyunca ödediği primlerin emekli olduğu tarihteki değerinin tespit edilmesi sonucu bulunan rakamdır.  Geçmişteki prime esas kazançların bugünkü değerini bulmak için  prime esas kazançların gerçekleşmiş olan yıllık enflasyon kadar arttırılarak emekli olunacak tarihe taşınması gerekir. Ancak tek başına enflasyon kadar arttırmakla gerçek rakama ulaşılamaz. Çünkü ekonomide meydana gelen büyümenin ( Gayri safi yurtiçi hasıla artışı) de dikkate alınması gerekir. Bu yapılmadığı taktirde gerçek bir güncelleme yapılmış olmaz.  Bu yüzden güncelleme yapılırken, enflasyonun yanı sıra büyüme hızının da dikkate alınması gerekir.
1999 yılında çıkarılan 4447 sayılı yasa gereğince 2000-2008 yılları arasında güncelleme yapılırken, TÜFE artışının yanı sıra GSYİH" deki artışında  % 100 "ü dikkate alınıyordu.  5510 sayılı yasayla güncelleme katsayısının hesaplanmasında GSYİH" NIN % 100" ü değil, %30 "u dikkate alınacaktır.  Bunun anlamı şudur; Devlet, bundan sonra çalışanlara çalışırken büyümesine katkı verdikleri ülkenin büyümesinin %70 "ini vermeyecektir.             Aylık bağlama oranı :  Güncelleme katsayısının düşürülmesi ile yetinilmiyor, aylık bağlama oranı da düşürülüyor.  Peki nasıl olacak? Aylık bağlama oranı  sigortalının belli bir prim ödeme gün sayısı karşılığında hangi oranda emekli aylığı hak edeceğini belirler. Güncellenmiş ortalama kazancın ne kadarının aylık olarak ödeneceği aylık bağlama oranına bağlı olduğuna göre, düşük oranla aylık bağlanması  düşük emekli aylığı bağlanması anlamına gelir.
4447 sayılı yasayla işçiler için emekli aylığının bağlanması oranı ilk 3600 günün her 360 günü için %3,5, sonraki 5400 günün her 360 günü için %2  9000 günden fazla prim ödenmiş ise fazla günlerin her 240 "ı için % 1,5 oranı dikkate alınarak emekli aylığı hesaplanırdı.  Bu yöntemle 25 yıl ve 9000 gün prim ödemiş olan bir çalışanın aylık bağlama oranı % 65 olmaktaydı.  Emekli Sandığına tabi Kamu çalışanları için ise bu oran 25 yıllık çalışma süresi için %75, 25 yıldan fazla çalışılan her yıl için %1 aylık bağlama oranı uygulanmaktaydı. 5510 sayılı yasa ile bu oranlar düşürüldü. Bunun yanı sıra yasa ile tavan sınırlaması getirildi. Buna göre aylık bağlama oranı % 90"ı geçemez.  Oysa mevcut uygulamada işçi ve esnaflar için bu oran %100 idi.  Yeni yasa ile 25 yıl ve 9000 gün prim ödeyenlerin aylık bağlama oranı %50"e, 7200 gün prim ödeyenlerinki ise %40"a düşmektedir. Yani emekli aylığını belirleyen her iki değişken de küçülmüştür. Buna göre 4447 sayılı yasa gereğince güncelleme katsayısı ortalama %3.06 ile çarpılarak emekli aylığı belirlenen bir SSK"lı çalışanın bundan sonra güncelleme katsayısı %2 ile, bundan önce güncelleme katsayısı %2.06 ile çarpılarak emekli aylığı belirlenen bir BAĞ-KUR "lu çalışanın emekli aylığının tespitinde güncelleme katsayısı %2 ile Yine bundan önce güncelleme katsayısı %3 ile çarpılarak emekli aylığı belirlenen kamu çalışanının emekli aylığının belirlenmesinde güncelleme katsayısı %2 ile çarpılacaktır. Bu nedenle eski adıyla SSK"lı, yeni adıyla 4/a çalışanın emekli aylığının belirlenmesinde %35,   Eski adıyla BAĞ-KUR"lu yeni adıyla 4 / b çalışanının emekli aylığının belirlenmesinde %29, Eski adıyla memur , yeni adıyla 4/c çalışanının emekli aylığının belirlenmesinde ise %33 kayıp yaşanacaktır. SSGSS"DE yaşayacaklarımız yazılarımın yayınlanacakları günlerde değişik konularla işlenmeye devam edecektir. Mehmet Özdemir