ŞİDDETSİZ AİLE YAŞAMI…

Sami Kesmen

Eşler arası ilişki, aile içi mutluğun da belirleyenidir. 
     Eşlerin birbirlerine karşı şiddet uygulamaları, huzuru, mutluluğu ve karşılıklı güveni ortadan kaldırır, saygı ve sevgiyi temelden sarsar.
    Şiddet, darp yoluyla olduğu gibi, dil ve gönülle de olur. 
     Eşleri birbirinden uzaklaştıran ve soğutan her uygulama aslında kendi çapında şiddettir. Bunun, erkek veya bayan tarafından yapılması sonucu değiştirmez. 
     Evliliğin fıtratında eşler arası işbölümü vardır. Günümüz şartlarında kadınların da ev dışı işlerde çalışmaları nedeniyle evde işbölümü yapmak zorunlu hale gelmiştir. 
    Eşlerin, ortak yaşamı gerektiren işlerde mutlaka yardımlaşmaları artık esas olmaktadır. 
     Eşler, sevgilerini her vesileyle birbirlerine ifade etmeli, üzüntü ve streslerini birbirlerine karşı öfke ve şiddete dönüştürmemeli, incitici ve kırıcı tenkitlerden uzak durmalı, daima güler yüzlü olmalıdırlar.
     Hiçbir anlaşmazlığın uzun süreli olmasına fırsat vermemeli, en kısa zamanda sorunları tatlıya bağlamasını bilmelidirler. 
     İyi bir eş seçmekten çok, iyi bir eş olmanın gerektiğini her iki tarafın da bilmesi gerekir. 
     Hayat arkadaşıyla mutlu bir yaşam için, kişiliğinin ayrılmaz parçası sayılan bazı şeylerden ödün vermek, esnek olmak gerekebilir, huzurlu bir yaşam karşılıklı fedakarlıklarla sağlanır. 
     Eşler, birbirleriyle ilgili sıkıntı ve şikayetlerini başkalarıyla paylaşmamalıdır. Böyle bir durum aralarındaki güven ve sevgiyi zedeleyecek süreci başlatır. 
     Eşler, birbirlerinin eksikliklerini ezici bir unsur haline getirmeyip, birbirlerini küçümsememelidirler. 
     Eşler, birbirlerini ciddiye almalı, karşılıklı veya tek taraflı hafifletici değerlendirme ve yaklaşımlardan uzak kalmalıdırlar. 
     Eşler, evliliği ortaklık gibi görmemeli, sevgi ve aşk zeminine oturtmalıdırlar. 
     Eşler, birbirlerinin hassasiyetlerine önem vermeli, birbirlerini mutlu edecek şartlar oluşturmaya çalışmalıdır. 
     Eşler arasında sorun varsa kısa süreli ayrı kalmakla bunu aşamaya çalışmalı, hemen ayrılık yoluna gitmemelidirler.
    Eşler, birbirlerini mutlu edecek bir çok özellik ve şartların olduğunu bilmeli, zor durumlarda olumsuz etkilere değil, birleştirici tavsiyelere kulak vermelidirler.
    Evliliklerde mutlu olmak esastır.  Mutsuzluk istisna bile değildir. Eşler bunu hayata hakim kılmak için ellerinden geleni yapmalıdır. 
     Sevgi, saygı, sadakat, samimiyet ve sabır, mutlu bir aile yaşamının vazgeçilmez unsurlarıdır. 
     Ailede, bu unsurların kuvvet derecesine göre mutluluk, aşınmışlık durumuna göre de mutsuzluk oluşur. 
       Allah c.c.ın sevmediği tek helal, eşlerin boşanmasıdır. Hayat çekilmez hale geldiğinde, istenmyerek de olsa bu helal yola başvurmak gerekir.  
     Huzursuz aile içi yaşamdan, başta çocuklar olmak üzere, aile büyükleri ve tüm toplum olumsuz etkilenir. 
    Huzursuz devam eden aile yaşamları; mal, can, akıl, din ve namus sorunlarına varacak kadar büyümeden, ya barışla ya da helal yönden boşanma ile sonuçlanmalıdır. Bu konu da tarafların aile büyüklerine önemli görev düşmektedir. Onların hakemliğine başvurulması Kur’ani bir amirler. 
     Huzurlu ve mutlu aileler, mutlu toplumların oluşmasına neden olur. Öyleyse, toplumun bütün bireyleri de, ailelerin huzur ve mutluluğuna katkı sağlamalıdır. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.