Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun, toplumda yaygın olarak 'sarı nokta hastalığı' olarak bilindiğini ve tedavide geç kalınması, önlem alınmaması halinde görme kaybına yol açan bir göz hastalığı olduğunu söyledi. Canan, sarı nokta hastalığının gelişmesini ve ilerlemesini tetikleyen etkenlerin başında yaş ve genetik faktörler ile birlikte güneş ışığı, kandaki yüksek yağ seviyesi, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları ve sigara kullanımının geldiğini vurguladı.
Genellikle 50 yaş ve üstünde görülen ve görme kaybına yol açan hastalığın daha genç yaşlarda da görülebileceğini aktaran Canan, "Yaşam kalitesini düşürerek kişiyi sosyal yaşantıdan uzaklaştırabilen sarı nokta hastalığının klinikte iki tipi var: Yaş ve kuru tip. Hastaların yaklaşık yüzde 90'ında kuru tip (atrofik) bulunsa da görme kaybından en çok yaş tip (eksüdatif tip, yüzde 10 oranında) sorumludur." dedi.
Hastalığın daha yavaş ilerleyen kuru tipinin henüz bilinen tam bir tedavisi olmadığını vurgulayan Canan, çeşitli vitamin ve mineral takviyelerinin hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini kaydetti. Hastalığın yaş tipinde ise göz içine yapılan enjeksiyon tedavilerinin ve yakın takibinin öneminin altını çizen Yrd. Doç. Handan Canan, sarı nokta hastalığının ana bulgusunun, merkezi keskin görmenin kaybı olduğunu ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Handan Canan, "Önce harfler bulanıklaşır, düz çizgiler dalgalı olarak görülebilir. Hastalığın ilerleyen evrelerinde okuma daha da bozulabilir. Görme ile ilgili şikayetler kuru tipte yıllar içerisinde gelişir. Yaş tipte ise görme kaybı ve cisimlerin kırık, eğri ya da anormal görülmesi şikayeti daha ani gelişir." şeklinde konuştu.
Hastalığın tedavisi hakkında da açıklamalarda bulunan Handan Canan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde yaş tip hastalığın en önemli tedavi yöntemi göz içine (vitreus içine) uygulanan ve halk arasında ‘göze iğne yapılması’ olarak bilinen enjeksiyonlardır. Yaş tip makula dejenerasyonunun bazı alt tiplerinde ise fotodinamik tedavi, seyrek olarak laser fotokoagülasyon gibi yöntemler de uygulanabilmektedir. İleri evre hastalığı olanlarda, kullanılan gözlüğe rağmen düzeltilemeyen görme yetersizliğine ‘az görme’ adı verilir. ‘Az görenlere yardım’ için geliştirilmiş pek çok yardımcı cihaz vardır (büyüteçler, büyütücü gözlük, kapalı devre televizyon sistemi). Ayrıca büyük harflerle yazılmış gazeteler, saatler, tuşları iri olan telefonlar bu hastalara yardımcı olabilir."
GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ KULLANILMALI
Sarı nokta hastalığı olanların görme duyularını korumak için öncelikle güneş gözlükleri kullanmaları gerektiğini söyleyen Handan Canan şunları söyledi: "Beslenmeye dikkat etmek, sigarayı bırakmak ve düzenli olarak göz muayenesi yaptırmak gerekmektedir. Kareli kağıt testi (Amsler grid testi), hastaların görmelerini kendi başlarına test edebilmesini sağlar. Yakın gözlüğü takıldıktan sonra tek göz kapatılıp, diğeriyle kağıdın ortasındaki noktaya bakarken çizgilerde kırılma, eğrilme veya karanlık-bulanık alanlar oluşup oluşmadığı kontrol edilir. Bir problem hisseden hasta kısa süre içinde göz hekimine başvurmalıdır. Göz sağlığını desteklemek için balık, yumurta, fındık, ceviz, domates, havuç, karalahana, ıspanak, brokoli, portakal, kivi, avakado gibi gıdaların tüketilmesini öneriyoruz. Ayrıca çeşitli vitamin ve mineral takviyeleri kuru tip dejenerasyonun yaş tipe dönüşme riskini azaltmak amacıyla verilebiliyor." CİHAN