İnsanlık tarihi var olduğu günden bu yana, GÜÇ ve bunu temsil eden, SİLAH üstünlüğü ile varlıklarını koruduğu gerçeği ile daima yüzleşmiştir. Gücü ve Silahı olmayan milletlerin Devlet dahi olamaması, Olanların tahakküm ve yönetimlerinde yaşamakta oldukları gerçeğidir,Bizde geçmişten ibret alarak, bu mevzuda günümüzde ne yapmamız gerektiğini, istikbal açısından gözden geçirmemizi, zorunlu kılmaktadır.

Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili,

Kıtasal devletler için de en çok sahili olan,

bir ülkedir.  Deniz gücümüzdeki noksanlıklar da ortadadır.

2 Dünya savaşında, ortaya çıkan UÇAK

GEMİLERİ, nin yapılan savaşlardaki

Üstlendikleri görevlerin önemi inkar

edilemez boyuttadır.

Ülkemiz 1964 Kıbrıs olaylarında,

Çıkartma gemilerimiz olmadığından,

Yapamadığımız müdahalenin şokunu

unutmamış ve unutulmamalıdır. .  

Günümüzde askerin sayısal üstünlüğünün

yanı sıra, TEKNOLOJİK üstünlüğün  önemi inkar edilmemektedir, Savaşlardaki hava güçlerinin önemi, günümüzde akıl almaz bir şekilde gelişirken, İnsansız, KEŞİF –SAVUNMA ve HÜCÜM unsurlarını  da içine alarak şekillendiği, ROBOT ve İNSANSIZ   savaş unsurlarının etkinliğini görüyoruz. Savunma sistemlerinde ön çıkan PETROİT leri dikkate alma mecburiyetidir.

Biz bu yarışın neresindeyiz UÇAK GEMİSİ

300 milyon $ a bugün temin edilebilirken, Fransız üretimi MISTRAL Helikopter Gemisi, 1 Milyar $. Fiyat la müşteri bulmaktadır. Harekat  ve savaş üstünlüğü açısından en ideal görülen bu modelin yerli olarak geliştirilmesi kaçınılmazdır.

MISTRAL Helikopter gemisinde;

16 adet 10 tonluk Helikopter.

40 adet ana muharebe tankı,

70 adet zırhlı tekerlekli savaş aracı,

  4 adet çıkarma botu,

450 tam teçhizatlı, Asker’i taşıma kapasitesi

görülürken. Kendi savunması için, 2x Simbad Hava savunma füzesi, 2 ad.Brade Mauser  Silahı ve 4 ad. 12,7 lik makinelı tüfek ile 21.300 tonluk ağırlığıyla,  Fransız donanmasında görev yapmakta, birçok ülkenin talebini de çekmektedir.  

Rusya, Kara denizde, deniz hâkimiyetini

Elinde tutabilmek için yıllardır, bu MISTRAL

Helikopter gemisinden, Fransa’dan alabilmek için yoğun çaba harcamaktadır.  

Örneklerden bazıları bunlar, Biz ne yapacağız? Elbette ki bizim de bu teknolojiyi elde etmemiz,

hatta daha da ilerisine gitmemiz kaçınılmazdır.

İspanya, İtalya ve Fransa’nın Ak denizde ki

Uçak gemilerine, Türkiye ‘nin de ilave olması kaçınılmazdır.

Rusya’nın Ukrayna’ya  1993 yılında devrettiği VARYAG uçak gemisinin 20 milyon $ Çin’e satılma ve Boğazlardan geçiş hikayesini  yakın bir tarihte hep birlikte yaşadık. Eğlence gemisinin  !  TAM TEÇHİZATLI BİR UÇAK gemisi olarak ortaya çıkışını da gördük!

Uzay teknolojisinde,  GÖKTÜRK uzay aracıları ile atılım yapmamız gurur verici bir gelişmedir… bugün dost, gözüken ülkelerin çalışmaları, yarın KIYAMET SAVAŞLARI şekline dönemeyeceğini kimse garanti edemez. Her gece gözümüze görünen,

U1 uzay aracının neler yapıp, yapamayacağı

İnsanların çılgınlıklarına bırakılmamalıdır.

Alternatif teknolojiler üretilmedikçe, Uzaydan Dünya ya yapılacak, açık hedefli saldırıları Topla-tüfekle-füze ile önlemenin mümkün olamayacağı bilinmeli, bu yarış içinde Türkiye en hızlı şekilde yerini almalıdır. . .

Son günlerdeki Silah sanayimizdeki gelişmeler, Helikopter, Füze denemeleri gurur vericidir. Geç te olsa, bu teknolojiyi elde etmemiz kaçınılmazdır.

Geçmişe göre HÜKÜMETİN  bu konuda hassasiyeti ve BAŞARILARI tebrike layiktir.