İl Genel Meclisi, önceki günkü oturumunda İl Özel İdaresinin İl Emniyet Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesiyle ortaklaşa hazırladığı 'Yaşam Hakkımızı Kurşunlamayın' projesinin 2012 yatırım programına alınmasını oy birliği ile onaylamış. Çok önemli bir konu. Öncelikle Aile İçi Şiddeti Silahsızlandırmak açısından önemli. Aile İçi Şiddeti Silahsızlandırmak (Disarm Domestic Violence) İngiltere merkezli IANSA'nın sürdürmekte olduğu uluslararası bir kampanya. Hedefi de geçmişinde aile içi suiistimal varsa kişilere silah ruhsatı verilmemesi ve varsa da iptal edilmesi yönünde.
İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Karakurt, toplantı gündeminde yer alan 'Yaşam Hakkımızı Kurşunlamayın' projesinin 2012 yatırım programına alınmasının önemine değinmiş. İl Genel Meclisi'nin aldığı karar doğrultusunda uygulanacak projenin, Samsun'da hedefine ulaşması için Meclis olarak ellerinden gelen desteği vereceklerini kaydederek, "Yanlış silah kullanımı gerek ülkemizde gerek ilimizde birçok canın yanmasına, masum insanların canından olmasına sebebiyet vermektedir" demiş.
Karakurt ayrıca, "Gerek ülkemizde gerekse ilimizde yanlış silah kullanımından kaynaklı vakalar oldukça çoktur. Mesela Türkiye İstatistik Kurumunun yapmış olduğu araştırmalarda; Ülkelere göre silaha sahip olma sıralamasında Türkiye 53. sırada olup, silahlanma oranı yüzde 12' dir. Türkiye' de kayıt altına alınmış ruhsatlı silah sayısının 1.072.037 olduğu bilinmektedir. Buna göre her 65 kişiden biri silah sahibidir. Buna yaklaşık 7 milyon olarak tahmin edilen ruhsatsız silah sayısı da eklendiğinde ülkemizde ciddi bir silahlanmanın söz konusu olduğu ortaya çıkmaktadır. Olaylara karışan silahlara bakıldığında ise yüzde 95' inin ruhsatsız silahlar olduğu görülmektedir. Ayrıca Tüik verilerine göre ülkemizde her yıl 700 kişi maganda kurşunları nedeni ile hayatını kaybetmektedir. Bu olaylar düğün merasimleri başta olmak üzere bayram sabahları, asker uğurlamaları, maç sonrası v.b. kutlamalar esnasında ve çoğunlukla ruhsatsız silahlardan çıkan kurşunlar nedeniyle meydana gelmektedir."ifadelerine yer vermiş. Geç de olsa önemli adım atılmış. Kutluyoruz. Sonuçlarının da takipçisi olmayı istiyoruz.
Neden bireysel silahsızlanmanın aile içi şiddette önemli olduğunu bir başka ülkeden gelen örnekle açıklayalım, Fransa'dan kanıt geliyor. Geçtiğimiz hafta kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kullanılan özel bir cep telefonu Strasburg'da bir kadının hayatını kurtarmış. Saldırıda bulunan ise hapisten yeni çıkmış yaklaşma yasağı olan eski eş. Saldırı silahı ise bıçak. Ya silah olsaydı? Bu kadar kolay kurtulabilir miydi? Kendisine silah doğrultulmuşken telefonun tuşuna basabilir miydi? Ve elbette emniyet güçleri gelene kadar namlunun ucunda canlı kalmayı başarabilir miydi?
BAĞIŞLANMAYAN 'ORGAN' ÖLDÜRÜR
Türkiye'de 20 bin 169 kişinin böbrek, karaciğer, kalp, pankreas ve akciğer için nakil beklİyormuş. Araştırmaya göre, bu yıl yapılan organ bağışı sayısı ise 320'de kalıyormuş. Düşünebiliyor musunuz 320 gibi gülünç rakamı. Yeterli organ nakli yapılamaması nedeniyle de, tedavi veya ilaç masrafları, makine ithalatı gibi etkenlerle oluşan yıllık kayıp ise yaklaşık 3 milyar doları buluyormuş. Rapora göre, organ beklerken yaşanan ölümler ise başka bir dramatik gelişme. Birçok hasta uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybederken birçoğu da organ mafyasının ağına düşüyormuş.
İSMMMO'nun Organ Nakli ve Türkiye Gerçeği araştırmasına göre, 70 bin kronik böbrek hastasından 40 bini yaşamını diyaliz makinesine bağlı sürdürüyormuş. Genetik özelliklerin yanı sıra sağlıklı beslenmeme ve aşırı tuz tüketimi nedeniyle 2016 yılında kronik böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 115 bini bulması bekleniyormuş.
"Bir insanın organlarının bir kısmı veya tamamı kişi yaşarken ya da henüz sağlıklı iken beyin ölümünün ardından başka insanlarda yararlanılması üzerine bağışlanması" olarak tanımlanan organ nakli, Türkiye'nin en önemli sağlık sorunlarından biri yani. Türkiye'de organ nakli bekleyen hastalar arasında ilk sırada kronik böbrek yetmezliği çekenler geliyormuş. Türkiye'de halen böbrek bekleyen 17 bin 997, karaciğer bekleyen 1706, kalp bekleyen 253, pankreas bekleyen 205 ve akciğer bekleyen beş hasta bulunuyormuş. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Ülkemizde toplam 20 bin 169 kişi organ nakli için beklerken 2011 yılında organ bağışı sayısı ise sadece 320. Yazık hem de çok yazık. E ne duruyorsunuz? Haydi organ bağışına..
GENLEŞME KANUNU
Fizik dersinde öğretmen küçük Temel'e sorar:
"-Sıcaklık ve soğukluğun cisimler üzerindeki etkisi nedir?"
Temel cevap verir:
"-Sıcakta uzar, soğukta küçülürler"
Öğretmen:
"-Bir örnek verir misin?"
Temel:
"-Günler yazın uzar, kışın kısalır"
GÜZEL SÖZ
Güzel bir kadın göze,iyi bir kadın kalbe hoş görünür."Birincisi pırlanta gibi ama geçici,ikincisi mutluluk kadar gerçekçidir."
(Dostoyevsky)
ALLAH KORUDU
Karabükspor maçı sonrası kente dönen Samsunspor kafilesini taşıyan kulüp otobüsüne, Belediyeevleri Kavşağı'ndaki Bandırma Vapuru Müzesi önünde bulunan hemzemin geçitte tren çarpmış.
Saat 03.40'da Çarşamba yönüne giden çift lokomotifli TCDD'ye ait trenin, hemzemin geçitten geçişi sırasında uyarı bariyerinin indirilerek kapatılmadığı görülmüş. Samsunspor Şoförü tarafından trenin gelişi son anda fark edildi, tecrübesiyle de aniden hızlanarak olası bir facianın önüne geçildi. Ancak trenin, otobüsün sol arka bölümüne şiddetli şekilde çarpmasına engel olunamadı. Kazada teknik heyet ve futbolcularımızdan yaralanan olmadı. Ancak kafile büyük bir şok yaşadı. Büyük bir kazadan şans eseri yara almadan kurtulan teknik heyetimize ve futbolcularımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
HAYDİ BALIK YEMEYE
Yakakent'e gitmeden nerede ne yiyeceğimin listesini yapmalısınız mutlaka. Orada kısıtlı geçirdiğiniz zamanımın hiç bir anı boşa gitmesin istiyorsanız. Özlediğiniz her lezzeti tadayım, her yere gideyim derken zaman su gibi akıp gidiverir. He gittiğimde 'haydi kebap yemeye gidelim' dediklerinde planlarım sekteye uğradığı için isteksiz davranırım.
"Balık dururken Yakakent'te ne kebabı" diyorum artı benim canım balık istiyor. Bir de salataları görünce ne balık aradı gözüm ne başka bir lezzet. Balık da güzeldi ama salatanın yanında eşlik etti sadece. Aslında çok farklı bir şey yok içlerinde. Ama kullanılan her şey taze ve doğal olunca lezzet katlanıyor. Normal mevsim salata dışında sadece nane yaprakları var. Salatada ise bolca roka, az domates, ince kıyılmış sarmısak ve üzerine gezdirilmiş nar ekşisi var. Ne derseniz? Haydi balık yemeye..
GENÇLER
Bir grup CHP'li genç, İlkadım İlçesi'ndeki bir kafede basın toplantısı düzenledi. Gençler adına bir açıklama yapan CHP'li üye Emre Taha Özyar, "Gençlerini kaybetmek için bu kadar çaba harcayan bir mantık daha önce hiç bir yönetimde olmamıştır. Biz sandıktan çıkan bir adayın birleştirici olacağına inanıyoruz. Sesimizi duyurana kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu da bilgilendirmek ve başımızdan geçenleri anlatmak için 20 kişilik bir heyetle genel merkeze gideceğiz. Bizler seçim olmayacaksa bile atanacak başkanın İstanbul'da yaşayan ve orada ikamet eden bir kişi olmasını istemiyoruz" diyor.
CHP İl Başkanı Ersoy Üstay ise, kahvehane köşelerinde gençler tarafından yapılan açıklamaların kendilerini bağlamadığını söyledi. Başkan Üstay, "Biz genel merkezimize isim önerdik. Bu kişi olacak demedik. Bu bir öneridir. Genç arkadaşlarımız parti binasında bizden habersiz açıklama yapmak istediler. Ben ve arkadaşlarım gerekli uyarılarda bulunduk. Bu grup arasında parti üyesi olan iki arkadaşımızı da disipline sevk ettik. Bu tür hareketler parti disiplinini bozar" ifadelerini kullanıyor. Siz bu işlere ne diyorsunuz? Aslında sizin ddikleriniz önemli..