Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer.
Adam ne yapacağını düşünürken,hayvan saatlerce anırır..
En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeğe çıkartmaya değmeyeceğine karar verir.
Bütün komşuları yardıma çağırır.
Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar.
Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar.
Sonra, herkesin şaşkınlığına sesini keser.
Birkaç kürek daha attıktan sonra, çiftçi kuyuya bakar.
Gözlerine inanamaz.
Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.
Bir süre sonra, komşular toprak atmaya devam edince, herkesin şaşkınlığı altında eşek, kuyunun kenarından dışarı bir adım atıp, koşarak uzaklaşır!
Dünyada, müminden bela, sıkıntı eksik olmaz.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki; Mümin, kertenkele deliğine girse de, ona eza edecek biri musallat olur. (Beyheki)
Sıkıntılar, musibetler, günahlara kefaret olur.
Sıkıntı istememeli; fakat sıkıntılardan da şikayet etmemelidir!
Hadis-i şerifte buyuruldu ki; Belaya nimet,rahatı musibet saymayan, kamil mümin değildir. (Taberani)
Hayat üzerinize hep toprak atacaktır; her türlü pislik ile.
Kuyudan çıkmanın sırrı, bu pisliği silkeleyip bir adım yükselmektir.
Sıkıntılarımızın her biri bir adımdır.
En derin kuyulardan bile yılmayarak, usanmayarak silkelenerek yukarıya çıkabiliriz.
Bu vesile Kurban Bayramınızı kutlar, nice sağlıklı bayramlar dilerim.