Şımardı Papandreu

Erzurum Palandökende kış olimpiyatları tesisinin açılışında Yunanistan başbakanı papandreu"nun  ne işi varsa konuk olarak palandöken açılışına çağrılmış.

Ne işi varsa ki diyoruz ya adan çağrılmasa gelmez. Bir tiyatro gibi gün. Düşünsenize eksilerin altında soğukta her taraf pamuk gibi bembeyaz ak pak…Bir buçuk metre  boyunda karlarla kaplı ortada çok şık hazırlanmış bir platform oturaklar dahi eksi bilmem kaç derecenin altında ısıtmalı…Neyse bunlar normal diyelim ki normal.

Erzurumlu halk ve bizim yöneticiler binimum orda şenlik var. Sevgi gösterisi,coşku tavanda.Herkesin gözünden mutluluk akıyor,herkesin elleri havada güzel bir tablo.

Yunanistan başbakanı papandreu havalimanından sevgiyle ve hürmetle karşılanıyor. Büyük bir organize.Bizim başbakan kürsüde.Erzurum"dan yunanlı kardeşlere sevgiler ,saygılar ,hürmetler coşku dorukta…Erzurumlu yurttaşlar elleri havada.alkışlar,güzel …Mutluluk heyecan her yönüyle bir arada.

Papandreu kürsüde… “merhaba Erzurumlular” bizim yurttaşlarda misafirperverlik var ya hoşgörü ve heyecan…Çünkü o heyecanı daha önce bizim başbakan vermişti yurttaşlara…Neyse papandreu “ merhaba Erzurumlular” bizim yurttaşlar bir alkış bir alkış…Şimdi burdan kendi düşüncemi söylüyorum; Zannediyorum ki papandreu şaşırdı.Çünkü bir şey söylememişti.Her gün kendi vatanında protesto edilen, kendi yurttaşlarına ağzını açmaya korkan papandreu birden kendini salar.Çünkü alışık değil iki kelime başı alkışlanmaya.Şaşırdı papandreu.Öyle şaşırdı ki kendine güveni arttı.

Papandreu beklide düşünmüştür.Ne kadar güzel memleket…Özendi tabi adam.Her taraf bir buçuk metre kar altında, platform havadan ve yerden ısıtılıyor,Protokol fevkalade,vatandaşlar dimdik ayakta,eksiksiz saygı ,sevgi biyad ediliyor.

Biyad kültürü tam.Yunanistan başbakanı belki de tarihi hatırladı birden bire .Hani bir zamanlar Anadoluyu paylaşmışlardı ya İngilizler,Fransızlar, yunanlılar yani kısacası Avrupalılar.Adam o doğayı ve o manzarayı, böyle de mazlum vatandaşları da görünce birden aslan oluverdi.Çünkü kıskanmıştı.Bizim hükümeti kıskandı,bizim vatandaşları kıskandı,doğayı tabiatı kıskandı.İşte o zaman patladı birden, böyle bir ülkede başbakanlık yapmak ne güzel…

Birden o iç dünyasında dökülüverdi içinden geçenler mavi mavi atkılar içinde. Adam kendine güvenmişti. Nasıl olsa Türk ordusu da bertaraf edilmişti, korkacak bir şey kalmadı. Verdi veriştirdi.Kıbrıs"ta işgalcisin,Türk ordusu Kıbrıs"ı işgal etti diye…İşgal güçlerini Kıbrıs"tan çek demeye getiri işi.Adam fesat kardeşim…Kıbrıs"ın tarihiyle Yunanistan"ın tarihini ne zaman Kıbrıs"la özdeşleştirdiler.Türklerin kullanmayıp da icara verdiği yerde, ne zaman Yunanistan hak sahibi olmuş da Türk ordusunu işgalci ordu olarak ağzına alır oldu.Egedeki adacıkların sahipliğini yapmak,buranın sahibi benim demek,ve jetlerin havadan uçmasından endişelenecek kadar, kendi ruh halini dile getirmesi ne kadar esef verici…

Hiç bizim başbakan Yunanistan jetlerini veya Yunanistan ordusunu konuştu mu da veya da Kıbrıs"ta Türklere yapılan katliamdan hiç söz etimi de veya da binlerce Müslüman Türkün yaşadığı Yunanistan da yapılan anlaşmalar gereği,Yunanistan vatandaşı olan Türklerin haklarını itilmişliklerini,kendi din işleri başkanlığını dahi kendilerinin seçemediklerini söyledi mi de Türkiye başbakanı sayın  tayip Erdoğan,sen bir Yunanistan başbakanı olarak bunları dile getiriyorsun bu kadar pervasızca. Türk ordusunun Kıbrıs"ta işgalci olduğunu söylüyorsun.

Ama Yunanistan başbakanı papandreu haklı. Kendi ülkesinde kendisine karşı göremediği hürmeti ve hoşgörüyü Türkiye de görünce şaşırdı adamcağız. İçindeki aslan hortladı, kükredi, verdi veriştirdi…

Bizim başbakan da geri durur mu o da verdi veriştirdi. Niyetinizi belli edin kardeşim sabrımız taşıyor dedi. Avrupa birliğine bizi alacak mısınız almayacak mısınız? Doğru demişti sayın başbakan. Her sabrın bir sonu vardır. Sabreden derviş, muradına ermiş…

Fakat bizim başbakan tek bir hata yaptı, çok sabrediyor. Ermenistan"a zeytin dalı uzatıyor, geri tepiyor. Kıbrıs"ta Annan planına evet dedirttirdi, fakat Rumlar bu yetmez dedi. Kürt açılımı yaptı bir jest olsun diye,adamlar bayrak da isteriz,özerklik de ve hatta kendi güvenliğimizi kendimiz koruruz demeye götürdüler işi.Bizim başbakan kime ne yapsa yaranamıyor.Yunanistan başbakanını da Erzurum palandöken"de kış olimpiyatları tesisinin açılışına çağırdı,ama adamın karnı doyunca iş değişti,İsrail de cabası.

Bilmem vallaha birden içimden döküldü böylesi.Ya biz de bir problem var,ya da bizim komşularda.Komşularla sıfır problem dedik,adamlar  tamam biz Türkleri dize getirdik diye düşünmüş olmaları lazım ki kendi soframızda bize posta koyar oldular.

Eee her sabrın bir sonu vardır.Her şeyin sonu olduğu gibi…

Düşünmüştüm ki bundan sonraki yazılarımızı da samsunla ilgili yazalım.Ama samsun başka bir yer değil ki, Türkiye toprakları dahilinde.Daha da ötesi Türk olmak başka bir şey tabiî ki.Etkiliyor bir Türk olarak bizleri de. Bu biz Türklere karşı yapılan entrikalar,bu kötü Bizans oyunları.Sanki biz bu oyunları hiç daha önce yaşamamız gibi Türk milleti olarak.

İşte o zaman diyorum ki Türk olmak farklı olmak.Türk olmak,güzel insan olmak,Türk olmak hoşgörülü olmak,Türk olmak sabırlı olmak, Türk olmak erdemli olmak,Türk olmak bütün kötülüklerden ve kötü düşüncelerden kendini arındırmak.İşte bunun içindir ki; Türk olmak ve Türk yaşamak zor iştir be sevgili okuyucularım…

Sevgiler saygılar benden, hoşgörülü ve bütün kötülüklerden arındırılmış olarak yaşamak siz okuyucularımın olsun