5 yıl öncesiydi. 2006 nın 14 Mayıs'ıydı. 28 yaşındaydım. Ben de dahil olmak üzere bütün Samsunspor taraftarları her gün dua ediyordu: "Allah'ım ne olursun küme düşmeyelim" diye. Fakat her hafta alınan acı mağlubiyetler, adeta hepimizin içini kan ağlatırken, gözlerimizde şimşekler çakıyor, adeta bardaktan boşalırcasına gözlerimizden sular boşalıyor, Samsunsporumuz bazı nedenlerden dolayı küme potasına bir adım daha yaklaşıyor ve de sonunda Malatya deplasmanında alınan 3-0 lık skorla o zamanki adı ile 1. Lig'den malesef Türk Telekom Lig A'ya düşüyordu.
Evet, şimdi içinizden belkide bana diyeceksiniz ki bu yazı da nereden çıktı? Takım şampiyon olmuş, Süper Lig'e çıkmışken buradan güzel kutlama içerikli yazılar yazmak varken, niye böyle bir yazı yazarak eskiyi hatırlatıyorsun da diyebilirsiniz. Zaten herkes günlerdir yazmadı mı büyük harflerle başlıklarında "Şampiyonuz" diye. Neden böyle bir yazı yazdım biliyor musunuz? 5 yıl boyunca çok çektik çok! Hem de neler. Yok o futbolcunun alacağı, yok bu futbolcunun alacağı, kulübümüze gelen haciz üstüne hacizler... Bunları unutmayalım, Allah aşkına! Eğer ki bu ligde kalıcı olacaksak Bucaspor, Kasımpaşa ve Konyaspor gibi gereksiz harcamalar yapar, Süper Lig'de sadece ismi kalmış, kendisi yok olmuş, oyuncuları transfer eder, miadını doldurmuş (bunun örnekleri Süper Lig'de var.), zamanın yeni futboluna ayak uyduramayan bilgisi olmayan, 1980 li yılların sistemini bize oynatacak hocalarla lige başlayıp da Allah göstermesin, 5 yıl boyunca çektiğimiz acıyı ve çileyi daha 10. haftada 1 yıl sonra tekrar yaşamaya başlarsak, işte o zaman biteriz.
Bunun için ne yapmalı? Sn. Başkanımız Erkurt Tutu ve yönetim kurulumuz şimdi, hemen, öncelikle hoca sorununu çözmeli ve daha lig bitmeden Süper Lig'de ki sezonun projesi ile sistemini nasıl bu sene şampiyonluk yolunda belirlediyseler, aynı şekilde sağlıklı ve profesyonelce düşünerek, en kısa zamanda bu büyük taraftarın ve kendi kafalarındaki Samsunspor'u hayata geçirmeliler ki, bir sonraki sezon acı değil mutluluklar yaşayalım. Bu güzellikler, kenetlenmeler ve Çiftlik Caddesi'nde ki o güzel şarkımız hiç bitmesin. Yanan meşaleler asla sönmesin.
Bakın, bugün bu yazıyı yazarken 33 yaşındayım. Küme düştüğümüzde ise 28 idim. Seneler ne tez geçmiş? Nereden nereye? Lütfen, bir kez daha stadyumunu bulamadığımız, doğru sahası olmayan, takımlar ile maç yapmak istemiyorum. Eminim ki benim bu düşünceme yönetimimiz başta olmak üzere bir çok kişide katılacaktır, diye düşünüyorum ve "Allah bizi gelecek yılda utandırmasın" "Hakkımızda hayırlısı neyse onu nasip etsin", derken, "Allah yar ve yardımcımız, yolumuz açık, şansımız bol olsun", diyorum. "Hoşçakalın, sevgili Samsunsporlular."
HAYATIN TADI KIRMIZI-BEYAZ HERŞEY SENİNLE BAŞLAR, SENİNLE BİTER