SINAV BAHANE İŞLER ŞAHANE

Adnan Bahadır

                             

            Doğrusunu ararsanız bugün sizlere OMÜ"den gelen ilginç bir mektubu noktasına, virgülüne dokunmaksızın vermeyi düşünüyordum. Zira mektup çok ilginç iddialarla dolu ve bana göre iddiaların tamamı doğru. Nedenine gelince,  mektupla birlikte resmi evraklar da gönderilmiş durumda. Sizin anlayacağınız Ondokuz Mayıs Üniversitesi"nde dönen dolapların bir kısmı, belgeleri ile elimize ulaşmış durumda, şeytan taşlamaktan salavat vermeye zaman bulursak bu evrakları sizlerle paylaşacağız.

            Kişinin yaptığı iş ne olursa olsun, önceliği topluma hizmet olmalı. Topluma hizmet ederken de oturduğu makamı babasının malı gibi yakınlarına, akrabalarına peşkeş çekip, benden sonrası tufan dememeli. Yaklaşık on beş yıldır tanıdığım Sefer Arlı ile ilk kez Ahmet Okuyucu Bey"in İlkadım Belediye Başkanlığı döneminde tanıştım, daha sonra 57. Refahyol Hükümetinde, Karayollarındaki görevinden alınmaması için Ahmet Okuyucu Bey"in isteği doğrultusunda mücadele ettim. Bilahare belediyede dört yıl birlikte çalıştım, meşhur A Takımı Operasyonu"nda da iki ayı aşkın bir süre aynı odada kaldık. O zamanlar herkes Sefer Arlı"nın bir takım yanlış işlerin içerisinde olduğunu söylese de, ben hiç inanmadım, tam aksine sürekli savundum. İki çocuğunu da özel üniversitede belediyenin desteği ile okuttuğunu biliyordum, ancak belediyede onca hizmet vermiş birisinin çocuklarının okutulmasına destek verilmesini çok yadırgamamıştım.  Geçtiğimiz yıl Sefer Arlı"nın oğlunun, akrabası olan bir avukatın oğlu ile ortak işler yaptığını, ancak adının şirkette olmadığını, bu şirkete sürekli ihalesiz işler verildiğini öğrendik. Hatta bu uyanıkların Canik bölgesinde yaptıkları bir okulun bir katı çökmüş, ama belediye tarafından olay ört-bas edilmişti. Biz de olayın üzerine gitmek istemedik, zira her iki tarafı da tanıdığımızdan baktık ki olayı herkes bilmesine rağmen haber yapmıyor, biz de sessiz kalmayı tercih ettik. Peki doğrumu yaptık diye sorarsanız asla doğru değil, ama mahallenin deliliğini bazen bırakmak gerektiğini düşündüğümüzden bu yanlışı yaptık. Nihayet bizim Arlı ailesinin ve kendisine göre Kavaklıların büyüğü hükmünde olan aramızdaki lakabı bay Sercio olan sefer Arlı"nın ne kadar çok maharetleri olduğunu,  Hafif Raylı Sistem"e alınan personel sınavında öğrenmiş olduk. Adam kızını, kardeşlerinin çocuklarını, yedi sülalesini işe koymuş yetmemiş, bir de tanıdık, eş dosttan kırkın üzerinde insanı işe yerleştirmiş. Şehrimizin en böyyük gazatalarından birisi olan Ekip gazatasında SAMULAŞ"a personel alınacağının ilanı verilmiş, bu ilan üzerine üç bir civarında zavallı gençlerimiz de binbir güçlükle bitirdikleri okullarının mükafatını almak üzere sınava giriş harçlarını yatırıp, bir yandan da çalışmaya başlamışlar. Sınav yapılmadan önce bir konuşma yapan Sefer Arlı torpil olmayacağını, her şeyin hakkaniyet ölçüsünde olacağını söylemiş. Sınava giren zavallı insanlar da bu güvence ile sınava girip, başarılı olabilmenin yolunu aramışlar. Sınav bitince bir de ne görsünler kendilerinden çok daha geride puan alanlar işe alınmış, hakkı ile sınavda tüm soruları bilip, cevap verenler ise sınavda başarısız olmuşlar. Hatta daha da enteresan olanı hiç sınava girmediği halde sınavda başarılı olmuş gibi gösterilip, işe alınanlar var. Meğer bu bizim uyanık Kavaklı, Ofluları da geçmiş, benim bildiğim bu tür uyanıklıkları bizim Oflular yapar, ama Vezir Hazretleri"nin yanında fazla kalmaktan olmalı ki huyundan veya suyundan alması gerekenleri almış ve şeytanın dahi aklına gelmeyecek düzenbazlıkları yapmış. İnsan Allah"tan korkmazsa kuldan utanır, haydı kuldan da utanmadın bari Kavaklı hemşerilerinden utan kendi sülaleni oraya doldurana kadar biraz da hemşerilerini almış olsaydın ne olurdu?

            Peki tüm bu olup, bitenlere Büyükşehir Belediye Başkanı ve Genel Sekreteri ne der diye sual buyuracak olur iseniz, Vezir Hazretleri daha önce Karayollarında Sefer Arlı"ya ödettiği ceremenin bedelini ödüyor, Kayıkçıbaşı da birkaç tanıdık, eş, dost vermişse gerisini takmış günahına onun lügatında halk, gariban, fakir, fukara gibi gereksiz şeyler olmadığından Oflu Hoca"nın dediği gibi garibanları kömün gitsün demiştir. Bu arkadaşlara tavsiyem son dönemleri olduklarını bildikleri için bizden sonrası tufan anlayışı ile hareket ettiklerini anlamamak için kör olmak gerekir, ancak bu şehri terk edip, gitseler bile bu ülke sınırlarını terk etmedikleri sürece işleri zor. İnsanların ekmeği ile oynamanın ne demek olduğunu öğrendikleri zaman iş işten geçecek bunu unutmasınlar. Kalın sağlıcakla        

           

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.