Dünyanın her yerinde 22 Mart tarihinde çeşitli aktivitelerle kutlanan “Dünya Su Günü” bu sene 23. yılında. Birleşmiş Milletler’in hayatımızda suyun önemini vurgulayarak içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması amacıyla ilan ettiği “Dünya Su Günü”nde artık dünya üzerinde su kaynaklarının azalması endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. Sağlıklı suyu en güvenilir ve kolay şekilde tüketiciyle buluşturmayı amaçlayan Waternet, resmi verilerden derlediği araştırmasında, temiz su kaynaklarının yok olmasıyla dünyayı bekleyen tehlikeyi gözler önüne seriyor. 2030 yılında su sıkıntısı çekmesi beklenen ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.
Birleşmiş Milletler’in hayatımızda suyun önemini vurgulayarak içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması amacıyla ilan ettiği “Dünya Su Günü”, bu sene 23. yılında. Dünyanın her yerinde 22 Mart tarihinde çeşitli aktivitelerle kutlanan bu özel günde, artık dünya üzerinde su kaynaklarının azalması endişe verici bir boyuta ulaşmış durumda. “Sağlıklı ve Taze İçme Suyuna Ulaşmanın En Kolay Yolu” ilkesini benimseyen Waternet, resmi verilerden derlediği araştırmasında, temiz su kaynaklarının yok olmasıyla dünyayı bekleyen tehlikeyi gözler önüne seriyor.
Dünyada her 10 kişiden biri güvenilir suya erişemiyor
Son 100 yılda dünyada su tüketimi 10 kat artarken, kişi başına düşen su miktarı yarı yarıya azaldı.
Sanayileşme, çarpık kentleşme, nüfus artışı ve atık su sorunu nedeniyle temiz suya ulaşmak gittikçe zorlaşırken, dünya nüfusunun yüzde 20’si içilebilir temiz sudan mahrum.
Dünyada 748 milyon kişi, bir başka deyişle her 10 kişiden biri güvenilir suya erişemiyor.
Dünyadaki okulların 1/3’ünde güvenilir su bulunmuyor.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde, sağlık tesislerinin 1/3’ü güvenilir su kullanamıyor.
Dünyada 470 milyonu aşkın kişi su kıtlığı çeken bölgelerde yaşarken, her yıl başta çocuklar olmak üzere 10 milyon kişi sudan kaynaklanan salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybediyor.
2030 yılına kadar küresel su talebinde yüzde 55’lik bir artışın yaşanması beklenirken, söz konusu yılda mevcut su kaynakları toplam su talebinin yalnızca yüzde 60’ını karşılayabilecek.
İklim değişikliği sebebiyle yağışların düzensizleşmesi ve yeraltı su kaynaklarının gittikçe azalması dünyada yaşanacak olan su kıtlığının en büyük sebepleri arasında yer alırken, 2030 yılında dünya yüzde 40 oranında bir su kıtlığı ile karşı karşıya kalacak.
Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye, aslında sanıldığı gibi su zengini ülkelerden biri değil.
Türkiye’de kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp. Bu rakamın yaklaşık 7 milyar metreküpü içme ve kullanma suyu olarak, 5 milyar metreküpü sanayide, 32 milyar metreküpü de tarımda kullanılıyor.
Türkiye’de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1.519 metreküp civarındayken, 2030 yılında ülkemizde artan nüfus nedeniyle bu rakamın 1.120 metreküp seviyelerine gerilemesi bekleniyor.
Türkiye’deki su kaynakları yetersiz
Küçük ölçekli yerleşim yerlerinde altyapı eksikliği, büyük şehirlerde ise hem altyapı sorunları hem de artan tüketim nedeniyle temiz ve taze su bulmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Bu kapsamda dünyada ve Türkiye’de su arıtma cihazlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor.
Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde içme suyu olarak şebeke suyunu tercih edenlerin sayısı giderek azalırken, sağlıklı suya kolayca ulaşmak isteyenler için su arıtma cihazı yükselen bir trend olarak adından söz ettiriyor.
Geçtiğimiz yıl dünyada 3,2 milyar dolara ulaşan ve 2020 yılına kadar yüzde 16 büyümesi beklenen su arıtma cihazı pazarında büyümesiyle dikkat çeken Türkiye’de, su arıtma sektörünün büyüklüğü 80 milyon dolar civarında.
Su arıtma cihazları, içme suyunun yanı sıra çay, kahve ya da yemek yaparken kullandığımız suyun da tek bir kaynaktan elde edilmesini sağlayarak su tasarrufuna yardımcı oluyor.
Türkiye genelindeki abone sayısı 7.000’e yaklaşan dünyanın en büyük su arıtma cihazı üreticilerinden Coway'in Türkiye distribütörü Waternet’in Genel Müdür Yardımcısı Gülay Başaran, su arıtma cihazlarına artan ilgiye ilişkin şunları söylüyor: “Temiz suya ulaşmak giderek zorlaşırken, gelişen teknoloji su sorununun çözümünde önemli rol oynuyor. Waternet’in ters osmoz teknolojisiyle çalışan su arıtma cihazları, herkesin sağlıklı suyu evinde ya da işyerinde üretebilmesini sağlayarak hayatı kolaylaştırıyor. Waternet olarak, önümüzdeki bir yıl içerisinde, geçtiğimiz 3 yılda ulaştığımız abone sayımız kadar yeni abone edinmeye kararlıyız. Kolay ulaşılabilir sağlıklı su ihtiyacının günden güne artması ile birlikte, su dünyasına yön veren bir marka olduğumuzu herkese hissettireceğiz.”