Konuyu HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşen temsilcilerden Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Özdemir, artık bıçağın kemiğe dayanmadığını kemiği geçip iliğe dayandığını belirterek, "Kandil-İmralı-Ankara hattında tamam sıkıntı yok birtakım gelişmeler var ama bu sefer mahallelerde ve merkezlerde reşit olmayan çocuklar bu sürece zarar verecek uygulamalar yapıyorlar" dedi. Çözüm sürecine rağmen, yaşanan olaylar, kepenk kapatmalar ve hendek kazmalar nedeniyle sıkıntılı günler geçiren Şırnak, Cizre ve Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanları dün Ankara'da HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşerek sorunun çözümü için yardım istedi. Şırnak, Cizre, Silopi ve Yüksekova'da son dönemlerde yaşanan olaylardan kaynaklı esnafın ve halkın yaşadığı sorunlar ve sıkıntılar paylaşıldığı görüşmeden umutlu ayrılan başkanlardan Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Özdemir, memlekette 30 yıldır devam eden bir savaş olduğunu, son 2 yıldır çatışmasızlık sürecine girildiğini ifade ederek, şöyle dedi: "Biz dedik ki bir çatışmasızlık sürecine girildi, biz daha rahatlarız. Ama, biz daha kötü olduk. Tamam şimdi Kandil-İmralı-Ankara hattında sıkıntı yok. Bir takım gelişmeler var ama bu sefer mahallelerde ve merkezlerde reşit olmayan çocuklar bu sürece zarar verecek uygulamalar yapacak şekilde kendi başlarına karar vermeye başladılar. Bunlardan ne partinin ilçe yöneticileri ve üst düzey yöneticilerinin haberi var. Bunlar bizi ciddi sıkıntılara sokuyor. Bunlar esnafı mağdur ediyor, esnaf artık illallah etti. Esnafımız çekini ödeyemiyor. Esnafın bir gün kepengi kapalı ise ikinci gün kendine gelemiyor. Bir işyeri bir gün kapalı ise sonra açtığında da 2 gün boyunca piyasa normalleşmiyor. 'Bıçak kemiğe dayandı derler' bizde bıçak kemiği geçti iliğe dayandı. Yüksekova'da, Cizre'de, Silopi'de ve Şırnak'ta dedik ki ne oluyor hani biz daha rahatlarız dedik memlekete daha huzur gelecek dedik ama maalesef bu olaylar böyle cereyan etti bizde. Biz de 3 arkadaşımız ile karar verdik, geldik Ankara'da Selahattin Bey ile görüştük. Konunun hassasiyetini kendisine aktırdık. Kısa zamanda bir çözüm üretecekler ve kısa zamanda bölge milletvekilleri ile birlikte Şırnak ve Hakkari'ye gelip toplantılar yapacaklar. Ben umutluyum inşallah biz bu görüşmelerden verim alacağız." Özdemir, "Sabah bakıyorsun kepenkler kapalı, ne oldu, kim geldi, kim gitti, kim söyledi, kimse bilmiyor. Sorun nereden kaynaklandı biz de daha tam çözemedik. Yöneticilere gidiyorsun kepenkleri kapattırmadık, haberimiz yok diyorlar. Birileri bir provokasyon yaratıyor ama kimdir nedir biz hala bunu çözemedik. Kurban bayramından sonra yani 6-7 Ekim olaylarından sonra Yüksekova'da kepenkler tam 11 gün kapalı kaldı. 11 gün sonra ancak ticaret bazında hayat normalleşiyor. Esnafın ciddi kaybı oluyor. Çok ciddi sıkıntılar çekmiyoruz umuyorum inşallah bu sıkıntılar son bulacaktır" dedi.
"CİZRE KOBANİ'YE BENZİYOR, GECE GÜNDÜZ HUZUR YOK"
Cizre Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Süleyman Çağlı, esnaf açısından bıçağın kemiği kestiğini, Cizre'nin çok çok sıkıntılı bir dönem geçirdiğini söyledi. Çağlı, "İnsallah iyi olacak, Selahattin Demirtaş bize iyi olması açısından umut verdi. Güzel ve yerinde mesajlarla bu olayları durduracağız. İnan ben kendi adamı söylüyorum insanların ölümünden hiçbir şekilde yana değilim ama öyle bir hala geldik ki diyoruz bozulursa bozulsun süreç. Nasılsa bizde bozuktur. Biz çatışmalı dönemlerde daha rahattık diyebilirim. Öyle bir haldeyiz ki huzur kalmamış, Cizre'ye baktığınız zaman bir Kobani'ye benziyor. Gece gündüz hiç kimsenin huzuru yok. Cizre'den göç başladı diyebilirim. Selahattin Demirtaş ile konuştuktan sonra biraz rahatladık. Bize bir umut verdi. Gelecekler. Bu olayları durduracağız. Bu çocukları bir türlü kontrol edemiyoruz. Çok fazla değiller ama durdurmakta zorlanıyoruz. Bazen kendimiz gidiyoruz. Durduramıyoruz. İçende çok provokasyon yapmak isteyenler var, tespit edemiyoruz, yüzleri kapalı kimin ne olduğu belli değil. Haftaya konuyu İmralı'ya kadar götüreceklerini söylediler. İnşallah durdururlar" dedi.
"SÜREÇ BURADA OLUMSUZLUKLAR İLE İLERLİYOR"
Şırnak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Geliş de, bölgede yaşanan olumsuzluklar olduğunu, bunların DBP ve HDP tarafından bilindiğini kaydederek, "Bu işte hepimizin bir sorumluluk alması gerektiğini belirterek Ankara'ya gittik. Şiddetsiz bir yaşam dili ile bu olumsuzlukların ne halkın nede çözüme katkısı olmadığını belirttik. Olayları detaylı masaya yatırdık, konuştuk. Bir heyet İmralı'ya gidecek bu konunun hassasiyeti onlara ilettik. Bölge halkı her konuda hem huzursuz. Sürecin burada çok ciddi olumsuzluklar ile ilerlediğini söyledik. Bu sorunların çözümü için hepimizin ortak bir hedef belirleyip katkı sunmamız gerektiğini söyledik. Madem çözüm sürecidir, madem önümüzdeki güzel günler olacaksa bu olumsuz günleri niye beraberinde yaşayalım dedik. Sadece kepenkler değil, gençlerin gerçekleştirdiği olayların üzerinde hassasiyetli durulması gerektiğini söyledik. Görüşme iyi oldu. Kepenk kapatma aynı Yüksekova gibi bizde de var. Esnaf ciddi sıkıntıda had safhada sorunları vardır" diye konuştu.
DEMİRTAŞ: ESNAFI SIKINTIYA SOKAN UYGULAMALARDAN KAÇINILMALI"
HDP Eşgenel Başkanı Selahattin Demirtaş, dün HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ile birlikte görüştüğü başkanlarının sorunlarını dinledikten sonra yaptığı açıklamada, "HDP olarak bu sıkıntıların çözümü için gayret edeceğiz. Halkın ve özellikle gençlerin herkesten daha fazla kendi esnafına sahip çıkması gerekiyor. Halkımız zaten devletin uygulamalarından kaynaklı mağduriyeti katmerli olarak yaşarken, bu durumda işverenimize, esnafımıza zorluk çıkartmak bir yana en fazla biz sahip çıkmalıyız. Özellikle kepenk kapatma konusunda esnafı sıkıntıya sokan uygulamalardan kesinlikle kaçınılması gerektiği çağrısını bir kez daha yineliyorum. Halkın, esnafın haklı eleştirilerini dikkate almamız gerekir" demişti.
Şırnak Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Ali Ayan, esnafın tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşadığını belirterek, "Maalesef esnaf tarihin en sıkıntılı günlerini yaşıyor. Şırnak nüfus bakımdan küçük olması, dışarıdan günlük pazarlarda müşteri bulamaması, zaten zayıf olan ekonominin belini büküyorken, üstüne bu kadar sık aralarla kepenk kapatmalar da eklenince içinden çıkılmaz bir hal aldı. Şırnak'ta asker yılardır güvenlik ve siyesi bahaneler öne sürülerek çarşı iznine çıkartılmıyor. Şırnak ekonomisinin can damarı kömür ocakları olmasına rağmen, ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak olan kömürün de bu sene il dışından alınacağı iddia ediliyor. Esnaflarımız her akşam belirli noktalarda yaşanan gösterilerden ve kendilerine verilen zarardan çok rahatsız. Başta ben ve diğer sivil toplum kuruluşları olmak üzere, siyasi partilerimiz, valiliğimiz, belediyemiz ve diğer resmi kurumlarımız, tam anlamıyla üzerine düşeni yapmamaktadır. Var olan sorunları çözmek için bir araya gelmeleri gerekirken, herkes kendi köşesine çekilip, sorunları başkalarına havale ediyor" dedi.
"HÜKÜMET VE MUHALEFET, ÇÖZÜM YERİNE BİRBİRİNE REST ÇEKİYOR"
Ayan, hükümet ve muhalefetin çözüm sürecini birbirine rest çekme ve üstünlük sağlama alanı olarak gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
"Biz bölgedeki sivil toplum kuruluşları kırmakla, vurmakla, hiç bir şeyin olmayacağını biliyor ve zaman zaman değişik platformlarda dile getiriyoruz. Ama maalesef kameralara konuşan hükümet yetkilileri ve diğer siyasi partiler, gereksiz ve kışkırtıcı açıklamalar yaparak bölgedeki tansiyonu yükseltiyorlar. Vatandaşın gösterdiği duyarlılığı gösteremiyor, bu can alıcı ve herkesi ilgilendiren çözüm sürecini birbirine rest çekme, üstünlük sağlama alanı olarak görüyorlar. Geleceğimizi belirleyecek olan bu sürecin nabzını mecliste değil de sokakta ölçmek, halkı kucaklamak yerine, defalarca denenmiş yol, yöntem ve güvenlik paketlerinde aramak sonuca götürmez. Saydığımız bu nedenlerin tamamı esnafımızın günlük kazancını da, geleceğini de derinden etkilemektedir. Şehrimizin ekonomisi refah ve huzura bağlıdır. Daha iyi bir gelecek için herkesin daha fazla Çaba sarf etmesi gerekmektedir."
Şırnak'ta esnaflar ise yaşanan olaylardan olumsuz etkilendiklerini belirterek, bazı esnafların iflasın eşiğine geldiğini söyledi. (DHA)