Seçimlere 12 gün gibi az bir zaman kaldı, herkesin gündeminde seçim sonuçlarının nasıl olacağı konusu var. Bizim meslektaşlar da bu konuda yazıp çiziyorlar ama tamamına yakını aldıkları paralara göre yazıp çizdiklerinden yazdıklarını okuyunca ne kadar saçmaladıklarını görmemek için kör olmak lazım. AK Parti’yle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu meslektaşlarımızın yazdıklarını görünce onlar adına üzülüyorum. Yağcılık olur da bu kadarı da fazla doğrusu… Kimisi olmuş radikal İslamcı, kimisi olmuş Erdoğan aşığı, kimisi olmuş Akşener hastası, kimisi de turancılıktan Cumhur ittifakına terfi edip aşırı savunucusu olmuş. Oysaki herkes kendi dünya görüşünü adam gibi yazdıktan sonra destek verdiği adaylarla ilgili olumlu yönlerini yazıp neden desteklediğini de açıklasa çok daha inandırıcı olurlardı. Haberin namusundan bahseden bu arkadaşlar paranın namusundan hiç bahsetmiyorlar. Oysaki önemli olan paranın namusudur. Haberin namusunu paraya göre ayarlayıp ondan sonra da haberin namusundan bahsetmek ne kadar inandırıcı? Siz okurlarımın takdirine bırakıyorum.
Bazı gazatacılara göre Samsun’un 7 ilçesinde seçimler kritikmiş. Bu yorumları söyleyenlerin yazdıklarına bakınca ‘acaba bu arkadaşlar başka yerde mi yaşıyorlar?’ demekten kendimi alamıyorum. İlkadım ilçesi dışında seçimlerin kritik olduğu hiçbir yer yok. İlkadım’da da an itibarı ile AK Parti iki puan önde, önümüzdeki hafta ne olur onu bilemem. Bunun dışındaki İlçelerde AK Parti önde. Atakum’da 4 puan, Canik’te 20 puan AK Parti önde gözükmekte. Canik’te İYİ Parti adayının AK Parti adayına yaklaştığını, kamuoyunda ciddi karşılığı olduğunu söylemek ya tamamen duygusal bir durum ya da Canik yerine Antalya’nın bir ilçesine gidip orada gözlemlediklerini yazmaktır. Canik ilçesi AK Parti’nin en güçlü olduğu bir ilçedir, İbrahim Sandıkçı da teşkilatçılıktan gelen bir siyasetçi olduğundan aralıksız çalıştığından % 60’ın üzerinde oy getireceği kanaatindeyim.
Diğer ilçelerde de durum AK Parti lehinde, Çarşamba’da Halit Doğan açık ara önde, Ayvacık’ta Halil Kalaycı öyle, Salıpazarı’nda Halil Akgül aynı şekilde rakipsiz gibi, Terme’de Saadet’in adayı iyi gibi gözükse de AK Parti seçimi rahatlıkla alır. Terme seçmeni muhafazakârdır. Saadet adayının listesinde olan solcular yüzünden Saadet adayına tepki var, o nedenle Terme’de de sıkıntı yok. Batı yakasında sadece Yakakent’te CHP ile rekabet var gibi gözükse de mevcut başkan sevilen bir isim olduğundan orada da sıkıntı yok. Güney kesiminde Kavak’ta Şerif Ün çalışmalarını yoğun bir biçimde yapmakta ama İbrahim Sarıcaoğlu seçimi alacak gibi gözüküyor. Lâdik’te Nurhan Hanım açık ara önde, Havza’da Sebahattin başkan aynı şekilde açık ara önde, Vezirköprü’de de Sadık Edis rakipsiz gibi gözüküyorlar. Dolayısıyla AK Parti ilçelerin büyük bir kısmında eski oylarını korumamakla birlikte önde gözüküyor.
Büyükşehir’e gelince orada da durum farklı değil. Mustafa Demir Cumhur ittifakının oylarını alamasa da seçimi rahatlıkla alır. Hayati Tekin de iyi oy alır ama seçimi alabileceğini düşünmüyorum. Erhan Usta’ya gelince şehrin güney kesimi ile merkezde karşılığı var ama diğer bölgelerde karşılığı yok. Bafra, Alaçam, Yakakent, Ondokuzmayıs, Çarşamba, Terme, Ayvacık, Salıpazarı bölgelerinde tek tük oyu var. Onun dışında çok fazla bir oyu yok. Anketlerde % 20 civarında oyu çıksa da vatandaşın sandığa gidince bağımsız bir adaya oy vereceğini düşünmüyorum. Zira bağımsız bir adayın kazanması halinde en ufak bir icraat yapabileceğine ihtimal vermiyorum. Gerek Belediye meclisinde gerekse Hükümet nezdinde yapabileceği bir icraat yok. Toplumumuz bunun farkında, geçmişte Vehbi Gül bağımsız kazandı ama o zaman yetmişli yılların başıydı. Vehbi Gül becerikli bir siyasetçi olduğundan işine gelince Demirel’e gitti destek isteyip ‘senin partine geçeceğim’ dedi. İşine gelince Erbakan hocaya gidip elini öpüp ‘senin partine gececem bana destek ol’ deyip işini yürütüyordu. Hiç unutmam Site Camiinin orada bulunan o melanet evini yıkmak için Merhum Erbakan hocanın elini öpüp destek aldığını çok iyi hatırlıyorum.
Erhan Usta bağımsız aday neden oldu derseniz, kanaatimce kurulacak yeni partiye geçmek için kendi gücünü gösterecek. Yoksa seçimi alma gibi bir ihtimalin olmadığını kendisi de çok iyi biliyor. Bu konuda eski bir AK Parti İl Başkanının da onu desteklediği, AK Parti’den alamadığı Vekilliği o partiden alma umudu olduğunu biliyorum ama havasını alacağını daha iyi biliyorum. Bu şehirde AK Partili olup da AK Partililerden benim kadar çeken olmamıştır. Lakin ben çizgimi hiç değişmedim. Neden çünkü ben Ahmet’in, Mehmet’in veya liderin değil davanın adamıyım. Ne zamanki ortada dava mava kalmaz o zaman gereğini yaparız. Şu anda ortada dava da var, lideri de var. Bununla birlikte yapılan ciddi hatalar da var ama biz bir yandan bu hataları yazacağız, düzelmesi için uğraş vereceğiz. Bir yandan da davamıza sahip çıkacağız. Dava adamlığı bunu gerektirir. Allah, davasına sadık ülkesine milletine hizmet etmek isteyen liderlere yardım etsin diyerek sözlerime son veriyorum, kalın sağlıcakla.