Siyaset uzmanı

Türkiye uzman eksikliğinden çok çekti, hatta uzman yetiştirebilmek için yurtdışına çok insan gönderdi, çok masraflar etti. Hala daha pek çok konuda uzman eksikliğimiz gerçekten var.

            Uzman derken, kendini uzman zannedenleri kastetmiyoruz tabi, bize gerçek uzman, akademik uzman lazım. Yoksa kendini sübjektif konularda uzman olarak gören insanlar hem ülkemizde hem de çok şükür Samsun" da oldukça fazla hatta enflasyonu var diyebiliriz.

Geleneğimizde uzmana farklı gözle bakılır yani işinin ehli, konusunda bilge insan değerinde, toplumda önemli yer tutan insanlar olarak kabul görürler.

Hele de son yıllarda Avrupa Birliği uyum çalışmaları kapsamında uzmanlığın gerçek değeri artmış, bilimsel konularda akademik uzmanlık çıtası daha da yükselmiştir.

Bu perspektifle bakıldığında her işte işin uzmanı çok önemlidir. Bazı işyerlerinin camların da görürsünüz “uzman sünnetçi” var diye. Uzman siyasetçi de türedi, haberiniz var mı? Uzman sünnetçi çocuğu incitmeden sünneti yapar. Yüzü hep gülümser. Çocuğa çikolata, şeker, bisküvi verir. Hoş ve sempatik görünür. Tabii ki eli hafiftir ve mesleği de iyi bilir.

Sayın Necati DEMİR de pek farklı değildir. O da sürekli gülümser çok kibar ve yumuşak konuşur. Aslında çok fazla konuşmaz. Yanındakileri konuşturmayı tercih eder. Anlıyacağınız az konuşur çok dinler. İyi bir dinleyici olduğundan sürekli kasete kayıt eder. Arada sırada ince bir rol yapmayı da ihmal etmez. Benim adım bakkal Necati der. Hatta öylesine mütevazı konuşur ki,  “ben bakkal dükkânını bile becerip yürütemedim dediği bile olur. Böyle çok farklı bir profil çizer Necati DEMİR. Ancaaak diyelim ki birine kafayı taktı da kuyuya düşürmek istiyor. Bakın nasıl bir siyaset güder. Önce kuyuyu kazacak birilerini arar ve bulur. Onlara iltifat eder kafaya alır kuyuyu da kazmalarını sağlar. Kendi eline kazma, kürek asla almaz. Kendini yormaz, cildini de bozmaz. Takım elbise ve gömleğine çamur bulaştırmaz. Çünkü marka giyer. Kendisi suya sabuna dokunmadan, yorulmadan kuyuyu hazırlatır. Derinliğine de önem verir ki, düşen bir daha iflah olmasın. Sonra kuyunun üzerini ince ve hafif şeylerle örttürür. Kuyuya düşürmek istediği insanları kuyunun etrafın da dolaştırır. Daha sonra da sırt sırta vurdurur. Kimin kuyuya düşmesini istiyorsa sonunda onu mutlaka kuyuya düşürür. Adamcağız haberi olmadan kendini kuyunun dibinde bulur başlar bacak vurmaya. Tüm bu işlerin  hepsinde piyon kullanır kendisi sadece seyreder. Sonra yine rolünü yaparak ilk üzülen kendisi olur gibi “eyvaaah adamı kuyuya düşürdüler”! der. Yani kendisinin bu olaydan hiç haberi yokmuş gibi rolünü de muazzam yapar. Sanatcı geçinenler yanında halt işlemişler. Tüm bu işler de adaletli davranır kuyunun dibini hak edene gösterir.

İşte sizlere Necati DEMİR"DEN kısa bir kesit. Şunu da vurgulamakta fayda var; Samsun gibi kozmopolit bir ilde siyaset yapmayı düşünenler mutlaka kendisinden biraz ders almalılar. Gerçekten bu alandaki birkaç uzmandan biridir. Faydalanmak lazım, ancak feyz alırken gazabından kendinizi korumayı ihmal etmeyin!