Siyaset dünyanın en zor sanatlarından biridir, en güçlü olduğunuz dönemde siyaset dışında kalabilirsiniz. En zayıf olduğunuz dönemde de kendinizi siyasetin ortasında bulabilirsiniz. Ülkemizde siyaset liderlerin iki dudağı arasından çıkan sözlerle yapıldığı ortada, kimse çok becerikli olduğundan seçilmiyor. Lidere kim yanaşıp gönlünü alabiliyorsa o siyasetin makbul kişisidir, kim de uzak kalmış ise ağzıyla kuş tutsa siyasette yol alma imkânı bulamıyor. Bu durum Cumhuriyet döneminden önce padişaha yaklaşan, padişah ailesinden kız alanlar için izzet ve ikbal biçiminde cereyan ederken, Cumhuriyet döneminde Atatürk’e yakın olanların Milletvekili, Bakan olmaktaydılar. Bu gelenek hâlâ daha devam etmekte Atatürk’ten sonra İnönü döneminde de durum aynı kaldı. Daha sonraki dönemlerde de partilerin liderlerine yakın olanlar siyasette yükseldi, uzak kalanlar da siyasetin dışında kaldılar.
Bu gerçekleri bilmeden siyaseti okumak mümkün değildir, bu anlamda en Demokrat parti şudur demek de mümkün değil. Zira AK Parti’de Reis-i Cumhur’a yakın olanlar makam ve mevkilere gelirken CHP’de de Kılıçdaroğlu’na yakın olanlar yükselmekte, MHP’de de Devlet Bahçeli’ye yakın olanlar siyasette yükselme imkânı buldukları bir gerçek. Geçmişte Bahçeli’nin ekibinden olan Osman Çakır vazgeçilmez liste birincisiydi. Ne zamanki MHP’ye şu meşhur kaset operasyonları yapıldı; Osman Çakır da operasyon yapılanlardan birisi oldu ve kaseti ortaya çıkınca devre dışı kaldı. Yoksa hâlâ daha MHP’nin ilk sıra adayı o olurdu. Osman Çakır’ın devre dışı kalmasıyla birlikte Erhan Usta devreye girdi ve iki dönem Bahçeli’nin en yakınındaki isimlerden oldu. Partinin Grup Başkanvekilliğine kadar yükseldi ama durması gereken yeri bilmediğinden veya Bahçeli’yi iyi okuyamadığından o koltuğu kaybetti. Daha sonraki süreçte yereldeki gazetelerin ve internet sitelerinin gazına gelip kahramanlık yapıp Cumhur ittifakına zarar verecek açıklamalar yapınca partisinden ihraç edildi.
Bu hatayı ona yaptıran gazeteler şimdi parçalanıyorlar: Yok, öyle demedi şöyle dedi, yok zarar verdi, vermedi gibi canhıraşane bir günah çıkarma yarışına girmişler. Ama bunlar hâlâ daha Devlet Bahçeli’yi tanımadıklarından bu tür yazılarla veya geri viteslerle işin düzeleceğini düşünüyorlar ama bana göre boşuna uğraşıyorlar. Benim tanıdığım Bahçeli teşkilat içi olaylarda hayatta tükürdüğünü yalamayan ama siyasette gerektiğinde geri vites yapabilen bir şahsiyet. Ayrıca bizim meslektaşlar hâlâ daha olayın arka planını iyi okuyamamışlar bu olay MHP’nin iç meselesini aşmış, Cumhur ittifakı gereği ortak ittifak meselesi olmuş bu olaylar. Kanaatimce MHP İl Başkanının alınmasının temel nedeni AK parti İl Başkanını görevden alabilmek için bir anlaşma olduğunu düşünmekteyim. Hatta Karaduman’ın o tek odalık internet televizyonunda konuşturulması da bu planın bir parçası olabilir. Siyaset yapanlar bu ayrıntılara vakıf olmaz iseler en güçlü oldukları dönemde altlarındaki koltukları kaybederler. Siyaseti okuyanlar da bu ayrıntıları okuyamaz iseler siyasetçilerin harcanmalarına alet olmasının dışında hiç bir işe yaramazlar.
Erhan Usta’yla en ufak bir hukukumuz olmamakla birlikte kaliteli ve dürüst bir insan olduğunu biliyorum o yüzden de harcanmasına gönlüm razı değil. Diğer alınan İl Başkanı için aynı şeyleri söyleyemem, beraber olduğu arkadaşları, yakın ekibi ve dostları tasvip etmediğim insanlar. Vezirköprü’de yaşanan bazı olayları da çok iyi biliyorum. O yüzden o arkadaşın alınmasına üzülmedim bilakis memnun oldum ama Erhan Usta’ya üzüldüm. Keşke onu sürekli arayıp ona yalamalık yapan gazetecileri değil de onu arama gereği duymayan dürüst insanlarla beraber istişare edebilseydi. Erhan Usta’nın düştüğü yanlışa bazı Belediye Başkanlarının da düştüğünü gözlemledim. Bu yalama gazatacı bozuntularını arayıp onlardan siyasette olup bitenleri öğrenmeye çalışan zavallı Belediye Başkanlarına tavsiyem; Erhan Usta’nın akıbetine iyi bakmalarıdır. Birilerinin kiralık kalemi olan insanlar, sadece sahiplerinin menfaatine çalıştıklarını, onlardan başkasına fayda olmayacağını, dışarıdan verilen kemiklerle doymayacaklarını da unutmasınlar.
Ezcümle hangi işi yaparsanız yapın işinizi adam gibi yapmaz iseniz hem kendinize hem de etrafınızdaki insanlara zarar vereceğinizi unutmayın. Caanım Erhan Usta’yı harcayan sözde gazatacılar paçavraya döndüler ama bu şehrin kıymetli bir evladı da siyaset arenasının dışında kaldı, Yazık günah değil mi bu insanlara? Siz siz olun kimsenin marabası olmayın, kimseyle de başkası için kavga etmeyin. Kavgayı kendiniz için yapın, bedeline de katlanın. Başkaları için yaptığınız kavgadan haklı çıksanız bile marabalığın ötesine gidemeyeceğinizi unutmayın diyerek sözlerime son verirken MHP İl Başkanlığına atanan Hüseyin Edis Bey’e hayırlı olsun diyorum. Kalın sağlıcakla.