Siyasette Vefa

Menderes Yiğit


Bilmez idim bildirdiler
Çuldan aba giydirdiler
Dalsız salda gezdirdiler
Helal olsun alem size

Sevgili dostlar bugün köşeme Feriha"nın bir dörtlüğü ile başlamayı uygun gördüm. Nedendir bilinmez içime doğdu işte.

Dostlarım siyaset zor, yorucu, pahalı ve meşakkatli bir meslektir. Bu zorlukların yanında bir o kadar da zevkli bir sanattır. Sizden iyi olmasın eski bir dostumun, her kulağa küpe olacak şöyle bir sözü vardır; “Siyaset dostuma tavsiye edilmeyecek kadar kötü, düşmanına ise bırakılmayacak kadar iyi bir şeydir”

Bu sözün üzerine ne denir ki? Sevdiğin insana siyaset yap dersin, ailesinin ve sevenlerinin vebaline girersin, düşmanına bırakırsan ülkene kötülük etmiş olursun. Sizin anlayacağınız cenaze namazı gibidir. Toplumun bir kısmı kılıyorsa, diğerleri muaf olabiliyor anlayacağınız.

Efendim sizleri bir 15-20 yıl geriye götürmek istiyorum. Şu CHP"den nice vefakar, cefakar, insanlar geldi geçti. Bunların çok az bir kısmı makam, mevki sahibi olabildi. Teşkilatların çilesini çeken, varını yoğunu bu uğurda harcayan insanlar var ki, köşesine çekilmiş olup bitenleri seyrediyor.

Evet bu vefakar insanlardan birisi de Hamza Türkpençe. Hamza ağabey 78 yılında listenin 5. sırasından vekil olacakken, Bülent Ecevit tarafından "Baykalcı" diye 1. sıraya kontenjan konularak 6. sıraya kaydırıldı. Seçimlerde CHP Samsun"dan 5 vekil çıkardı. Ancak Hamza ağabey seçilemedi.

Teşkilatın her kademesinde görev yapmış, İl Başkanlığı dahil, en ciddi mevkilerde sorumluluk taşımış bir insan olan Hamza ağabey, aileden gelen servetinin büyük bir bölümünü de bu uğurda harcamıştır. Şimdi ise kıyıda, köşede olup biten nahoş şeyleri seyreden bir dava adamı vakarıyla olaylara seyirci kalmakta.

Sevgili dostlarım. Şimdi soruyorum sizlere. Şayet vefa olsa idi siyasette bunlar yaşanır mıydı? Elbette hayır. "Baykalcı" diye harcanan bir siyasetçiyi Sayın Baykal onuremi ediyor? Yine hayır. Peki, bu iş doğru mu? Elbette ki hayır. Peki, ne yapmak gerek? Bunu bizler değil, siyasetin ilgili mekanizmaları kavga etmeden, ayağı kayıp birilerine kafa atmadan, demokratik bir mücadele içerisinde halletmek en güzeli diye düşünüyorum. 

Umarım tüm siyasi partilerimiz emeğe, birikime, vefaya önem vererek yöneticilerini seçerler. Sevgili dostlar köşemi Feriha"nın bir dörtlüğü ile bitiriyorum. 

Hayındır gayri zaman da hayın,
Zulmü bırak canım danışa sarın,
Varıp dost köyüne adını koyun,
Okutup salayı verdirirler sonra

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.