Konumuza girmeden önce Filistinde şehit düşen kardeşlerimize Allahtan rahmet diliyorum, bu mücadele Ortadoğuda binlerce yıldan beri devam eden bir mücadele olup hakla batılın mücadelesidir. Beytülmakdis olarak bilinen bu mübarek mabedin bulunduğu Kudüs üç büyük Dinin de kutsal şehirlerinden biridir. Hazreti Süleymanın banisi kabul edildiği Mescidi Aksa aynı zamanda ilk kıblegahımızdır. Aslında Filistin ve ortadoğuda yaşanan olaylar konusunda bir köşe yazısı yazmak istiyorum fakat siyasetin yoğun olduğu bu günde bu konuyu yazarsak olmaz düşüncesiyle yazmadım. Sadece şu kadarını belirtmek isterim ki ortadoğuda yaşanan vahşetin tek suçlusu ABD ve İsrail değil Arap Dünyası ve İslam aleminin son yüzyılda Osmanlıya yaptıkları ihanet ve Batı hayranlıklarının bir sonucu olduğunu da unutmamak lazım. Bu konuyu burada kesip asıl konumuza geçmek istiyorum.
Milletvekili listelerinin Yüksek seçim kuruluna verilmesine sadece beş gün gibi kısa bir zaman kaldı, partiler aday adayları üzerinde çalışmalarını yapıp, Genel Başkanlara sunma noktasına gelmiş durumdalar. AK Parti yedibin civarındaki aday adayını eleyip her ilin vekil sayısının iki katı isimleri Genel Başkana sunmuş durumda, Genel Başkan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan hafta sonu kampa girip listelerin üzerinde çalışacağını öğrendik. Erdoğan’ın İngiltereye giderken Milletvekili seçildikten sonra evlerini Ankaraya taşıyanlarla yollarımızı ayıracağız açıklamasını uygulamaya koyarsa mevcut Milletvekillerinden yüzde sekseni liste dışı kalır. Örneğin Samsundaki Vekilleri ele alacak olursak Çağatay Kılıç’ın Samsun’da hiç evi olmadı, bir dönem kankası Adnan Konaş’ın evinde kaldığını daha sonra DSİ de kendisine bir oda ayırtıp başkasına verilmemek üzere tuttuğunu, bir dönem bu odanın ücretini Adnan Konaş’ın ödediği, Bakanlığı döneminde ise Bakanlığın ödediği, şimdi de kendisinin ödediğini öğrendim, şayet bu söylediklerimde bir yanlışlık varsa düzeltme önerirse yayınlarız, ancak her halü karda Samsun’da evi olmadığı açık ve net.
Şimdiki Bakan Demircan’ın Atakentte Demirkent sitesinde bir evi vardı, sanırım orası eşyalı olarak duruyor, geldiğinde kullanıyor, her ne kadar Erbaada ikamet etse de Samsunla irtibatını hiç kesmemiş bir arkadaş. Aslında Demircan çok dolu, okuyan, düşünen bir arkadaş ama bu Bakanlığı döneminde çok fazla hemşehricilik yapma hatasına düşmüş bir arkadaş. Demircan’ın asla akçeli işi olmaz, bel altı işleri olmaz, inançlı bir dava adamıdır, listede olursa sevinirim. Çiğdem Hanıma gelince onun da Samsunda evi yok, zaten daha önce de olmamıştı ama listede bir bayan olacaksa Çiğdem Hanımın olmasında yarar görmekteyim. Neden yarar görüyorsun derseniz Çiğdem Hanım Tayyip Beye yakın bir isim Samsunla ilgili bir problem olunca çözme noktasında sıkıntısı olayı halledeceği kanaatindeyim. Çiğdem hanımın en büyük sıkıntısı yanlış çevresidir, şayet düzgün bir çevresi olsaydı yaptığı hataların hiç birini yapmazdı. Eşinin çilingir sofralarındaki arkadaşları bırakıp düzgün insanlarla beraber olursa bu şehre çok katkı sağlayacağı kanaatindeyim, zira Çiğdem hanım arandığında mutlaka geriye dönüş yapan, sorunu ya çözen veya çözemezse muhatabına neden çözemediğini dönüp söyleyen bir siyasetçi.
Hasan Basri Kurt’a gelince bana göre bu şehrin en lüzumsuz ve en beceriksiz Vekili, Vekilliği döneminde Allah kulunun işini yapmamış, gezip dolaşmanın ve Kavak Milliyetçiliği dışında bir icraatını gören, duyan varsa Allah için söylesin de bizde bilelim. Bu arkadaşın Samsun’da dün evi yoktu, bugün yok, kanaatimce yarında olma ihtimali yok, Tayyip Beyin oğluna olan yakınlığı dışında bir mahareti olduğunu bilen varsa söyesin de bizde öğrenelim. Babası benim İmam Hatip Lisesinden Ahlak bilgisi dersime girmişti, aynı zamanda Ondokuzmayıs Lisesinde öğretmendi, İmam Hatip lisesine dışardan derslere giriyordu, aramızda en ufak bir sorun olmamasına rağmen adam sırf Kavaklı değilim diye hayatı boyunca beni sevmedi, oğluda ondan pek farklı değil. İnşallah listeye giremez diye dua ediyorum( Benim gibi gazeteci olmaz dimi)
Orhan Kırcalıya gelince bildiğim kadarı ile Bafrada evi var, Bafra’da çok tanınmış birisi olmasa da Allah için kimseden yanlış bir işini duymuş değilim. Bafra bölgesinde ya o girer listeye veya Muharrem Göksel diye düşünüyorum, her iki isim de bence makul ve makbul isimler.
Gelelim kayınçoma şimdi kayınçomla ilgili ne yazarsam yazayım bazı arkadaşlar sen onu kolluyorsun diyebilirler ama geçmişte Kayınçomla olan kavgalarımı ve mahkemelerimi bilenler benim ne kadar dik bir insan olduğumu kimseye hakettiğinden fazla değer vermeyeceğimi bilirler. Piyasada Kayınçomun listeye giremeyeceği, kaleminin kırıldığı yönünde dedikodular dolaşıyor, bunu söyleyen arkadaşlar ya kayınçomu tanımıyorlar ya da sırf ona düşmanlık yapmak için söylüyorlar. Bu adam değil mi ki siyasetin dışında olmasına rağmen son bir hafta kala AK Parti Genel Merkezinin desteklediği Osman Çetinkayayı devirip yerine il Başkanı seçilmişti. Ardından da herkes görevden alınacak demiş olmasına rağmen görevden alınması bir yana adam Milletvekili oldu. Kayınçomun evi de mezarlığı da işi, gücü de ailesi de Samsun’da, ben Babamın rahmetli olmasıyla birlikte Samsun’da mezarlık aldım, oysa taa otuz kırk yıldan beri evlerinin arkasında mezarlığı olan bir ailenin çocuğu. Gerçi ben de ölseydim sağolsun beni Büyük kayınçom Köktaşlar’ın mezarlığına değil de kimsesizlerin ve gariplerin mezarlığı olan Sarıkadı mezarlığına gömeceğini vaadetmişti bana, ama babamın rahmetli olmasıyla birlikte yedi kişilik mezar yeri aldım, o sorunu da çözmüş oldum. Listelerin YSK ya verileceği son beş günlük süreçte çok muamma bir süreç herkes listeye girmek için Engerek yollarını tutmuş, bakalım Reise kim ulaşıp listeye girecek. Aslında diğer partileri de yazacaktım ama yerim bitti, her gün bir sayfa sizlere okutma hakkına sahip olmadığımdan bugün de bu kadar, kalın sağlıcakla