Siyasetteki zengin babanın.....

Adnan Bahadır

Siyasetteki zengin babanın şımarık çocukları       

    İşlerimin yoğunluğu nedeni ile bazen yazı yazmaya fırsat bulamıyorum. Gazetede köşe yazımı göremeyen dostlarım, haklı olarak hemen telefona sarılıp, nerede bugünkü yazın diye sitemde bulunuyorlar. İstesem üç ya da dört tane yazı yazıp, arşive koyar, işlerimin yoğun olduğu günlerde o yazıları yayınlatırım. Ancak bunu okuyucuma saygısızlık olarak gördüğümden yapmıyorum. Zira ben yazılarımı her gün akşama doğru yazarım ki, sıcak gelişmeleri siz değerli okurlarımla paylaşabileyim.

            Hiçbir başarının kolay elde edilmediğini hepimiz bilmekteyiz. Düşünün ki, hiç bilmediğiniz bir mesleğe giriyorsunuz, arkanızda ne ekonomik açıdan nede siyasi açıdan hiç kimse yok tam aksine bir sürü dinozorlarla mücadele etmek zorunda olduğunu biliyorsunuz. İşine gelmeyen bir sürü insan sizi yok etmek için olanca gücü ile mücadele etmesine rağmen, gazete bir yılını doldurduğunda kendi imkânları ile dönüşmeye başlıyor. 14 aylık kısa bir sürede günde 20.000 okuyucuyla buluşma imkânına sahip oluyor, çıkarttığınız gazetenin haberlerini kendi imkânlarınızla üretiyor, haber ajanslarını nerede ise hiç kullanmıyorsunuz. 01.01.2009 tarihinden itibaren İHA" ya olan aboneliğinizi iptal ediyorsunuz ve haberleriniz mükemmel olarak okuyucuya ulaşıyor. Gazeteyi son derece mükemmel ofset baskı kendi tesislerinizde basıyorsunuz. Görseli, haber merkezi, dağıtım servisi ve reklam servisi ile son derece donanımlı personeliniz ile birlikte gündemi belirleyen mükemmel bir gazete çıkarıyorsunuz. Bir yandan canı yananlar soluğu savcılıkta alıyor(kimlerin neyi, nasıl şikâyet ettiğini tüm detayları ile yazacağım), birde o işlerle meşgul olurken yazı yazmaya zaman kalamayabiliyor. Bu konuda da değerli okurlarımızın bizi hoş karşılayacağını ümit ediyorum.

            Gelelim bu günkü asıl konumuza; malumunuz bazı zengin babaların şımarık çocukları, babalarının hangi çileleri çekerek kazandığı paralardan habersiz, o paralar gökten yağmış gibi, hoyratça harcarlar, babaları ne kadar engel olmak isterlerse istesinler engel olamazlar, ne zamanki paralar biter, akılları başlarına gelir ancak yapacak bir şey kalmaz. Hani derler ya, mal gider akıl gelir diye, işte aynısını bizim Ak parti teşkilatları yapıyor. Başbakan"ın bir sürü çileler çekip, hapis yatarak elde ettiği kazanımları hoyratça harcayıp bitirmekten zevk alıyorlar. Tayyip bey"in kaşıkla topladığı oyları, kepçe ile dağıtmanın mücadelesini veriyorlar. Adamın bütün ömrü zamparalık yaparak geçmiş, bu uğurda kaza yapıp, bir insanın ölümüne sebep vermiş, bu nedenle de o dönemde siyasetin dışında kalmış! Şimdi ise teşkilat tarafından meclis üyeliği listesine konmuş! Başka bir adam, ailesinden birini bir partiye yerleştirip, kendisi de başka bir partiye girmiş. Hangisinin partisi iktidar olmuşsa onun sayesinde devletten bir sürü ihale almış. Yaptığı işlerin çoğu sakat, kimse bir şey diyememiş hatta yönetiminde bulunduğu partinin il başkanına senin gizli kasan olayım dediği için kovulmuş! Şimdi ise meclis listelerinde! Bir başkası da partiye dümdüz gitmiş, aslında sadece partiye değil, orada görev yapan doktora da döşenmiş ancak doktoru sürgünle tehtid edince, davasından vazgeçmiş ve bu adam da aday listelerine konuluyor. Şimdi ben bu adamları yazdığımdan birileri kızıp, soluğu mahkemelerde alıyor. İyi güzel de, adama sormazlarmı ki; aziz ve muhterem kardeşim burada ismin yok, cismin yok, sadece genel bir tarif var, neden aldın bunu üzerine diye? Haa, sen o tarif edilenin kendin olduğunu kabul edip, bu topluma deklere edilmesini istiyorsan benim için problem yok! Biz hürriyetin bedelini ödemek kaydı ile isteyenin istediğini yapabileceğine inandığımızdan, herkesin yaptıklarına saygı duyarız ancak herkes de unutmamalı ki o hak bizim için de geçerli olup, zamanı geldiğinde bizde kullanırız.

Parti teşkilatlarında görev yapan insanlar kendi menfaatlerini, kişisel çıkarlarını ve duygularını bir kenara bırakıp, partileri, şehirleri ve ülkemiz için yararlı olan ne ise onu yapmanın mücadelesini vermeleri gerekir. Aksi halde bizimkilerin yaptığı gibi ahbap-çavuş ya da aile şirketine dönüşen bir teşkilat anlayışı çok yanlış ve topluma yarardan fazla zarar verecek bir uygulamanın ötesine gidemez. Hele ki, önümüzdeki birkaç ay içerisinde teşkilat seçimleri olacak ve bu yanlışları yapanlar toplumumuza anlatılıp, teşkilatlardan temizlenme imkânı olacak. Böylece seçilen insanların da yapmaları muhtemel yanlışların önüne geçme imkânı doğacak. Aksi halde kara bulutlar şehrimizden eksik olmayacaktır. Allah kötü niyetli insanların yöneticiliğinden ve şerrinden emin eylesin. İyi haftalar...

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (4)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.