Siyasi partilerde seçim sürecinin başlaması ile birlikte şikayetler de gelmeye başladı, siyasi partiler yasası gereği köy ve mahalle delegelerinin seçilmeye başlandığı hatta bazı ilçelerde bitmesiyle birlikte sıkıntıları da geldi. Siyasette dün de var olan yarın da olacak olan gerçeklerden birisi mührü elinde bulunduranların sultan olmalarıdır. Yönetimi ellerinde bulunduran teşkilatlar seçim yapmaksızın veya yapılmış gibi göstererek tespit etmeleri yönetimlere aday olmak isteyenler tarafından şiddetle kınanmakta. Sadece kınanmakla kalmayıp olayı parti genel merkezlerine kadar taşıyanlar dahi var.
Bu konuda söylemek istediğim realitede veya yasal süreçte her ne kadar bu yapılanlara izin verilmiyor ise de uygulamada bu gerçeği ortadan kaldırma imkanı yok. (Dün teşkilat başkalarında iken ne yapılmış ise bugün teşkilatları ellerinde bulunduranlar aynı şeyleri yapıyor hatta yarın teşkilatlar kimlerin elinde ise onlarda bu yapılanlardan farklı bir şey yapmayacaklar. Bu konuda yaşanmış o kadar çok tecrübem var ki anlatmakla bitiremem.) Sanırım 2006 yılı idi merkez ilçe seçiminde kayınçomun adayı olan İshak Taşçı'yı desteklemek üzere yollara düştüm, o köy senin bu köy benim derken, nerede ise tüm köyleri gezmiştim. Her gittiğim köyde iki veya üç ilçe delegesi olmasına rağmen bu delegelerin sadece bir tanesi köyden seçilmişti, diğerleri ise şehir merkezinden yapılmıştı. İşin garip yanı, şehirden köy delegesi yapılan insanlar bırakın o köylü olmayı, ömrü hayatlarında o köye gitmemiş insanlardan yapılmıştı.
O günlerde yapılan bu yanlışlığı yapan Ali Akyüz başkanlığındaki merkez ilçe yönetimi olup, işin başını da İbrahim Sandıkçı çekiyordu. Bu seçimden önce Gazi Beldesi'nin seçimi vardı orada da aynı dolapları çevirmişlerdi. Merkez ilçe ellerinde olduğundan dilediklerini üye yapıp delege yapmalarına rağmen altı oyla seçimi biz almıştık ancak Merkez ilçe seçiminde sevgili kayınçom önceleri beni sahaya indirmek istemedi, daha sonra seçimin gittiğini görünce beni sahaya indirdi ama, geç kalmıştık seçimi oniki oyla kaybettik. İşin enteresan tarafı kayınçom Gazi Beledesi'ni kazandığımızda bana en ufak bir teşekkür etmedi ama, Merkez ilçeyi kaybettiğimizde seçimi senin yüzünden kaybettik demez mi? Bu imajı İbrahim sandıkçı ekibi yaymıştı, bunu bana bizzat ibrahim Sandıkçı söyledi sen çok güçlü idin bir şekilde seni teşkilatlardan uzaklaştırmak istemiştik, bu yolu tercih ettik dedi ama kayınçom olayın farkına varmadığından bu dolmayı yuttu ve beni teşkilatlardan uzaklaştırdı.
İl Başkanlığını kaybettiği seçimde beş kez yanına gittim ve yapmam gereken var mı diye sordum, (bana cevabı kendisinden uzak durmam halinde seçimi alabileceği, hatta mümkünse karşısında olmamın kendisi için çok iyi olacağını söyleyince baktım ki bizimkisi uçuyor.Akıl hocaları kuvvetli, benimle işi kalmamış. Hatta o aralarda Irmaksırtı'na gitmiştim, Irmaksırtı'nın ağası da beni görevden alacaklarını söyleyince şunlara dünyanın kaç bucak olduğunu bir göstereyim dedim. Ve Ali Akyüz'ü çağırdım yazlığıma o da geldi, kendisi ile anlaştık ve seçimi Ali Akyüz kazandı. Siyaset çok farklı bir şeydir herkesin işi değil, birilerinin vesayeti ile veya aklını kiraya vererek seçim kazananlar o koltuğu koruma şansları yoktur.
Kayınçomla aramız iyiyken İl yönetimindeki arkadaşlarla birlikte haftanın belli günleri yemeğe çıkardık bir akşam Pamuk Kardeşlerde yemek yiyorduk kayınçom ben bu güne kadar siyasette hiç kaybetmedim deyince ona dedim ki, siyasette kaybetmeyenden siyaset adamı olmaz. Demirel altı kez gitti, yedi kez geldi. Siyaset yapan kaybetmesini de bilecek, hem sen bu güne kadar tek bir seçime girdin ve kazandın bundan sonra kazanacağın seçimler seni yüceltecek. Ondan sonra kendisi bizzat desteklediği veya taraf olduğu seçimlerin tamamını kaybetti. Bundan sonra ondan iyi bir siyasetçi olur mu bilemem, ancak ondaki hırsın önünü açacağını sanmıyorum.)
Önümüzdeki yedi, sekiz aylık dönem siyasette bir hayli hareketli geçecek ilçe seçimleri, il Başkanlığı seçimi süreci çok canlı olacak ilçelerin bir çoğunda çift liste olacak, ilde de şimdilik pek hareketlilik görünmese de seçime tek liste ile gidilmesi mümkün gözükmüyor. Osman Çetinkaya güçlü, ancak mutlaka karşısına birilerini çıkaracaklarını düşünüyorum, sadece düşünmekle kalmıyorum, bu konuda yapılanları takip ediyorum tespitlerimi sizlerle paylaşacağım. Bu günlük de bu kadar yeter, kalın sağlıcakla.