SİYASİ YELPAZEDE ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERİN TAHMİNLERİ
Genel seçimlere sekiz aydan az bir zaman kala siyasette beklentisi olanlar tek, tek ortaya çıkmaya başladı. Bürokratından parti yöneticisine, teşkilatta görev yapan çilekeşinden vatandaşına varıncaya dek seçilme konusunda beklentisi olan herkes ağır, ağır kolları sıvamaya başladı. Uzun yıllardır tanıdığımız bürokratların düğün, bayramlarda aramazken, şimdi kandillerde dahi tebrik mesajı atmaya başlamaları siyasi arenanın ağır, ağır canlanmaya başladığının göstergesidir.
Seçilme hevesi siyasetle uğraşan insanların büyük bölümünde vardır, bir de adamın kendisine öz güveni yok ise, sırf adam yerine koyulmak adına böyle bir hevese kapılması işin farklı boyut kazanmasına neden olmaktadır. Bu dönem il genel meclisine seçilenlerden birisine bir arkadaşımız neden meclis üyesi olduğunu sormuş, verdiği cevap enteresan Beni adam yeyine koymuyoylay, meclis üyesi olunca belki koyaylay diye seçildim demiş. İşte size ülkemizdeki siyaset anlayışından bir kesit. Avrupa"da siyaset ülkeye hizmet etmek için yapılır ve siyaseti yapanlar ekonomik açıdan kazançları olmaz, tam aksine kayıpları olur, ülkemizde ise üzülerek ifade etmek gerekirse siyaset ya para kazanmak için, ya kariyerli olmak için veya etrafında bulunanları kollamak için yapılmaktadır. Keşke siyaseti heves edenler değil de halkın istediği kişiler yapmış olsaydı.
Gelelim konumuza Başbakan"ın açıklamasına göre önümüzdeki Haziran ayının ilk haftasında seçim var. Bu seçim Başbakan"ın son seçimi olacak, zira ondan sonraki süreç hepimizin malumu Cumhurbaşkanlığına giden yolun sürecidir. Dilerseniz olması muhtemel adayları ve partilerin alacakları milletvekillerinin bu günkü şartlara göre değerlendirmesini yapalım; AK Parti muhtemelen beş milletvekili çıkarır, bunlardan ilk ikisi Bakan ve Bebek Yüzlü Vekil, üçüncü sırada ya Cemal Y. Demir olur, veya Fatih Öztürk olur, bu Metro"nun Fatih vekilin arkasında ne kadar duracağına bağlıdır, dördüncü ve beşinci sıraya girecek vekiller tamamen yeni vekiller olacaktır, bunlarla ilgili yoruma şu anda girmek erken, zamanı gelince onu da yorumlarız. Ana muhalefet Partisi ise bugünkü şartlarda iki tane milletvekili çıkaracağa benziyor, diğer partilerin yapacakları hatalar ve etnik ayırımcılık olursa o zaman iş değişir. Kemal Kılıçdaroğlu"nun Genel Başkanlığı ile partideki ağırlığı hayli artmış olan Prof. Dr. Haluk Koç listenin ilk sırasındaki yerini korur, ikinci sıraya gelince, Deniz Baykal"ın ağır toplarından olan Suat Binici bu kez listeye biraz zor girer, şayet Kemal Kılıçdaroğlu Deniz Baykal"a kontenjan tanırsa girebilir, aksi halde hiç mümkün değil. Peki onun yerine kim girebilir derseniz CHP de o kadar çok isim var ki saymakla bitmez, Mehmet Atalay"ından tutun, Nazım Alkan"a, Üniversitenin eski Rektöründen tutun bir sürü akademisyeni hep potansiyel adaydırlar. CHP listenin ikinci sırasına kimi koyarsa koysun banko kazanır. MHP ye gelince işte orada işler biraz karışık, nedenine gelince Prof. Dr. Osman Çakır hem Genel Başkan Yardımcısı hem de Devlet Bahçeli"ye yakın bir isim olması nedeniyle listeye girme ihtimali yüksek, ancak halka desteği sıfırın altında 180 derece dersek emin olun ki yanılmış olmayız. Osman Hoca Milletvekilliğini de Rektörlük gibi yapan, halkla en ufak bir diyalogu olmayan bir kişi, şayet Devlet Bahçeli yine onu listenin başına koyarsa ikinci sıradakinin işi çok zor. MHP bu çıkmazdan çıkmak için İlkadım Belediyesi"ni alabilmek için uyguladığı stratejiyi uygulayıp, ikinci sıraya çok sevilen, oy potansiyeli yüksek, belli bir bölgenin ful destek vereceği birisini koyarsa o zaman iki milletvekili çıkarma şansını yakalar, aksi halde o Milletvekilini de ya AK Parti veya CHP alır, işte buradan sonrası tamamen bölgeciliğe bağlı bir olaydır.
Peki bu arada bizim Vezir Hazretleri ne yapacak sorusunun kafalarınızda olduğunu çok iyi biliyorum, zaten Vezir Hazretleri de etrafındaki fino köpekleri vasıtası ile bir yaygara yaymış, yaygaraya göre AK Parti kendisine listenin üçüncü sırasını vermiş, Genel Merkez"in Samsun"da yaptırdığı ankette çok yüksek oy almış, hatta Bakanlık dahi garanti imiş, mış, mış, mış. Sizin anlayacağınız tamamı hilafı hakikat olan bir balonu ortaya atmış ki listeye girip, dokunulmazlık zırhına girebilsin. Vezir Hazretleri için parti, ideal, ilke, inanç, dava adamlığı sadece söylemden ibaret, aslı astarı olmayan şeyler olduğundan, hangi parti onu listesine koyarsa oraya gitmeye hazırdır. Zaten son seçimde bunu yapmadı mı? Partileri bekletti, bekletti, adaylarını açıklatmadı, hepsine size geleceğim sinyali verdi, ne zaman ki AK Parti"den aday oldu hepsini kapıya koydu. Bu konuda şanslı olduğunu da söyleyebiliriz, AK Parti dışında her partide adamları olduğundan oraları rahatlıkla elinde tutabiliyor. Ancak atladığı bir şey var artık toplumumuz uyandı, bu gün seçim olsun AK Parti dahil hiçbir partiden seçilmesi söz konusu olamaz. Geçtiğimiz seçimde AK Parti %45 oy almıştı, kendisi ise %47.5 yani yüzde iki buçuk fazla oy almıştı. Bu gün seçim olsun şahsına %1 dahi oy alması söz konusu olamaz. Bu dediklerimi abartılı bulanlar sokağa çıkıp, halkı dinlesinler, ne kadar haklı olduğumu rahatlıkla göreceklerdir. İşte size yaklaşan seçimlerle ilgili düşüncelerim, takdir sizlerin, Kalın sağlıcakla