SİZİ GİDİ BAHANECİLER SİZİ

bugün on dokuz mayıs
mayısın on dokuzu
sen ey Türk istiklalinin koruyucusu
sen ey ülkemizin geleceği
ulusumuzun gözbebeği
sen ey demir parmaklıklarında barfiks yapan
ranzalarda parende atan
sportmen ve kahraman Türk gençliği
önünde bütün kilit bahirler açık
ama her zaman samsun'a çıkılmaz a
bu sabah da avluda volta atmaya çık

Can Yücel
yıl 2012  ocak ortası  Bak bak bahaneye bak sen
 hazırlık yapılan dönem soğukmuş gençler hasta oluyormuş. Bu topraklar için atalarımız hep yazın savaşmış kışın hiç savaşmazlarmış ya işte gençlik bunu anlasın diye yapıyorlar.
 Artık ayan beyan cumhuriyeti hatırlatacak her şeyi kaldırıyorlar.
yıl 1919 mayıs ayının 15. Günü
İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk'le Padişah Vahdettin arasında geçen konuşmayı şöyle anlatır:
((“-Paşa, Paşa  Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin!Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir  Bunları unutun, dedi, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!..)).
Bu sözlerden hayrete düştüm.
 Acaba Vahdettin benimle içtenlikle mi konuşuyor?...
O Vahdettin ki... bütün yaptıklarından pişman mı olmuştur?
Aldatıldığını mı anlamıştı?
Fakat, böyle bir yorum ile başka konulara girişmeyi ürkütücü saydım,
kendine karşılık verdim:
-Kişiliğime güveninize ve bana bunca yüz verişinize teşekkür ederim..
.Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz...”

19 Mayıs 1919 tarihi,
Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.
Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği ve “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kutlanan 19 Mayıs tarihinin önemini daha iyi anlayabilmek için Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 tarihleri arasında gerçekleştirdiği İstanbul-Samsun yolculuğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.
Dolayısıyla Atatürk'ün 16-19 Mayıs 1919 İstanbul'dan başlayan yolculuğu bir kurtuluş dönemini simgeler.
Samsun'a ayak basışının taşıdığı önem Atatürk'ün Büyük Nutku'nu 19 Mayıs 1919 Samsun'a çıkışı ile başlatmasından anlaşılmaktadır…
Samsun işgal kuvvetleri için önemli noktalardan biriydi.
 Stratejik bakımdan büyük öneme sahipti ve Karadeniz'den Orta Anadolu'ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı.
 İngilizler 9 Mart 1919 tarihinde Samsun'a askerî birlik çıkarmışlardı.
 Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Çerkez Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği'nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi.
Bu kumandan Mustafa Kemal Atatürk'tü ve Atatürk uzun zamandan beri ülkenin içinde bulunduğu bu umutsuz duruma üzülüyor ve bir şeyler yapmak için Anadolu'ya geçmek istiyordu. Bu O'nun için bulunmaz fırsattır.
Atatürk bu konuşmada plânlarının sezilmiş olabileceği duygusuna kapılmıştı ama, O'nu bekleyen ve O'na güvenen bir“Türk Milleti” vardı.
Atatürk beraberindeki kişilerle beraber 16 Mayıs 1919 Cuma günü öğleden sonra “Bandırma” adındaki eski bir vapurla Galata rıhtımından ayrılır.
17Mayıs 1919 Cumartesi günü Bandırma Vapuru saat 21.40 sıralarında İnebolu'ya varır.
 18Mayıs 1919 Pazartesi günü beklenen yolculuğun sonuna gelinir.
Yolcular Kalyon Burnu denilen yerden sandallarla Merkez iskelesine çıkarılırlar.
 samsun halkından  sandalcı İsmail Yurtsever,
Atatürk'ün Samsun'a çıkışında gördüğü manzara pek parlak değildi.
 Şehirde İngiliz işgal kuvvetleri vardı. Pontuscular sokaklarda kol geziyordu.
 Halk kendisini koruyamayacak durumdaydı.
Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'da Anadolu topraklarına bastığı 19 Mayıs 1919 tarihinin önemi nedeniyle de 19 Mayıs'ı Türk gençliğine armağan etti.
Türk Milleti için bir dönüm noktası oldu ve kurtuluşun başlangıcıydı.
Gelelim bizdeki duruma yıl 2012  aylardan ocak 
Milli eğitim bakanlığının lafına  bak çocuklar üşüyormuş
be adamlar 10 yıldan beri çocukların üşüdüğü anca mı aklınıza geldi
.hadi adam sende gidişimiz hiç hayra alamet değil.
 Atatürk ve onun emaneti ordumuz,e. Genelkurmay başkanımız ,generallerimiz,milli bayramlarımız milli olmayan unsurlarca tahrip edilip talan edilmekte.
 Türkiye miz hızla karanlıklara meçhullere doğru yol alıyorken dış emperyalist güçler avuçlarını kaşımaktalar
insanlar yaşadıklarını, özellikle gençler yaşanmışlıkları hatırlar ve benimser.
dini bayramlar aynı heyecanı yaşayan insanları nasıl birbirine bağlıyorsa, milli bayramlarda ülkenin bütününe hitap eder.
 biz ülke olarak kitaplardaki anlatılan olaylara değil yaşadıklarımızla heyecanlanırız. acaba bu duyguların zihnimizden silinmesi ve gençlerin bu ruhu yaşamaması bize neyi kazandırır
23 nisan ve 19 mayısta umreye gidilsin orada havalar sıcaktır,
Vahdeddin in anma törenleri mecliste yapılsın,
okyanus ötesi için festival düzenlensin
,develer kral abdullahtan kiralanarak kortej yapılsın,
kadınlar ayrı yerde erkekler ayrı yerde yürüsün
 anlaşılan sıra anıtkabire gelecek,bir zamanın Özalcı ları,Tansucuları hep ikdidardasınız şimdi ise burada milli kimliğimizle oynuyorsunuz,
bir insan bu kadar omurgasız olur mu,kıvıra kıvıra bir hal oldunuz pes doğrusu..çağa ayak uydurmak lazım..
.19 mayısta peçeye bürünüp ümreye ve 23 nisanda hacıya öğrenci göndeririz. olur biter.
öğretmenlerde cami ,medrese ve cemaat sohbetlerine katılır dinini, diyanetini kadroya geçirilen mollalardan öğrenir çağa ayak uydururuz...
.Yeri gelmişken okulları da kaldırmak lazım,ne gereği var velilere yük oluyor,zaman gazetesini kitap haline çeviririz hoca efendiden  hisseler diye oldu bitti.
Allahtan korkmazlar kuldan utanmazlar
Sizi gidi  Amerikan ya cılar sizi
Sizi gidi haybeye ci bahaneciler saygılarımla