Sokağım sesi, Samsun vatandaşına ve esnafına, düşen kırmızı et fiyatları hakkında düşüncelerini sordu. Vatandaş ve esnaf, Türkiye'de kırmızı etin lüks olduğunu vurgularken, ülke üzerinden değerlendirme yaparak, kırmızı et tüketicilerinin yüzde elli oranının bayramdan bayrama et tükettiklerini söyledi ve et fiyatlarının düşmesinden memnun olduklarının altını çizdi.
BİZİ, HÜKÜMETİN POLİTİKASI İLE BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE ERİTİYORLAR!
Şerif Canas (46-Kasap): Özellikle kırmızı et fiyatlarında spekülasyon seklinde fiyatların yükselmesi köylünün malının değerlendiği anlamına gelmiyor. Bu işi büyük firmaların oynadıkları bir tezgâh olarak görüyorum. Fiyatları kendileri çiziyorlar ve belirliyorlar. Aslında devletin politikası da bu, başbakan kendiside söylemiştir, mahalle arasındaki bizim gibi ufak kasapların ve bakkalların ortadan kalkması adına yapılıyor tüm bunlar. Büyük marketler 23 tonluk malı alıp satabiliyorlar. Yanında meyve sebze unlu gıda peynir zeytin aklınıza ne geliyorsa satabiliyorlar sistemleri bu derece işleyebiliyor ve zorluk çekmiyorlar. Bizim böyle bir sansımız yok sadece tek yönlü bir çalışma sistemimiz var bizler 23 ton malı satamayız. Bizler, 500 kilo malı nasıl satacağız diye düşünüyoruz. Dolayısı ile bizi hükümetin politikası ile bilinçli bir şekilde eritiyorlar
UÇURUM OLDU!
Ercan Kurgan (37-Görele Et Market İşletmecisi): Türkiye bir tarım ülkesidir. Bizim elektriğimiz, gogal gazımız, petrolümüz, bütün elektronik ürünlerimiz dışarıdan geliyor. Bütün bunlardan dolayı cari açık meydana geliyor. Birde etten dolayı cari açık veriliyorsa, halimiz ne olacak? Etin bu kadar yükselmesindeki sebepte, üretici ve tüketiciler adına sipekülatif hareketler oldu. Bir etlik kesimlik hayvanı misal veriyorum fiyatı 3000 lira iken, yoz danayı yani besiye çekilmesi gereken 50 kiloluk danayı 1,52000 liraya alıyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Etlik hayvanın 200 kilosunu kesiyorsunuz 3000 liraya, onun 100 kilosunu kesiyorsun ve oda aynı fiyata geliyor. Şimdi böyle bir uçurum oldu arada. Et fiyatlarının artmasının sebeplerinden bir tanesi de şudur, 2002'den hemen hemen 2009'un son çeyreğinde, yani 9'uncı ayına kadar toplasan 50 kuruş veya 1 lira anca zam geldi ete ve dolayısı ile bu arada ne oldu? Ufak besiciler hep zarar etti. Kimi geldi köyünden, kapıcı oldu, güvenlik görevlisi oldu, tezgâhtar oldu, biri bir yerde çaycı oldu, biri bir yerde garson oldu ve vesaire oldu, insanlar yaptıkları işlerini bırakmak zorunda kaldılar. Bundan sonra ise sistem bu hale geldi.
FİYAT ARTIŞLARI ÜZERİNE ÖNLEMLERİ ALACAĞIZ DEDİ!
Bundan 2 ay önce Tarım Bakanı ve Samsun Bayındırlık İskân Bakanı, Bafra'ya gelmişti.
Orada dedi ki bakanımız, şu anda et kesim 15 bin lira ve enflasyonla orantılı bir yere geldi dedi. Fakat biz bundan sonra fiyat artışları üzerine önlemleri alacağız dedi. Bunun üzerine ise 12 hafta sonra tekrar 16-17-18 liraya çıkınca fiyatlar, tabi ki mecburiyetten bu işe devlet el koydu. Bu sistem bence yanlış. Bizim istediğimiz sistem şu, Canlı hayvan gelsin istiyoruz. Deli dana mı gelecek? Buffalo mu gelecek? At mı gelecek? Eşek mi gelecek? İt mi gelecek? Domuz mu gelecek. Biz bunu nereden bileceğiz. Zaten bizim halkımızda ve tüketicimizde, antipati var. Kırmızı et olarak gelirse, o çok kötü bir şey. Ama Canlı hayvan, 456 aylık hayvanlar gelirse, gelsin yüz bin tane iki yüz bin tane ne ise artık. Bu şekilde gelip üreticilere verilip de, bu şekilde üretime devam edilir ise böylece yerli üreticide korunmuş olur. Sonuç olarak bizlerin istedikleri canlı ayvan, canlı hayvanın olması tüketiciye de üreticiye de faydalı olacaktır.
Samet Durgun (20-Tavukçu): Süper marketler ve küçük esnaflar arasında gerçekten görünmez bir savaş var. Ne kadar sürer bilemiyorum ama bizim böyle bir sistem içerisinde çokta tutunacağımızı zannetmiyorum. Geride kalacağız ve bir gün gelecek tamamen unutulacağız. Bize firmaların verdikleri kar marjı üzerindeki fiyattan mallarımızı satma şansımız olmadı şimdiye kadar. Böyle gidiyor. Sokaklarda köse başlarında bulunan bakkalları bitirdikleri gibi bizleri de bitirecekler. Şöyle caddeye baktığımız zaman bir sürü boş iş yeri var ve bu arkadaşlar kiralarını ödeyemez durumdalar. Bizler zaten para kazanmakta zorluk çekiyoruz. Vergiye ve kiraya çalışıyoruz. Et fiyatlarının düşmesi vatandaşlar açısından iyi bir şey fakat bizler için aynı durum kesinlikle söz konusu değil. Yükselmesi ve düşmesi üreticiden kaynaklanmıyor. Bu bir spekülasyon. Devletin aslında ufak esnafa sahip çıkması gerekiyor. Çünkü vergiyi ödeyen onlar, olmadıkları zaman ne olacak! İşsizlik oranı artacak, neden, küçük bir işletmede 4-5 kişi evini geçindiriyor. İnşallah sonumuz iyi olur diyorum
ERDOĞAN'DAN ALLAH RAZI OLSUN!
Ali Küçük (48-Kasap): Türkiye'de et fiyatlarının düşmesi, tabi ki biz üretici ve satıcılar açısından iyi bir durum. Bunun aynısı tüketiciler içinde iyi oldu. İnşallah işlerimizde ileride daha iyi olacak, ülkemizde yüzde kırk veya ellisi, bayramdan bayrama kırmızı et yiyor. Bu insanlar et fiyatları düştüğü zaman daha çok et yiyeceklerdir. Fakat kırmızı et ülkemizde şuan, lüks olarak görünüyor ki öylede. İnsanlar kırmızı et yerine, beyaz eti yani tavuk etini tercih ediyor. Beyaz et satıcıları ile kırmızı et satıcıları arasında rekabet var diyorum. Et fiyatlarını düşürmek adına çaba gösterdiği için, Recep Tayip Erdoğan'dan Allah razı olsun diyorum
ÜLKEMİZDE KIRMIZI ET, ULAŞILMAZ BİR GIDA MADDESİ OLARAK GÖRÜNÜYOR!
Sami Samet Özgültekin (22-Öğrenci): Ülkemizdeki bazı yapılara bakacak olursak, farklı ülkelere göre çok çok alt seviyede ve sistemik işlemeyen bir yapıya sahip. Sorunuza nazır söyleyeceğim bunu zaten her vatandaş biliyor ki. Diğer ülkelerde kırmızı et lüks değilken normal iken, bizim ülkemizde ulaşılamaz bir gıda maddesi olarak görünüyor. Et tüketen insanlar, paralı halkın üst tabakasında bulunan insanlar olarak görünüyor. Et yemeyen insanlar ise fakir ve halkın en alt zeminini oluşturan insanlar oluyor. Ben açıkçası et fiyatlarının düşmesini beyaz et ile bir olmasını ve ayrı tutulmasını kesinlikle istemeyenler arasındayım. Herkes ülkemiz üzerinde eşittir. Son olarak et fiyatlarının daha da düşmesini ve özellikle çocukların bayramlardan bayramlara değil, istedikleri zamanlarda et yemesini istiyorum.
Tolga BİRGÜCÜ