Ben böyle
Kabadayı bir sestim
Ardıma sığınırdı, ne varsa
Birikmiş şiirlerim olurdu
Eski hayatımdan getirdiğim
Öyle sarmalayarak işte
Taş altından çıkarırdık, solucanları
Islak inlerinde
En inlerinde, boş lâf ehli
Sıyrılırdı, güneş değerdi
Islak taş altına
Vardım ve kamaşmazdı gözleri
Varırdım, dertlerine tümden
Taş altından çıkan her solucan
Yılan sanır kendini
Uzar, kısalır, kıvrılır
İnkâr eder taşını
Taş neminden çıkardığın
Solucanların
Yılan olmaya çabasıdır
Belki hayat en çok