SON ÜÇ GÜNE GİRİLDİ…
Konumuza girmeden önce aldığım bir bilgiyi sizlerle paylaşma gereği duydum. Büyükşehir Belediyesi Samsun’u tanıtmak amacıyla bir film hazırlatıyormuş, filmin bedeli de beş yüz bin lira imiş. Filmi de dışarıdan birilerini getirtip onlara vermiş. Hatta Samsunlu sanatçı Mehmet Aslantuğ’da yer alacakmış. Geçtiğimiz günlerde Aslantuğ Vezir Hazretleri’ni ziyaret etmişti, oradan da anlaşılacağı üzere Aslantuğ’a ekonomik destek çıkmak üzere böyle bir çalışma başlatılmış. Sorarım size bu şehirde 500 bin lira para ile neler yapılır, ilçelerin büyük bir kısmında çamurdan geçilmiyor. Benim doğduğum köy ilçe merkezine tam 20 km uzaklıkta olmasına rağmen, yolların tamamına yakını beton asfaltla kaplı olmasına karşın Ladik ilçesinde, şehre sadece ve sadece üç kilometre uzaklıkta bulunan mahallede, yaptığım çiftliğe giden yollar çamurdan geçilmiyor. Bu yolların en azından Büyükşehir Belediyesine ait kısımlarını asfalt yapıp insanları rahatlatsalar ne olurdu çok merak ediyorum. Bırakın benim Çiftliği az ileride Ortaokul var, önünden geçen yol tam bir felaket! Yol kanaatimce 14 metreden de büyük yol. Kaldı ki küçük olsa ne olur. Ladik Belediyesi’nin ekonomisi belli. İnsan biraz olsun destek verip, o yolları asfalt yapar da insanlar biraz rahat nefes alırlar. Zaten Ladik Çimento Fabrikası ilçenin onca nimetinden yararlanmasına rağmen, hâlâ bir iki sanatçı getirip konser verdirmenin dışında en ufak bir katkısı yok ilçeye.
Tavuk çiftliğine vurduğumuz su kuyusundaki su azalınca, susuz kaldık. Bunun üzerine çare aramaya başladık ve DSİ’nin Tarımsal amaçla yaptırdığı sulama suyundan geçici olarak alalım dedik. Bunun üzerine DSİ’ye müracaat edince, onlar da suyun Tarımsal alanlarla ilgili olup yetip yetmeyeceğini ölçüp, artan sudan bize verme noktasında bir çalışma yapınca, karşılarına çok enteresan bir manzara çıkmış! Çıkan manzara ne biliyor musunuz? DSİ’nin tarımsal amaçlı sulama için yapılan Barajında tamı tamına beş milyon metreküp su kayıp! Acaba ‘bu su nerede’ diye araştırma noktasında, biz de elimizden geleni yapmaya kalkınca, karşımıza çıkan manzara ne biliyor musunuz? Ladik Çimento Fabrikası, DSİ’nin Tarımsal alanlar için yaptığı Barajın suyunu almış, bağlamış Fabrikaya kullanmış. Sorarım size bu hiç olacak şey mi? Orada onca insan arazisini sulamak için, hatta Suluova İlçesi’nin içme suyunu karşıladığı bu Barajın suyunu, bedavadan tek kuruş para ödemeksizin, Çimento Fabrikasına bağlamak, hangi vicdana sığar söyler misiniz bana? Biz dedik ki, kardeşim bize de su vermeyin, Fabrikaya da bağlanan suyu kesin. Yeter ki çiftçinin mahsulü için kullanılacak su amacı dışında kullanılmasın. Netice dediğimiz gibi oldu. Fabrikaya giden su kesildi. Çimento Fabrikası ondan sonra, iki büyük su kuyusu vurdurmak zorunda kaldı. Ladik İlçesi’nin suyunu, taşını, toprağını her şeyini kullanıp ilçeye sadece sanatçı getirmekle yetinmek ne kadar doğru siz takdir edin!
Konuya nereden girdik, nereye geldik. Ancak şehrin gerçeklerini yazarken, bunları dile getirmek zorundayız. Büyükşehir Belediyesi tanıtım filmlerine para harcayıp, Milletin vergilerini çar-çur edeceğine, gidip o yolları yapsa daha doğru olmaz mı? Kaldı ki şayet öyle bir çalışma yapılacaksa, şehrimizin yerli firmalarının, o paranın çok daha altında olan paralarla aynı kalitede iş yaptıklarını çok iyi biliyorum. Bir kaç tanıtım filmi gördüm. O kadar profesyonelce yapılmışlar ki acaba kim yaptı diye merak ettim. Bir de ne göreyim, bizim Muradiye’nin ‘Neva Yapım’ firması filmi yapmış. Muradiye aynı zamanda Vezir Hazretleri’nin de Çerkes Hemşehrisi. İnsan biraz Allah’tan korkar da o kızcağıza işi verir. Ama ona neden vermedi biliyor musunuz? Çünkü Muradiye başı örtülü, mütedeyyin, insan gibi bir insan da ondan. Şayet her tarafı açık, sosyete birisi olsaydı, ondan başkasına vermezdi o işi. Ben onun damarlarında dolaşan Kanın dahi nasıl dolaştığını çok iyi bilirim.
Bu kadar uzun girişten sonra, gelelim asıl konumuza. Malumunuz Salı akşamı Milletvekili Listeleri Yüksek Seçim Kurulu’na verilecek ve her şey netleşecek, CHP’nin listesi belli, AK Parti’ye gelince, son günlerde ortalık o kadar sessiz ve sedasız ki aklınız şaşar! Kimse hiç bir şey bilmiyor. Genel Merkez’de hiç kimse ağzını açmıyor. Aday adayları kulislere devam ediyorlar. Kimileri adamlarını Ankara’ya göndermiş, kimileri İstanbul’a göndermiş, kimileri de ben işimi yaptım, gerisi Allah’a kalmış deyip tevekkül ediyor. Şehrimiz için listede olması gereken isimlere gelince, Bakan zaten olur, ayrıca olmalı da. Demircan da listede olur. İnsan olarak on numara bir adam, ancak şehre vereceği bir şey yok! Bol bol hizmet içi eğitim seminerleri verir… Merkez’den listeye girme ihtimali olan güçlü adaylardan bir tanesi de Haluk Tan’dır. Çok yoğun bir çalışma süresi geçirdi. Ayrıca her kesimin sevdiği bir isim kanatimce. STK oylamasından da birinci çıktı. Eski il Müftümüz Yrd. Doç. Dr. Hayrettin Öztürk de şanslı isimlerden birisidir. Dr. Bülent Turan’da listede olma ihtimali olan isimlerden birisidir.
İlçelerden listelerde olması gerekenlere gelince, Çarşamba’nın üç aday adayı var. Birisi Kayınçom, diğeri Kamuran Özden, üçüncüsü Prof.Dr. Fazlı Arabacı. Üçü de olabilir. Kamuran Bey iş yapmasa da güler yüzü yeter. Öper sıvar yollar. Kayınçom bağırıp çağırsa da iş yapar ama yaptığı işten çok farkında olmadan kırar. Fazlı Arabacı’ya gelince,9 İlim adamıdır Hükümetin istifade edebileceği bir Vekil olur. Batı yakasına gelince Ahmet Akça orada iş görecek bir adaydır. Onun dışında Av. İbrahim Semiz var ama İbrahim Semiz çok şanslı olmadığı gibi, çok fazla da iş yapacak durumda değil. Gelelim şehrin Güneyine. Orada gönlüm Okuyucu’dan yana olduğunu ve orada en fazla oyu alacak adayın onun olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Ben hayatımda tuttuğum adamı, bir daha atmam söz konusu değil, o yüzden Okuyucu’nun olmasını canı gönülden isterim. Genel Basın’da okuduğum kadarı ile sürpriz listeler de çıkabilir. Bu listelerde kimler olur derseniz, Selman Saruhan, Sadullah Kirenci, Mustafa Genç, Sami Kesmen isimleri de sürpriz isimler arasında sayılabilir. Teşkilattan birisi girecek olursa ya Ali Akyüz olur veya Kayınçom olur kanaatindeyim. Çok kalmadı bir iki güne kadar her şey belli olur. Kalın sağlıcakla.