Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yüksel Ardalı, doğada çok uzun süre kalabildikleri için "sonsuz kimyasallar" olarak adlandırılan perflorlu ve poliflorlu alkil maddelerin toprağa ve suya karışabildiğini, deniz canlılarında ve insan vücudunda tespit edildiğini, ayrıca birçok hastalıkla ilişkilendirildiğini kaydetti. Günlük hayatta tüketilen pek çok gıda, kozmetik ve tekstil ürünü, üretim aşamalarında binlerce kimyasal maddeye maruz kalıyor. Bu kimyasallar arasında perflorlu ve poliflorlu alkil maddeler (PFAS) de bulunuyor. 1940'lı yıllardan bu yana tekstilden mutfak gereçlerine, temizlik ürünlerinden kozmetik sektörüne kadar birçok endüstride ham madde olarak kullanılan PFAS türleri, doğada çok uzun süre kalabilirken çevre ve insan sağlığını da tehdit ediyor. Prof. Dr. Yüksel Ardalı, sonsuz kimyasalların insan vücudunda ve çevrede zamanla biriken, insan yapımı kimyasallardan oluşan bir grup madde olduğunu söyledi. Sonsuz kimyasalların yarılanma ömürlerinin 1000 yıldan fazla olduğu bilgisini paylaşan Ardalı, "2000 yılında kimyasal madde girişi dünya nüfusuyla aynı oranda hesaplanırken, 2020 yılında 2 katı olarak hesaplanmış. 2050'de bu rakamın 3 kat olacağını hesaplarsak biz yarın içeceğimiz suyun kalitesinden, özelliklerinden hiç emin olamayacağız." değerlendirmesinde bulundu. Sonsuz kimyasalların 5 binden fazla çeşidi bulunduğuna dikkati çeken Ardalı, "Sonsuz kimyasallara ben 'göremediğimiz kirlilik' diyorum. Hani müsilajı, belli bir süre sonra da olsa görüp fark etmeye başlıyoruz ama bu farkında olamadığımız bir kirlilik. Doğada çok uzun süre kalabiliyor, doğal zincir içerisinde bulunuyor ve bu nedenle 'forever chemicals' yani sonsuz kimyasallar, kalıcı kirleticiler olarak adlandırılıyorlar. İnsan vücudunda, deniz canlılarında, suda ve toprakta da tespit edildiler." diye konuştu.
Kullandığımız birçok üründe sonsuz kimyasal var
Ardalı, sonsuz kimyasalların yangın söndürme tüpleri, teflon tavalar, kağıt ve karton gıda ambalajları, patlamış mısır poşetleri, pizza kutuları, hazır kekler, su itici giysiler, halılar, perdeler, güneş kremleri, fondötenler ve saç kremleri gibi günlük hayatımızda kullandığımız pek çok ürünün içinde bulunduğunu, bu kimyasalların aynı zamanda havacılık, otomotiv, inşaat, elektronik ve askeri sanayi gibi sektörlerde de kullanıldığını bildirdi. Yüksel Ardalı, sonsuz kimyasalların su ve gıda döngüsüne etkisine ilişkin şunları söyledi: "Yangın söndürücülerin kullanılması sonucunda sonsuz kimyasallar doğrudan yüzey sularına, yeraltı suyuna, toprağa ve havaya karışabiliyor. Sonsuz kimyasallar atık olarak eğer çöpe gittiyse bu kimyasalların yağmurla yıkanma ve toz parçacıkları halinde havaya tozuma gibi şekillerde sulara ve toprağa karışması söz konusu. Toprağa karışan sonsuz kimyasallar kolaylıkla yer altı sularına karışabiliyor çünkü sabit durmuyorlar, hareketliler, kolaylıkla bir yerden bir yere geçiş yapabiliyor. Elinizde PFAS içeren bir ürün varsa lavaboda ya da makinede onu yıkarken bile, kullandığınız suda PFAS içeren bir atık oluşturup bunun ortama yayılmasına sebep olabiliyorsunuz."