Canlı yayın, soğuk ve yağışlı hava gibi olumsuz etkenlere bir de takımın Güngören mağlubiyeti eklenince seyirci evdeki yerini alırken, stada hayli istekli ve kemik "taraftar" gelmişti. Bu da takım üzerindeki seyirci baskısını bir nevi hafifletti. Samsunspor da bir nevi öyleydi dün sahaya çıktığı 11'le. Kalpar'ın Güngören maçı sonrası kendisine yönelttiği eleştirileri, oyundan alınır alınmaz bindiği takside duydu mu bilinmez ama Cenk dün yine sahada yoktu. Kalpar da takım içindeki baskıyı azaltmak istemiş olacak ki, dün kendisine uygun bir 11'le sahaya çıkmıştı. Tribündeki eleminasyon coşkuyu arttırırken, takım içindeki eleminasyon sahadaki oyuna yansıdı. Set oyunundan hızlı hucüm eden bir oyuna dönmüştü Samsunspor. Öyle aham şaham bir futbol oynadı mı Samsunspor, hayır. Daha iyi top yaptığı, yüksek pas yüzdesi ile gözleri boyadığı Akhisar, Denizli gibi maçlarda daha iyi oynamasına rağmen skora gidememişti. Dün ise uzun zamandır rastlamadığımız bir galibiyet çeşidi aldık direk skora giderek. Bunda rakibin önde kurduğu savunma kurgusu da etkiliydi. Abdülaziz-Agbetu-Zenke üçlüsünün sık sık mevki değiştirerek rakip savunmayı dengesiz yakalaması sonucunda ilk yarıda farka gittik. İkinci yarıda sahada amacı olan tek isim Zenke'ydi. O da takımımız adına 4.golü atarak moral kazandı, gole kadar çok istekliydi. Tıpkı Agbetu gibi. Geldiğinden bu yana böyle etkili performans göstermemişti. Kemal'in yükselen performansı ve Hakan Bayraktar'ın sahada topla birlikteki yakışıklı oyunu alkışı hak etti ki Kalpar iki oyuncuyu da kenara alarak son haftaların yükselen isimlerini onore etti. 2 gol atan Abdülaziz'in bu sezonki gelişimini görmek güzel. Pas-şut tercihlerinde doğruları yakalamaya başladı. Standartların üzerinde olan hız ve fiziki yeteneğine fundamental katkılar da yaparsa, istediği gibi bir 7 numara olur. Dün sahada eleştirilecek pek birşey yoktu takımımız adına. Turgay'ın maçın sonlarında gördüğü sarı kartın gereksizliği haricinde. G.Antep Belediye ise genç ve keyif veren bir ekip. Hep pozitif oynamaya çalışıyorlardı ancak dün Samsun'da beklenen futbollarından eser yoktu. Aldığımız farklı galibiyete önayak oldular silik oyunlarıyla. Genç takım olmalarının dezavantajlarını yaşıyorlar. Oyun içinde çabuk demoralize olmaları, son birkaç haftadır aldıkları kötü sonuçları yansıttı.Bu uzun maratonda zaman zaman bu tip skora gidecek, oyuncuları ve takımı morallendirecek galibiyetlere ihtiyacımız olacaktır. Dün itibariyle ligde lider konumda olan gelecek haftaki rakibimiz Rizespor da böyle galibiyetler alarak zirveye çıktı. Bir kez olsun bizim oynadığımız futbolun yarısını sahaya koyamamışlardır. İç sahada direnci olan bir ekip, ancak bu haftaki hucüm verimliliğimizi gelecek haftaya da taşırsak oradan da 3 puan alırız, zirvenin sıcak takibinde ilk devreyi tamamlarız.
Kalpar'ın istifa haberi hakkında ise beni şaşırttı. Görevde olan bir teknik direktör varken başka hocayla görüşmek etik olmadığı gibi, farklı galibiyeti elinde koz olarak tutarak iistifa etmek de aynı ölçüde etik değil. Kalpar'ın maç sonunda zikrettiği "istifamı başkana sunacağım" lafı da enteresan. Yönetim yerine direk başkanla muhatap olması yönetimin iç dinamiğini gösteren bir anektot aslında. Ne yazık ki çok başlılığın olduğu bir ortamda huzurdan bahsetmek güç. Son olarak kısa sürede stad zeminini toparlayan ve tertemiz tuvaletlerle taraftarın konforunu arttıran stadyum personelinin emeklerine alkış tutuyorum.
Sonuca gitmek?
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.