Sonuna Kadar Savaşın

Ne diyor bu büyük taraftar: "ÜSTÜNÜZDEKİ O FORMADAN TER AKSIN! SONUNA KADAR SAVAŞIN! ÖLÜMÜNE, ÖLÜMÜNE, ÖLÜMÜNE SAMSUNSPOR!"
Sevgili Samsunsporlu dostlarım öncelikle her yazımın başında olduğu gibi sizlerin önünde düğmelerimi ilikliyor, sizleri büyük saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Geçen hafta mağlup olduğumuz, 2-1 lik sonuç karşısında büyük bir şok yaşamış, hayretler içinde kalmıştık. Nedeni ise "bir takım üç günde nasıl bu kadar değişebilirdi" diye kendi kendimize düşünmüştük. Cevabını bulamayınca da futbolcu kardeşlerimize ve teknik heyetimize sormuş, bu kötü futbol ile alınan acı mağlubiyetin cevabını istemiştik. Sağ olsunlar onlar da bize cevaplarını oynamış oldukları Eskişehir maçında teker teker, üç defa ayrıntılı bir şekilde açıklamasını yaptılar. Sağ olun beyler ayağınıza, yüreğinize sağlık. Sizleri böyle canları kadar çok seven taraftarlarınız için yüreğinizi ortaya koyarak, ruhunuzla kanınızın son damlasına kadar oynamaya, savaşmaya devam edin. Bakın o zaman bu büyük taraftarlar son ana kadar sizleri nasıl bağırlarına basmaya devam ediyorlar. Çünkü biz sizlere inanıyor vede güveniyoruz arkadaşlar.
Bu haftaki yazımda oyuncumuz Uğur Boral'dan da bahsetmek istiyorum, sevgili Samsunlular. Geçen haftalarda Karabük ile Fenerbahçe maçında oynadığı oyundan dolayı, geldiği günden beri eleştirdiğim Uğur Boral bu hafta elinden geleni yaptı, golünü de attı. Sonra da maratona koşarak seyircisi ile kucaklaştı. Sonucunda da gördük ki kimsenin Uğur ile kişisel bir sorunu olmadığını sadece Uğur Boral'ın böyle güzel oynamasını görmek istedikleri için geçen haftalardaki kötü oyunundan bir an önce kurtulup, Samsunsporumuz'u Süper Lig'de tutabilmek adına çok şeyler yapmasını istedikleri için onu eleştiriyorlardı. "Sevgili Uğur unutma ki sen 2008 Avrupa Şampiyonası'nda harikalar yaratan, Avrupa tecrübesi olan yıldız bir futbolcusun. Adın gibi oyna bak o zaman bu taraftar sana canını da verir, bu haftaki gibi bağrına da basar, Uğur kardeşim. Yoksa inan ki kimsenin seninle bir alıp veremediği yok bunu bilesin."
Şimdi gelelim maçın orta hakemi golcümüz Gekas'ı haksız yere ikinci sarıdan dolayı oyundan atan Hüseyin Göçek'e: "Sen nasıl bir hakemsin! Sen nasıl bir insansın, senin nasıl bir futbol anlayışın var, arkadaş! Sivas'ta bizi yedin, doğradın! Bu maçta da sana sanki maçın ikinci yarısında birşeyler oldu. Haftalardır rakiplerin yapamadığını sen yaptın, 'Gekas'ı durdurdun'! Allah aşkına be kara(siyah) formalı vicdansız hakem! Bir maçta taç atmaya gidip de 3 saniyeliğine taçı arkadaşına bırakan kaç oyuncuyu attın! Birinci kart desen evlere şenlikti! Kafandan uydurdun ve bizi 10 kişi bıraktın. Ama gücün buna yetmedi! Neden mi? Çünkü senin unuttuğun biz iyi insanların yanında olan birşey vardı. O da neydi biliyor musun: "ZALİMİN ZULMÜ VAR İSE SEVENİN ALLAH'I VAR", Hüseyin Efendi! Bu da sana ders olsun!"
Yazımı sonlandırmadan evvel maçtan saatler önce takımımızı geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tesislerden meşale şovları ile maça uğurlayarak, futbolcularımıza moral verip, bu iş henüz bitmedi, "bizler daha son sözümüzü söylemedik" sözünden yola çıkarak bütün futbolcularımızı yüreklendiren ve bu yürekliliklerini  statda da sürdüren altın kalpli 'cesur yürekli' taraftarlarımızı da bir kere daha canı gönülden kutlarken, hafta sonu oynayacağımız Ankaragücü maçından da hayırlı, güzel sonuçlarla yani 3 puanla ayrılmak dileğiyle, herkesi Allah'a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla...