Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir video düştü önüme. Ekonomik olarak sıkıntıdan daha çok sosyal çürümeye dikkat çekiyordu konuşmacı. Sonradan öğrendim ki kendisi 21 yıl boyunca, mimarlık, sanat tarihi ve felsefe alanında üniversitelerde ders veren, akademisyen Zeliha Burtek hocamızmış.
Önceki yazımda asgari ücret, ekonomi üzerine düşüncelerimi belirtmiştim. Zeliha Hanım’ı dinledikten sonra aslında kendisine hak verdim. Sadece ekonomiyi konuşuyoruz. Sadece maddiyattan bahsediyoruz. Ancak dikkatimizden kaçan konu sosyal yaşantımız, etik değerlerimiz ve hayatımızı düzenleyen tüm normlar…
Toplum olarak maddi değerleri biraz da manevi değerlerden daha önde tutmaya başladık. Tiktok platformunda saçma sapan hareketler yaparak, para kazanmayı odak noktası haline getiren insanların sayısı son zamanlarda çok arttı. Hep Z kuşağını eleştiriyoruz ama sosyal medyada bu hareketleri yapan kişiler genellikle 40-60 yaşları arasında.
Sosyal medyada izlediğimiz bu görüntüler aslında toplumun sadece yansıması. Kolay yoldan para kazanmak, para kazanayım da kim benim için ne derse desin düşüncesi toplumun önemli bir kısmını etkisi altına aldı.
Zeliha Hoca’nın röportajı aslında hepimizin kendi içinde düşündüğü, düşünse de dile getiremediği düşünceleri dile getirdiği için, hepimiz tarafından beğenildi. Peki bu çürümeyi durdurmak için ne yapacağız? Ne yapmalıyız? Bu sorular üzerine ciddi anlamda kafa yormak gerekiyor. Toplumun etik değerleri tamamen kaybolduğunda, aynaya baktığımızda kendimizi tanıyamayacağız.
Herkese mutlu bir hafta sonu diliyorum.