Sosyal medya, modern toplumların iletişim, haberleşme ve etkileşim araçları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bu platformlar, bireylerin düşüncelerini paylaşma özgürlüğü sunarken, ahlaki sınırların göz ardı edilebileceği bir alan haline de gelebilmektedir. İslami bakış açısıyla sosyal medya kullanımı ve ahlakını değerlendirirken, Kur'an ve Sünnet ışığında belirli temel prensipler üzerinden hareket etmek gerekmektedir.
İslam’da her amelin niyetine göre değerlendirileceği Hadis-i Şerif ile sabittir: "Ameller niyetlere göredir." Bu bağlamda sosyal medya kullanımında da niyetin doğru olması gerekmektedir. Kullanıcıların sosyal medya platformlarını iyi niyetlerle, başkalarına fayda sağlayacak bilgiler paylaşmak, topluma katkıda bulunmak ve ahlaki değerleri yaymak amacıyla kullanmaları önemlidir. Niyet, sadece kişisel kazanç veya şöhret için değil, Allah’ın rızasını gözetmekle şekillendirilmelidir.
Kur’an, Müslümanların zamanlarını iyi değerlendirmeleri gerektiğini sıkça vurgular. Zamanın israf edilmesi büyük bir ahlaki problem olarak kabul edilir. Sosyal medyada saatlerce vakit geçirip, gereksiz ve boş içeriklerle oyalanmak, Allah’ın insana verdiği kıymetli zaman nimetinin israfıdır. İslami ahlak açısından bu, büyük bir sorumluluk ihlalidir. Mü’minlerin vakitlerini faydalı ve verimli işlerle geçirmesi, kendi dünyalarına ve ahiretlerine katkı sağlayacak faaliyetlere yönelmeleri tavsiye edilmektedir.
Hucurat Suresi 12.ayette; gıybet ve iftira büyük günahlardan sayılmaktadır. "Birbirinizin gıybetini yapmayın! Sizden biriniz, ölmüş kardeşinizin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz!" ilahi hatırlatılması yapılmaktadır. Sosyal medya, bu tür günahların çok kolay işlenebileceği bir ortamdır. Başkalarının hakkında yalan haberler yaymak, dedikodu yapmak, bir kişiyi küçük düşürecek paylaşımlarda bulunmak gıybet ve iftiradır ve İslam’a göre kesinlikle haramdır. Müslümanlar, sosyal medyada paylaştıkları içeriklerin başkalarının onurunu, itibarını zedelememesi konusunda son derece dikkatli olmalıdırlar.
Sosyal medyanın en büyük tehlikelerinden biri de mahremiyetin ihlal edilmesidir. Müslüman bireylerin hem kendi mahremiyetlerini koruması hem de başkalarının mahremiyetine saygı göstermesi İslam’ın temel ahlak kurallarındandır. Peygamber Efendimiz (sav), bir kimsenin izni olmadan evine bakmanın, özel hayatına müdahale etmenin haram olduğunu buyurmuştur. Aynı şekilde, sosyal medyada da insanların özel hayatlarına dair görüntüler, mesajlar ya da bilgilerin izinsiz paylaşılması büyük bir ihlal olarak değerlendirilmelidir.
Sosyal medyada İslam’ın belirlediği iffet ve tesettür sınırlarına dikkat edilmesi, ahlaki bir zorunluluktur. İslam, kadının ve erkeğin iffetli olmasını ve mahrem bölgelerini örtmesini emreder. Sosyal medya ise iffetli giyinme ve davranış sınırlarını ihlal etmeye oldukça müsaittir. Hem kadınların hem de erkeklerin, paylaşımlarında bu hassasiyete riayet etmeleri, İslami bir zorunluluktur. İffeti zedeleyecek görüntülerin ya da mesajların paylaşılması, kişinin kendisi kadar toplumun da ahlaki yapısına zarar verir.
Kur’an-ı Kerim’de fitne, büyük bir günah olarak kabul edilir. Fitne çıkarıcı davranışlar ve tartışmalar, sosyal medyada yaygınlaşmış durumlardan biridir. Müslüman bireylerin bu tür davranışlardan kaçınması, gereksiz ve yıkıcı tartışmalara girmemesi gerekir. İslam, barış ve sükunet dinidir. Bu nedenle sosyal medyada yapılan her paylaşımda barışçıl, yapıcı ve olumlu bir dil kullanılması, fitneye yol açacak söz ve eylemlerden uzak durulması gerekir.
İslam, doğruluğu her şeyin önünde tutar. Kur’an İsra suresi 36.ayetüe, Müslümanların "sadece bildikleri şeyleri konuşmalarını" emreder. Sosyal medya, bilgi kirliliğinin en yoğun olduğu yerlerden biridir. Yanlış veya eksik bilgiler, hızlı bir şekilde yayılabilmekte ve toplumda yanlış anlamalara, hatta fitneye yol açabilmektedir. Müslümanların doğruluğa son derece önem vererek, kaynağını bilmedikleri ya da emin olmadıkları bilgileri paylaşmamaları gerekmektedir.
Sosyal medya ahlakı, İslam’ın genel ahlaki kurallarıyla bire bir örtüşen bir sorumluluk alanıdır. Müslüman bireylerin sosyal medyada davranışlarına dikkat ederek, niyetlerini Allah’ın rızasına uygun şekilde düzenlemeleri, mahremiyet, iffet, doğruluk, gıybetten kaçınma gibi temel ilkelere riayet etmeleri İslam’ın bir gereğidir. Sosyal medyada geçirilen vakit, sadece dünyevi değil, ahirete yönelik bir sınav olarak da görülmeli, bireyler bu platformları kullanırken sorumluluklarının farkında olmalıdır.