Son yılların en popüler iletişim ve paylaşım alanı sosyal medya olmuştur. Kim kimin, neden arkadaşıdır bilinmez. Tanınan bin arkadaş varsa, tanınmayan ikibin kişidir. Tanıdıkların da neden yanında olduğunu ancak yorum, paylaşım ve beğenileri üzerinden anlıyorsunuz. Bu nedenle bazen, bazı arkadaşları silme kararı alıyor ve siliyorsunuz.
Silinecek adam var ve siliyorsanız isabetli gidiyorsunuz demektir. Ayıklama yapmadan yürüme de olmuyor. Ayağa dolaşanlarla uğraşmak yerine, kaldırıp atmak en uygun olanıdır. O gibiler ayağa dolaşarak büyümek ve yürümek, adını duyurmak ve kendini tanıtmak isterler. Fark ettiğin an atacaksın ki; hem moralini bozmasınlar, hem de yoluna diken olmasınlar.
Denetimden uzak, mevzuatı olmayan ama en çok kullanılan bir alan sosyal medya sayfaları. Sınırları yok, edebî belli değil, adabı oturmamış bir alan oldu sosyal medya. Herkesin, her şeyi yazıp paylaştığı bir alan sosyal medya.
Kaprisler, kompleksler, ezikler, ukâlalar, artistlikler hep bu sayfalarda bulunur. Kendini aşamamış, ismini tanıtamamış, cismini gösterememiş ve bunların özlemiyle yaşayanlar yine bu sayfalarda.
Ucuz kahramanlar, mürekkepli silahşörler, gizli kalemyönler yine bu sayfalarda görülür. Atışmalar, sataşmalar, kavgalar hatta zaman zaman sin-kaflı cümlelerle dövüşmeler de b sayfalarda...
Sosyal medya her yanı ve yönüyle kötü değildir elbette. İyi kullanılmadığı için kötüdür. Ya da iyi kullanmayanlar nedeniyle kötüdür. Kötü kullanımları çıkınca gerçekten gerekli ve faydalıdır.
Benim için sosyal medya özel arşivim gibidir. Yazılarımı, programlarımı, konuşmalarını orada hem hizmete sunar hem de muhafaza ederim. Benim herkese açık olan ajantamdır sosyal medya.
Hizmet alanım basın ve medya ile ibadet merkezli turizmdir. Gezdiğim, gördüğüm, bildiğim, düşündüğüm, faydasına inanıp hizmete sunduğum her günümü sosyal medyada paylaşıyorum.
Sosyal medyanın, günümüzün en önemli ve en çok kullanılan iletişim alanı olduğunu bilerek ama belli bir âdaba da riayet ederek bu sayfaları kullanmak çok faydalı olacaktır.
Belden aşağıya vurmamak, iftira atmamak, dalga geçmemek, yalan yazmamak ve şov yapmamak şartıyla sosyal medyanın gerekli ve faydalı olduğuna inanıyorum.
Sosyal medya; dini tebliğ ve irşat bakımından da çok önemli fonksiyon icra etmektedir. Ancak, zaman zaman haddini aşan, matsak ötesine geçen dini değerlendirmelerin yapıldığı da görülmektedir.
Hülâsa! Sosyal medya ruhsal tadmin alanı olmamalıdır. Her akla gelenin yazıldığı alan olmaktan çıkmalıdır. Bu alanda, günlük paylaşımların yapılması bir zenginliktir, bu zenginlik ucuzlatılmamalıdır.
Her konu kendine mutlaka bir karşılık bulur ama herkese açık olan bu alanda her konu her şekliyle paylaşılmamalıdır. Mutlaka bir edebî ve ahlakı olmalı, yazılı mevzuatı olmasa da etik kurallara uyulmalıdır.
İlgili ve yetkililer de mutlaka sosyal medya mevzuatının oluşmasını ve oluşturulmasını sağlamalıdır. İnsanlara ve insanlığa faydalı olan her şey güzel, zararlı olan her şey de kötüdür.
Bazılarının kâr veya zarar etmesi, bir konunun veya alanın faydalı veya zararlı olduğu anlamına gelmez. Temel kriter insanlığa ve insanlara faydalı ya da zararlı mıdır, ona bakılmalıdır.