Sosyalistlere karşı “vatandaş tepkisi” yalanı ve gerçekler…

12 Nisan 2010 günü adliye binası önünde polisin güvenlik zafiyeti nedeniyle kapatılan DTP"in eski genel başkanı Ahmet Türk"e yönelik yumruklu saldırının ardından bu yumruk olayının basit bir olay olmadığını bunun yaratacağı gerginlik ve sonuçlarının da basit olmayacağını, o nedenle atılan bu yumruğun tüm Samsun halkına mal edilmemesi gerektiğini söylemiştik.
Bu ülke toprakları üzerinde Ahmet Türk"e yada bir başka tanınmış siyasetçiye yapılan böylesi saldırıların gerilime ve halklar arasında kin ve nefret duygularının gelişmesine neden olduğuna, böylesi oyunlara Samsun halkının gelmemesi gerektiğine ve ülkemizde tüm farklı din, dil, ırk, mezhep, düşünce ve inançlarımıza rağmen hoş görü içersinde barış ve kardeşçe yaşayabileceğimize dikkat çekmek için Samsun"un Devrimci ve Sosyalist yapıları bir araya gelerek 13 Nisan 2010 günü basın açıklaması yapmak istemişlerdir.
Ancak basın açıklaması sırasında basın açıklamasının içeriğini bile bilmeyen bazı provokatör amigolar tarafından  yönlendirilen ve gösterilerini giderek şova dönüştüren 40-50 kişilik grup polisin de kendilerine “hoş görülü” davranmasından güç alarak ve “kahrolsun PKK” sloganları atarak basın açıklaması yapmak isteyen Devrimci ve Sosyalistlere karşı kışkırtıcı tavır ve davranışlarına devam etmişler, ağır küfür ve hakaretlerde bulunmuşlar ve ardından da taş, küllük, bardak vb. çisimler atarak Devrimci ve Sosyalistleri tahrik etmeye çalışmışlardır.
Devrimci ve Sosyalistler bu tahriklere kapılmamışlar ve karşı bir saldırı gerçekleştirmeyerek basın açıklamalarında barış ve kardeşliğe vurgu yaparak dağılmışlar ve gelişmesi muhtemel  ve önlenemez olan olayların önüne geçmişlerdir.
Polis tarafından dağılan grup bozkurt işaretleri ve istiklal marşı okuyarak tribünlerdeki seyirciye şov yapmayı sürdürmüş ve TKP il binasına yürüyerek çamlarını taşlamışlardır. Elbette ki bu grubu yönlendirenler ve grup içinde yer alanlar kameralar ve olayların görgü şahitleri tarafından kimlikleri ortaya çıkacak ve haklarında hukuk üzerinden gereken işlemler yapılacaktır.
Samsun gazeteleri ve TV kanalları, yaşanan olaylar karşısında objektif ve tarafsız davranmamış, gerçekleri anlatmak ve Samsun halkını sağduyuya, barışa, kardeşliğe ve hoşgörüye davet etmek yerine maalesef tribünlerdeki seyirciye oynamayı yeğlemişlerdir. Ve ne yazık ki, saldırıyı kınayanları “aşırı sol örgütler” olarak lanse ederek hedef göstermiş ve bozkurt işaretleri yaparak küfreden saldırgan grubu ise “vatandaş” diye korumaya çalışmıştır. Ortada “vatandaş tepkisi” değil, bazı faşist unsurlar tarafından yönlendirilen küçük bir grubun tepkisinden başka bir şey yoktur.
Bilinmesi gerekir ki Samsun"da yaşayan Devrimci ve Sosyalistler bu ülke toprakları üzerinde yıllardır çok ağır bedeller ödemelerine rağmen hiçbir çıkar gözetmeksizin ezilen, sömürülen, haksızlığa uğrayan tüm işçilerin, emekçilerin, işten atılanların, yoksulların, işsizlerin, gençlerin, kadınların ve ezilen tüm toplumsal kesimlerin yanında yer almışlardır. Hiç tanımadıkları insanların özgürlüğü için bedel ödemekten asla çekinmemişler, işkence görmüşler, yıllarca hapislerde yatmışlar ve gerektiğinde canlarını bile feda etmesini bilmişlerdir. Ve yine unutulmamalıdır ki, Çiftlik caddesinin Devrimci ve Sosyalistler için tarihi bir önemi vardır. Bilenler iyi bilir. O nedenle Çiftlik caddesi kavgaların yaşandığı bir cadde değil, bütün renklerimizin ve farklılıklarımın bir zenginlik olarak sergilendiği özgür bir cadde olarak kalmalıdır.
Bazı Spor taraftarlar derneği ile ilişkiler içinde olan bu gurup hangi niyetle olursa olsun Devrimci ve Sosyalistlere karşı yanlış  ve tehlikeli bir biçimde yönlendirilmişlerdir.
Spor Taraftarları derneklerinin görevi; birilerinin oyununa, tezgahına ve kışkırtmasına gelerek Devrimci ve Sosyalistlere sövmek, hakaret etmek ve taşlamak değildir. Spor taraftarları derneklerinin, rakip takımlar arasında hoş görüyü, barışı, kardeşliği ve centilmenliği tesis etmek gibi önemli görevleri vardır. Sosyalistler sporun her alanına ilişkin ve taraftarlar arasında ki ilişkilerde kendilerini şiddetten arındırmış, sevgi, kardeşlik, barış, centilmenlik ve hoş görüyü ilke edinmiş insanlardır. 
Devrimci ve Sosyalistlere taş atanlara seslenmek istiyorum, yarın işsiz kaldığınızda, işten atıldığınızda, haksızlığa uğradığınızda, iş, ekmek ve özgürleşme  kavgası verdiğinizde sizin yanınızda unutmayın ki, sövdüğünüz, hakaret ettiğiniz ve taşladığınız Devrimci ve Sosyalistler yer alacaktır.
Devrimcilere küfür, hakaret eden ve taş atanlar, haberiniz var mı acaba? Samsun"da bulunan bütün siyasi partiler ve kitle örgütleri de bizim gibi Ahmet Türk"e yapılan saldırıyı kınadılar. Peki, şimdi diğer parti ve kitle örgütleri temsilcilerine de sövecek ve hakaret edecek misiniz?  Kafalarına taş, küllük, bardak vb. cisimler atacak mısınız? Hızınızı alamayıp binalarının çamlarını taşlayacak mısınız?
 Bütün bunların hiç birini yapmayacak mısınız? Yapmayacaksanız, Samsunda yaşayan Devrimci ve Sosyalistlere bir özür borcunuz var demektir…bekliyoruz.
Savaş Karaduman                                                                                             16 Nisan 2010