2001 yılında, Çalışma Bakanı olan Sayın Yaşar Okuyan demişti ki: Sosyal Güvenlik Kurumlarından haksız maaş alan Dört yüz bin sahtekâr var
O zaman şaşırmıştım, bu nasıl Bakan diye!
O laf da, Bakan da kaynadı gitti tarih çöplüğüne
Ama geçen 8 yılda sahtekârların sayısı inmiş, inmiş ve Seksen bin"e düşmüş
SGK"nın müfettişleri öyle diyorlar
Seksen bin ölünün maaşını sahtekâr mirasçıları halen alıyorlarmış ama kahraman müfettişler ancak tespit ederek, Devletimizi yılda 400 trilyon TL"den kurtarmışlar!
Ne kahramanlık değil mi? Yutarsak tabii
Ben 26 yıl çalıştım, yaşım tutmadığından 4 ay daha çalışıp öyle emekli oldum.
Benim 4 ayımın eksik olduğunu şıp diye tespit eden devlet görevlileri, 80 bin sahtekârı 8 yılda ancak tespit etmiş!
Sahtekârlara yapılacak olan bellidir, haksız aldıkları maaşlar faiziyle geri alınacak, alınmalı da
Peki, O sahtekârları 8 yıldır tespit edemeyen görevliler ne olacak?
Ceza yok mu ceza?
Görevliler kim diye sorarsanız;
8 yıldır görev yapan Çalışma Bakanları,
Bakan denilen zatın, bakamayan Müsteşarları, Genel Müdürleri, Daire Başkanları, Teftiş Kurulları, İl Müdürleri ve diğer görevlileridir
Devlette; memurun imzası ve ortaklığı olmadan hiç kimse sahtekârlık yapamaz, çok Sayın SGK büyükleri, bilesiniz
Sahtekârlığa ortak olan görevliler bulunmadıkça daha çok trilyonlar ödenir, belki de bazıları yüzdelik primde almışlardır!
Teftiş kurulları görevlerini tam yapsalardı bu kadar insan sahtekârlık yapamazdı, devlette soydurulmazdı.
80 bin kişiye sahte maaş ödeyen SGK yetkilileri hakkında hiçbir Savcının soruşturma açmaması da çok garip ama savcılar ne yapsın, bu kadar sahtekâra Savcı mı yetişir?
Öyleyse yesin seksen bin sahtekârımız yesin de doysunlar bari.
Biz de Milli Eğitimden rica edelim de, müfredata yeni bir ders koysunlar!
Hem de seksen kredilik bir ders!
Sahte emekli nasıl olunur, ölenin maaşı nasıl alınır diye
Hatta iki yıldan fazla sahte maaş almayı becerenler, Türkiye"yi temsilen bilim olimpiyatlarına gönderilsin!
Ya da her biri, bin sahtekârı tespit etmek şartıyla SGK"ya müfettiş yapılsın, nasılsa kanunlardaki açıkları biliyorlar
Bu kadar sahte emeklisi ve ihmalkâr görevlisi olan ülkemizin sonunu Allah hayırlı eylesin
Başka ne diyelim ki, bir dörtlük yazmaktan başka
ANLAYANA
Devlet olmak; imza ve mühür çokluğu imiş
Bürokrasi; yetenekli müdür yokluğu imiş
Dürüstlük ne ki, yenilmez, içilmez, satılmaz
Günümüzde geçerli, aç gözün tokluğu imiş