Anaların çocuklarına dualarından klişe olan bir tanesi, "Yavrum ! Su gibi aziz ol" duasıdır... Özellikle, gurbete uğurlarma zamanlarında, gidenin arkasından en sesli dua olarak bu cümle duyulmaktadır. Hatta, ber kova şu da bu dua ile birlikte gidenin arkasından dökülür.
Bu dua yapılırken ve su dökülürken, çoğu kimse bununla ne yapıldığını ve ne söylendiğini bilmez, onun üzerinde düşünmez, geneleksel bir davranış ve söz olarak söylenir ve yapılır, faydalı olacağına inanılır. Güzel bir gelenek olduğu bilinir. Anlamı düşünülmeden ama sonucunun iyi olacağı hesap edilerek bu gelenek devam ettirilmektedir.
Bu duayı anlamak için su nimetinin felsefesini bilmek gerekmektedir. Bi davranış; başarıya ulaşamının ve başarılı olmanın duası gibi algılanmaktadır. Zorlukları yenmede katkı yapacağına inanılır. Hatta, zaman zaman sınava giden çocukların arkasından da yapılır. En göze çarptığı zaman, asker uğurlama sırasında görülür. Çoğu kere göz yaşlarıyla karışık bir dua seansı gibidir.
Su nimettir. İnsan vücudunun %70'i sudur. İnsan, su ile yaşamını sürdürmektedir. Kainat da, su üzerinden bir yaşam devam etmektedir. "Su" insan yaşamının ve kainat düzeninin özüdür. Su; hem içinde barındırdığı etkili özellikleriyle, hem de akarken söyledikleriyle bir çok faydayı anlatmaktadır.
Su; önüne çıkan engelleri yumuşak bir yöntemle ve kavgaya girmeden aşan bir nimettir. Dağdan akan suya bakıldığında, önüne bir kaya çıksa, su onu delmek için uğraşmadan kendine etrafından geçecek bir yol bulmaktadır. Etraftanda geçemiyorsa, biraz bekleyip, üzerinden aşağıya akarak geçip, gitmektedir. Bu da olmazsa, yorulmadan kayayı yumuşatıp, içinden bir geçit oluşturarak, kendine bir yol bulmaktadır. Ama asla kaya ile göğüs göğüse bir kavgaya girmemektedir.
Sufi geleneğinde su örneği çok etkilidir. Bu örnekten hareketle, el alanlara; "Hiç kimse ile tartışma, biri sataşırsa bile ona bulaşma, onunla uğraşır ona bulaşırsan onunla aynı seviyede olursun, etrafından dolaş ve yoluna devam et" denir. Suyun özünde; sabır, süreklilik, çalışma, gayret ve sonunda başarı vardır. O nedenle; "Su gibi aziz ol" denir. Su; imkânsızı başarmanın öyküsü ve adıdır.
Su; akıcıdır ve değişmeyi sever. Duran su; kokmaya ve başka canlılara yuva olmaya dönüşür. O nedenle; "su gibi akıcı ol" denir. Akıcı ve değişken olmak suyun özelliğidir. Su; bazen kar, bazen yağmur, bazen dolu olur. Ama hangi değişimi gerçekleştirirse gerçekleştirsin özü hep aynıdır. Değişime açıktır ancak kimliğini ve şifresini her zaman muhafaza etmektedir.
Su; bulunduğu yerin şeklini ve rengini alır ama yine özünü bozmaz. Bardakta olunca bardak şekli, kazanda olunca kazan şekli alır. Çay yapılırsa kırmızı, süte katılırsa beyaz olur suyun rengi. Bu durum suyun uyumunu anlatır. Su; uyumludur ama bu durum; uyum sağladıklarına uygun olduğu anlamına gelmez. Uyumlu olmak uygun olmak değildir. O nedenle; "su gibi aziz ol" denir. "Özünü bozmadan, işini ve görevini yap" demektir.
Su; şeffaftır, berraktır, uyumludur, esnektir, paylaşımcıdır, sabırlıdır, değişkendir, besleyicidir, rahatlatıcıdır, dinlendiricidir, tedavi edicidir, temizleyicidir... Bu ve benzeri özellikleri nedeniyle "SU GİBİ AZİZ OL" diye dua edilir. Su gibi azîz olmak gerekir. Huzur ve mutluluğun şifresi; su gibi olmaktır.