Geleneksel Din inancımız, “Dinden zorlama yoktur” emri üzerine bina edilmiştir. , İslâm âlemi, Kudüs’te, Antakya’da, Mardin’de, İstanbul’da, Selanik’te, Üsküp’te, üç Kadim dinin, bir arada dostça yaşadığı yılların, güzel örneklerini vermiştir. Güç ve iktidar dengesi içinde, bir arada yaşama nimetinin hakça paylaşılması esasında, Adaletin tartışılmaz ölçülerini veren, İslâm dini, ADİL DEVLET’ in adaletinde, her türlü haklarının teminat altına alındığı, bir HUKUK uygulanmasında, geçmiş Türk tarihi nice altın sayfalar ile doludur.
İslamiyet’in doğuşundan bugüne dek, İlahi mesaj Kur’an-ı Kerim, tek harfi dahi değişmeden bugüne kadar gelme mucizesi karşısında, Diğer din kitaplarını üzerinde yapılan tahrifatların, sayılamayacak kadar çok olması, bu öğretilerin, İnsanları ikna ve tatmin edemeyerek, İnançsızlığa iten bir etken olarak ortaya çıktığıdır.
Batı’daki, Din Kurumu olarak görülen, Kilise ve Papazların, basına yansıyan, Ahlaksızlıkları, Çocuk tacizleri, Sapık ilişkileri, Tecavüzleri, binlerce örnekle, İnternetin sayfalarını doldurmaktadır.
Bu konuda; Kenya’nın Batı SÖMÜRGECİLİĞİNDEN kurtularak ilk Başbakanı olan JOMO KENYATTA, 1889–1978 yılları arasındaki dönemi şu şekilde ifade etmektedir. “Hıristiyanlık Afrika’ya geldiğinde, Afrikalıların TOPRAKLARI, MADENLERİ; Hıristiyanların ise ellerinde sadece İNCİLLERİ vardı. Hıristiyanlar bize gözlerimizi kapayarak dua ve ibadet etmemiz gerektiğini telkin ettiler. Gözlerimizi açtığımızda, onlar bizim topraklarımızı, madenlerimizi, biz de onların İncillerini almıştık. Onların elinde topraklarımızın tapuları, bizim elimizde sadece İncil vardı. . . “ Bu sözler siyaseten söylenen bir söylem olmayıp, bir milletin Misyonerlik konusunda yaşadığı tarihi bir gerçeğin en özlü ifadesidir.
Memleketimizde Misyoner faaliyetlerinin arkasında, bugün SİYONİZM (Yahudilerin) entrikalarının yattığı bilinmektedir. Türkiye’de yıllardır faaliyet gösteren, Misyoner faaliyetlerini en iyi belgesi olan, KİTABI MUKADDES adı altında basılarak dağıtılan, Tevrat ve İncil’in bir araya getirilerek dağıtımı, Finanse edilmesinin, Siyonistlerce yapılması, Süryani vatandaşların bunun pazarlama ve dağıtımında kullanılması, görülen bir faaliyettir.
Türkiye’nin MEZAR KAZICILARI ;
Ortodoks Paitriği, Amerikada “Bizi Çarmıha gerdiler ”diye Obama’ ya şikayette bulunan kişi, Vakıf mallarının iadesi ile çarmıhın yarısına indiklerini, Fener Papaz okulu ile zulümden kurtulmuş olacaklarını ifade eden, Bartelemos . . .
Hiçbir devlet’in kabullenemeyeceği, Kendi egemenliğine yönelik bu tür faaliyetlerin, hoşgörü ile karşılanması mümkün değildir. Dün Ermeni Asala örgütü olarak görülmüş bulunan 30. a yakın Diplomatımızı şehit eden katillerin, Bu gün PKK. Adı altındaki terörist faaliyetlerinin arka planında, SİYONİZM-HAÇLI ZİHNİYETİ- MİSYONERLİK-PKK- ve bunların SİYASİ yapılanması HDP nin, eşleştiği hakikatidir. (Devamı 4 te.)