SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM

Lütfi Özkan

Ailelerini geçindirebilmek için çeşitli işlerde çalışan bizler, daha kaliteli ve huzurlu yaşamak, dünyayı ve ülkeyi kuşatan ağır sorunlarla içinde debelendiği, kabaca yüzde doksan beşimiz bilinmezlerle örtülü bu evrende,sakalı kapitalizme kaptırıp neredeyse kendimizden geçerek el birliğiyle yok etmeye giriştiğimiz bir dünyada yaşıyoruz.

Sanki evrenin bir dalına tutunmuş, yaşam savaşı veriyoruz. Ama Nasrettin Hoca'nın çok güzel işaret ettiği üzere, bindiğimiz dalın üzerinde onu kesmek için testereyi sıkı sıkıya tutmuş kör bir iştahla bekleyen zavallılarız.

Böyle bir manzara karşısında yine de bazı umut belirtileri yok değil. Bilindiği gibi son birkaç on yıldır sorunsal olarak yoğun biçimde gündeme getirilen sürdürülebilirlik, tür çeşitliği, yenilenilebilir vb. başlıklar çevresinde ısrarla farkındalık yaratılmaya çalışıldığını da unutmamak gerekiyor.

En anlaşılır anlatımıyla yediğimiz gıdalardan,kullandığımız giysilerden, ısınmak için yararlandığımız yakacak cinsinden, sabundan,deterjandan tutun da alan olarak insanlığın yaşamında geniş yer tutmaya başlayan ekoeleştiri, işte tam böyle evrede daha net, keskin bakışlarla yolumuzu aydınlatmaya yardımcı oluyor.

Doğanın zarar gördüğü durumlarda tüm canlı türleri için kaliteli bir yaşam alanı düşünmek ve uygulamak oldukça zor. Ama elimizdekilere gereken önem verilmediğinde ise belli bir zaman sonra yaşamı dahi düşünmek olanaksız hale gelebilir. Doğaya ve dünyaya en büyük zararı ise yanlış uygulamalar ve tüketim alışkanlıklarımız, çılgınlığımızla bizler veriyoruz.

Sürdürülebilir yaşam ise işte tam bu bahsettiğimiz durumların önüne geçmek ve daha yaşanabilir bir dünyaya sahip olmak için gereklidir. Sürdürülebilir yaşam söz konusu olduğunda en önemli noktalardan biri de atık azaltma yöntemlerini uygulamaktır. Sürdürülebilir yaşam dendiğinde akıllara genellikle atıkların azaltılması için yapılması gelse de aslında enerji tüketimi konusu da bir o kadar önemlidir. 

Yaşam alanlarında ve iş yerlerinde elektrik, su ve doğalgaz gibi enerji tüketimini minimumda kullanmaya özen göstermeliyiz. Enerji tasarrufunun,bütçemize yük olma durumunun yanı sıra doğal kaynakların tüketimiyle ilgili bir durum olduğunu unutmamalıyız.

Çocuklarımıza sürdürülebilir bir yaşamı miras bırakabilmek ve bu mirası onlara anlatabilmek için; onlara doğanın bir parçası olduğumuzu, biyolojik çeşitliliğin zenginliğinin önemini ve bu yaşam döngüsünün dengesini bozmadan neler yapabileceğimizi önce ebeveyn olarak, yaşam biçimimizle örnek olmak ve onların anlayacağı, kavrayabileceği bir dille anlatmak zorundayız.

Geçmişten günümüze evrilerek gelişen mutluluk,huzur ve refah gibi kavramlar insani gelişmişliği anlatabilmek için kullanılan ve temelde de toplumların daha iyi yaşayabilmelerine referanstır.

Dileğim tüm insanların ırk ,din, dil, mezhep ve çıkar savaşlarından uzak sağlıklı bir ömür sürdürebilmeleridir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.