Suskunlar kapısı

Kayseri Erciyes takımı bu güne kadar sahamızda izlediğim en diri takımlardan biriydi.
 Ergün Pembe bizi çok iyi analiz etmiş, ona göre de bir oyun şablonuyla sahaya çıkmış. Zenke'yi 43 numaralı formasıyla Veli Kızılkaya ile durduran Kayseri Erciyes Yusuf Şimşek'in aralara atacağı toplarla gol aradı.
 Aslında fırsatta yakaladılar. Bizde de  Agbetu, Murat ve Zenke ile benzer pozisyonlar bulduk. Ama şans ne onlardan ne de bizden yanaydı. Son dakikalarda Yusuf Şimşek öyle bir gol kaçırdı ki bu dakikada adeta nefesimiz kesildi..
 Maçtan sonra Yusuf Şimşek'le Canik Meşe Tesilerinde yemek yedik. Bize karşı golü kaçırmasının bizim için şans ama bir lütuf olmadığını, futbolda bu pozisyonların her zaman yaşanabileceğini ifade ettim.  Samsunspor'u nasıl bulduğunu ve hangi oyuncuları beğendiğini sordum.Yusuf, Samsunspor ve taraftarını çok beğendiğini Samsun şehrinin Süper Ligi hak ettiğini söyledi.Takımda  Murat Yıldırım'ı, Zenke'yi ve Ufuk Bayraktar'ı çok beğendiğini ifade etti. Bu maçta golcülerimiz susunca maçta 0-0 bitti. Aslını sorarsanız maçın hakkı beraberlikti. Bu sonuçla biz yolumuza Erciyes'te kendi yoluna devam etti.
 Kayseri Erciyes maçının birkaç maç öncesine kadar Samsunspor takımının hocasının taktik bilmezliğinden, yönetimin tüm özverili çabalarına rağmen basiretsizliğinden bahsederek oyuncuların demoralize olmalarına aldırmayan eski yöneticilere yerelde yazılar yazan anlı şanlı spor yazarlarımıza eski topçu ağabeylerimize efemine davranışlar sergileyen kırılgan tiplere Kayseri Erciyes'e karşı oynanan futbol tekrar izlettirilmelidir.
 Bizim oyuncu kalitemizde, maddi değerimizde bu lige bakıldığında ortalarda bir yere denk düşer. Ancak son düzlüğe çıkıldığında bu haftayı 1 puanla kapatmamıza rağmen kafa farkıyla lider durumdayız.
 Yusuf Şimşek'e beğenilmeyen hocamız Hüseyin Kalpar'ı da sordum. Oda hoca hakkında olumlu düşüncelerini belirttikten sonra devam kararı alınmasının meyvelerini aldığımızı bu ligde başarının istikrardan geçtiğini söyledi.
 Bu sonuçlardan sonra  eleştiri dozunu ayarlayamayan dostlarımıza şu dörtlüğü okumalarını ve derin manalar çıkarmalarını tavsiye ediyorum:
 
Hakikati bir yoklukta arar isen “var” görünmez,
Sevgiliye güzel diye bakar isen “yar” görünmez,
“Bir” içinde gizli gücü hissetmezsen ta içinde;
Yaprakları dallarında sallayan rüzgâr görünmez…
Kiminin dilinde kelam, kiminin elinde kalem…
Suskunların mana diliyse, bambaşka bir alem!
Samsunspor'umuzu Süper Lig'den sonra da Avrupa arenasında seyretmek  en büyük dileğimizdir.

 El CLASİCO

 Bizim maçımızın öncesinde Cumartesi gecesi Real Madrid Barcelona maçını  TV'den izledim. Hiç kuşkusuz dünyanın en iyi pas yapan takımına karşı Rose Morinho'lu Real'in ne yapacağı merak ediliyordu.
 Sert başlayan maçta Barcelona'nı pas trafiğini engellemek isteyen Madrid ekibi yoğun prese ve faullere başvurdu. Hatta faullerden yan hakemde nasibini aldı. Tüm bu girişimlere rağmen Real Madrid topa sahip olma yönünden Barcelona'nın çok gerisinde kaldı.
 İki takımda orta alanı kalabalık tutup Ronaldo-Benzema-Pepe, David Villa-Messi-Xavi çıkışlarıyla gol aradı.Real Madrid'de ikinci devre Raul Albiol, David Villa'ya ceza sahası içerisinde yaptığı faulden sonra kırmızı kart gördü ve oyun dışı kaldı.Penaltı atışını Messi gole çevirirdi.  Buna rağmen Morinho Mesut Özil değişikliği ile oyuna ortak olmasını bildi. Mesut'un pasında ceza sahasına giren Marcelo, Alves'in yaptığı müdahale sonrası yerde kaldı. Realde penaltı atışını kullanan Ronaldo takımına beraberliği kazandırdı. Yarın El Clasico Kupa karşılaşmasının 1. ayağı oynanacak. Ben rahmetli babam Avrupa takımlarından Real Madrid'i tuttuğu için Mavi Beyazlıları destekleyeceğim.