Aman doktor! derdime bir çare ağıtları türküler ile duygulanıp çaresiz hastalıklara çareyi tabip hekimlerimizden aradık, arıyoruz da.
Bugün ki konumuz doktorlarımıza karşı şiddetin boyutlarının görevi başında öldürülünceye varan sonuçlar ile cinayet derecesine kadar gelen toplum psikolojisinin bundan sonra ki gidişatının sonuçlarını düşünmeden politik malzeme olamayacak kadar hassas olduğu toplumun duyarlı kanaat önderlerinin düşünüp ele alınması gereken bir konu dur diye düşünüyorum.
Hassasiyetimizi açalım mı biraz?
Bu tip cinayet ve darplara toplumun duyarsız kalmasının sonucunun getirisi ne olur diye düşünüldüğünde bence bakın sonuç nereye varır!
Hangi anne baba evladını varıyla yoğuyla 16-17 yıl tabip olması için okutup sonrada görevi başında şiddete ve cehalete kurban vermek ister?
Hangi tabip her hangi bir baskı altında sağlıklı karar verebilir?
Hangi tabip herhangi bir hastalığın çaresine derman olmak istemez?
İnsan sevgisi olmayan, derde derman aramak istemeyen insanın yıllarca okuması ve okumaya devam eden bir kişinin doktor olmak istemesi mümkün mü sizlerce?
İnsanlığın ve insan sevgisinin cehalete kurban edildiğinde bizlerin duyarsız kalmasının sonucunu siz değerli okuyucularımızın takdirine bırakıyorum.
Siz de takdir edersiniz ki annesi veya yakını çaresizlikten, ağrılarından vefat etmiş bir çocuğa büyüyünce ne olmak istersin diye sorulduğunda o saf ve temiz duygularıyla imkan bulduğumda okuyup doktor olacağım cevabını alırsın. Veya da maddiyatsızlıktan sevdiğinin acı çektiğini gören çocuk yine o saflığı ile çok çalışıp para kazanıp zengin olacağım der. Bu iki kıyaslamanın arasındaki tezadı varın bizler düşünelim derim ben.
Anne babasız çocuğun olamayacağının düşüncesini doğru kabul ettiğimiz kadar sevginin olmadığı yerde insanlıktan, öğretmenin olmadığı yerde bilimden ilimden, tabibin olmadığı yerde dermandan, hâkimin, savcının olmadığı yerde adaletten, emniyetin olmadığı yerde güvenden, işçinin olmadığı yerde üretimden, işverenin olmadığı yerde gelirden, milletin olmadığı yerde devletten söz etmek ne kadar mümkün değilse, sağlıksızlığın olduğu yerde doktorsuz olmakta o kadar mümkün değildir diye düşünüyorum.
Sizleri bilemem;
Bence bütün bu olumlu değerler her insanda vardır. Bütün problem sistem ve o sistemin içinde kendine yer bulmak isteyen birkaç kendini bilmezin çıkar, menfaatleri ve hatta kendilerine menfaat sağladığını zanneden düşüncesizlerin bakış açıları.
İnsanlığı ve toplumu germekten zevk alacak kadar hastalıklı kişilerin insani değerlerden hazımsızlığı dünde olduğu gibi bu günde dünyayı ve insanlığı olumsuzluğa sürüklemiştir.
Lütfen insan ve insanlık adına düşünelim. Zaten yaradılışımızdaki insan olmamızın farkı düşünebilmemizden ve vicdanlardan geçer yoksa insan olmanın farklılığı da olmaz.
Anlatalım birbirimize iyiliği güzelliği, aşılı yalım geleceğe aşkı sevgiyi.
Umutsuz olmasın yarınlarımız. Her karanlığın ardından mutlak aydınlık yapmış Yaradan'ımız. Sürekli aydınlık içinde biz insanları yaratmış.
Kısaca ne diyoruz?
Hep birlikte bugün doktordan, tabipten söz ederken, biz insanlar var oldukça bizlere doktorun da, hâkiminde, savcının da, polisin de, askerin de hepsinin başlangıcında da öğretmenlerimizin olması gerektiğinin farkında lığına varmalıyız.
Bütün bu görevler ve bu görevleri hakkıyla yerine getirilmenin kutsallığının maddi değerinin bedeli olamayacağının maneviyatının ağırlığını ne kadar hafifletirsek insanca onurlu yaşamanın o kadar kolaylaşacağını düşünmekten geçer diye düşünüyorum.
Selamlar saygı ve sevgilerimle.
Bilmem anlatabildim mi?
Not: Düşünce ve fikirlerinizi şahsımla paylaşmak istemeniz halinde
E-mail adresim: sedat -5555@hotmail.com
Selam olsun gönlünde güzelliği yaşatanlara
Sedat YILMAZ