İşte bu işlerin faillerinden birİ, ŞİMDİ NEREDE-CEHENNEM-İ ZÜMERADA, Bu soğuk günlerde EPEY ISINIYORDUR HER HALDE.
ÇALIP ÇIRPTIKLARI ve İHANETLERİ ile TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇENLERDEN BİRİ.İHTİLAL GÜNÜ BENDE HOCA COCUGUYUM DİYEREK MİLLETİ KANDIRAN.
EKMEK PARAM YOKTU DİYE TELEVİZYONDA YAPACAĞI HIRSIZLIKLARA ZEMİN HAZIRLAYAN DARBECİ-ABD ELEMANI..
26.Aralık.1925 te kabul edilen bir kanunla, o güne kadar Osmanlı ve Türkiye’de kullanılan Hicri ve Rumi takvim kaldırılarak, yerine MİLADİ takvim getirilmiştir.
MİLADİ TAKVİM; bir ismi de GREGORİAN takvimi, Güneş sistemini esas alan, temeli eski Mısırlılara dayanan takvim, İyonlar ve Yunanlılar kanalıyla batıya aktarılmıştır. Romalılar Sezar zamanında, Julyen takvimi olarak düzenlemiş ve kullanmışlardır.
Yeniçağda papa 12. Gregor tarafından yeniden yapılan düzenlemelerle, GREGORYAN takvimi olarak anılmıştır. Günümüzde ise MİLAT takvimi denilmektedir. Milat takvimi Hz. İsa’nın doğuşunu (sıfır) alarak başlangıç kabul etmiştir.
Tarihte ilk Güneş takvimini Mısırlılar, İlk ay takvimini de Sümerliler oluşturmuştur. Güneş takviminde bir yıl, 365 gün 6 saat. Ay takviminde, ayın Dünya etrafında 12 kez dönmesini 12 x 29,5 gün = 354 gün olarak esas almıştır.
Muharrem ayı ve İSLAMİ YILBAŞININ başlangıcını GROGORYAN esasına dayalı duvarlarımızdaki takvimlerin satır aralarından öğreniyor ve takip edebiliyoruz.
Dini inancımız İSLAM olmasına rağmen, HIRISTIYAN âleminin kullandığı, bir takvim’i kendimize esas almanın, Geçmişte ve günümüzdeki BATILAŞMAK ve BATILI olmak sevdasının göstergelerinden biri olmaktadır.
YILBAŞI diyerek, duyarlılığı artırılan halkımızın, Emperyalist ticaret erbabının, vitrinlerini süslenmelerini hep birlikte gördük.
Çam ağacı katliamlarını izledik. Yılbaşı gecesi için, çerezcilerin önünde kuyruk olanları, Milli ! piyangocuların önündeki yığılmaları, kutlama için yapılan hazırlıkları yaşadık. Sokaklara dökülecek nice acayip kutlama aksesuarlarını vitrinlerde, işporta tezgâhlarını müşahede ettik. Sabaha dek devam edecek TV. Ekranlarında nice programları izleyerek
Saat 12 de birçoklarını yaptıkları taşkınları bağırtı-çığırtı-şampanya patlatma-havai fişek gösterilerini, Müslüman ve Türk olan bir ülke olarak, kendimize rağmen, kendimizi hayretle gördük..
İslam’ın mütevazılığine yakışan, sessiz ve sakin, sadece dua, ibadetle ve oruçla, kutlanılan MUHARREM ayı, 1440 üncü Hicri yılında, bazılaırnca İslam’ı değerlerin göz ardı edildiği, Grogaryan ve Hıristiyan esaslarına dayalı, TAKVİM-AY İSİMLERİ-GÜN İSİMLERİ-TATİL GÜNLERİ-yaşamayı mecbur edilişimizin bir PRANGA olarak takıldığıdır. Bu uygulamanın AZINLIĞIN, ÇOĞUNLUGA TAHAKKÜMÜNÜ olarak görülmektedir.
MÜSLÜMAN TÜRK MİLLETİ BU YANLIŞTAN DÖNÜLMESİNİ BEKLEMEKTEDİR.