Adı sanı çok fazla anılmayan ama futbol kumaşı mükemmel olan bir futbolcuyu Bank Asya Ligi'nde mücadele verirken, Samsunspor Diyarbakırspor karşılaşmasında tanıdım. O aralar her ilde dışlanan bu kulübümüze Samsunspor taraftarı alkışlarla destek verince, bütün Türkiye hayret ve övgüyle bakmıştı bizim Şehr-i Samsunumuza. Aynı hayret ve şaşkınlığı o gün Ufuk BAYRAKTAR da yaşamıştı. Ama bu hayret ve şaşkınlık, onda ileri ki günlerde şehrimiz ve takımımıza karşı sevgi ve aşka dönüştürdü. Kendisininde mutlaka bu takım içinde ve bu taraftarın önünde olma isteği ağır basınca o yıl ara transferde 8 ocak 2011 tarihinde 2 yıllık sözleşmeye imza atarak, yeşil kırmızı renklerden sadece yeşili beyaz yaparak, kırmızı beyazlı formayı deplasmandaki Akhisar Bel.Gençlik maçında giydi. Sol ayağı mükemmel olan bu topçunun, sol taraftan özellikle ofansif anlamda içe doğru oynayarak top sürmesi, rakip defansı karıştırması, uzaktan ve duran toplara vurması, dördüncü bölgede rakibe pres yapması, boş alan kat etmesiyle golcü adamlara açık alan yaratması gibi özellikleriyle bizim süper lige çıkmamıza büyük katkısı olan bu oyuncunun süper ligde de bize faydalı olacağını beklerken, ani bir kararla sayın hocamız Petkoviç'in ''ben senle çalışmak istemiyorum'' demesi tüm şehri şaşırttığı gibi ligin 5. haftasında tekrar kadroya alması bizi bir o kadar daha şaşırttı ve sevindirdi. Oysa ki her hafta sahaya sürülen 18 kişilik kadroda, altyapıdan gelme Samsunlu bir oyuncunun olmaması, renk aşkının ve takım ruhununda yok olmasına neden oldu. Diğer oyuncu arkadaşlar da bu duygu ve ruhla hareket etmelerine rağmen onlar için belli bir zaman sonra profesyonellik ön planda kaldığından, bizim için gerekli olan forma aşkı - arma aşkı - takım aşkı gibi değerleri verebilecek ve bu değerleri diğer arkadaşlarına aktarabilecek şu anki kadroda tek oyuncu, taraftara ve şehre aşık olarak gelen, maç kaybedildiğinde utancından tribüne bakamayan, maç kazanıldığında üzerindeki ıslak formanın armasına içten sarılan Ufuk BAYRAKTAR dır.