Ülkede neler olduğunu anlamak için çevremize ve dünyanın bu bölgedeki siyasetine bakmakta yarar vardır. Dünyada ve çevredeki gelişmeleri anlamadan yapılan faaliyetlerin arkasındaki gelişmeleri görmek mümkün olmaz. Gerçeği göremediğiniz zaman ağaçları kesiyorlar diye masumane bir şekilde başlayan eylemin nasıl ülkeyi sardığına şaşırıp kalırsınız.
Ortadoğu bölgesi tarih boyunca sorunlar yumağı olmuştur. Düşünsenize bölgenin zenginlikleri keşfeden büyük devletler , ben buranın üzerinde oturacağım, burası onuncu eyaletim deyip büyük bir alanı sahiplenebilirdiler. İngiliz'ler neden buna yaklaşmadı sizce. Fransa ile birlikte bu bölgenin sınırlarını belirleyen İngilizler' di. Musul bölgesinde bir eyalet kurup orayı yönetebilirdi. Buna cesaret edebilseydi hiç düşünmeden yapardı. Bunun yerine bölgede belirledikleri sisteme yönetici aileler bulmuş, halkları birbirine düşman etmiş, içinden çıkılmaz meselelerle bu devletleri baş başa bırakmıştırlar. Yüzyıllardır bu ülkelerde kan, göz yaşı, bağımlılık varsa nedeni bu büyük devletlerdir.
Pervasızlıkları o seviyeye gelmiştir ki, sorun çıkartacakları ülke içinde ,kan akmasında, katliamlara kadar olması muhtemel tüm olumsuzluklara göz yumar, kavga nasıl büyütülür diye ateşe körükle giden bir siyasetten kaçınmazlar. Genelde kurdukları oyun şöyledir; emperyalizmin düşmanı olarak belirledikleri grup farkında olmadan emperyalizmin hizmetini yapar, göz boyayan sloganlarla mücadele ettiğini sanan bu kuklalar, en büyük ihaneti kendi vatanlarına yaparak emperyalizme hizmette kusur etmezler. Yakın tarihimizde bunun örnekleri fazlasıyla vardır. Sol örgütler Sovyet rejimini destekleyip, Amerikan emperyalizmden ülkenin kurtulması için mücadele verdiğini söylemesine karşın, Sovyet'ler birliğinin emperyalist bir ülke olduğunu göremezler. Sovyet'lere karşı ülkeyi korumak isteyen düşüncede Abd'nin kuklası olduğunun farkına varamaz.
İkinci dünya savaşı sonrası karşılarında bir düşman yaratılması gerekiyordu, bu düşman komünizim di görevde Rus'lara verilerek, ortak bölüşümün başlaması sağlanmıştır. Sistem ömrünü tamamlayınca İkiz kulelere yapılan saldırılar planlanmış, bunun için belirlenen düşman İslamiyet'tir. Bu İslami bir yapı tarafından organize edilmeliydi.Bu operasyonun Usame Bin Ladin tarafından yapıldığını düşünmek, dünyadaki bu sistemin kullandığı araçları bilmemekten kaynaklanmaktadır. İslam fundamentalizmi sözleri dünyada olduğu gibi ülkemizde sarf edilmeye başlanmış. Sonrası Afganistan'a girilmesi, Irak'ın işgali ,petrolün sahibinin el değiştirilmesi ile son bulmuştu. Buralarda patlayan bombalar, ölen masum insanlar kimsenin umrunda değildir. Sadece amaç uğrunda kullanılmış ve yeni düşman İslamiyet seçilmiştir.
Ruslar ikinci dünya savaşından sonra boğazlardan hak isteyerek, Kars ,Ardahan'dan söz etmeye başladığında Abd'nin kapısını çaldık. İngilizlere gittik, o dönem bu üçlü Alman'lara karşı ittifak halindeydi, bizi aralarına almayarak ödün vermemiz sağlanmıştır. Amaçları Türkiye'nin Amerika'n boyunduruğunun altına girmesi şeklinde görülse de, aslında Siyonizmin kucağına atıldık. Siyonist uşaklık nereden geldi diye soracaksınız, İngiliz kraliyet ailesini borçlandırarak kendine tabi yapanda, Amerika'ya para yardımıyla merkez bankasını eline geçirende, dolar basabilen de bu oluşumdur dediğimizde sanırım durum anlaşılmış olur. Yahudi devletinin kurulması için uğraş veren bu aile, Abdulhamit'in düşürülmesinde etkin rol oynamış, bunun için itteat ve terakkiyi kullanmıştı. İtteat ve terakkinin Rus'lara cephe açmaya çalışmalarındaki amaç o bölgedeki toprakları geri almak mı? yoksa birilerinin amacına hizmet etmekmiy di. Enver ve Talat paşalar ülkeyi kurtarmak için çalıştıklarını düşünürken emperyalizmin uşaklığını yaptıklarını Alman denizaltısıyla ülkeden kaçarken farkediyordular. Günümüzdeki gelişmeleri bir sonraki gün paylaşmak istiyorum.