Türkiye'nin su varlıkları konusunda değerlendirmelerde bulunan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir, Devlet Su İşleri'nin (DSİ) son rakamlarına göre kullanılabilir su varlığının 112 milyar metreküp olduğu, bunun 94 milyar metreküpünün yüzey, 18 milyar metreküpünün ise yeraltı sularından oluştuğu bilgisini verdi. Kullanılan su miktarının yılda 57 milyar metreküp olduğunu aktaran Demir, "Bunun 44 milyar metreküpü tarımda, 13 milyar metreküpü sanayi işlemlerinde ve evlerde kullanılıyor. Tarımda kullanılan 44 milyar metreküp suyun yaklaşık yüzde 60'ı yanlış sulama yöntemleri nedeniyle boşa akıyor. Yani tarımda yaklaşık 25 milyar metreküp suyu israf ediyoruz" dedi. Kullanılan su miktarının yılda 57 milyar metreküp olduğunu aktaran Demir, "Bunun 44 milyar metreküpü tarımda, 13 milyar metreküpü sanayi işlemlerinde ve evlerde kullanılıyor. Tarımda kullanılan 44 milyar metreküp suyun yaklaşık yüzde 60'ı yanlış sulama yöntemleri nedeniyle boşa akıyor. Yani tarımda yaklaşık 25 milyar metreküp suyu israf ediyoruz" dedi. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere gelişmiş ülkelerin, suyun yüzde 30-35'ini tarımda kullandığını, 'tarımda etkin su kullanımı' yöntemleri sayesinde, bu ülkelerde suyun yüzde 90'ından fazlasının israf edilmeden değerlendirebildiğini anlatan Demir, Türkiye'de yüzeysel, salma sulamayla yapılan israfın, aynı yöntemlerle engellenebileceğini kaydetti. Demir, Türkiye'de yer üstü ve yer altı su kaynaklarının doğru kullanılması anlamında iki temel problem yaşandığına dikkati çekerek, "DSİ suyun yer altı barajlarında, yer altında depolanması, suyun korunmasıyla ilgili bir çok güzel bir çalışma başlattı. Bu, hem yer altı suyu kaynaklarımız açısından hem de suyun depolanıp kullanılması açısından önemli bir çalışma. Ama yüzey sulama yöntemlerimizin mutlaka basınçlı sistemlere geçirilerek korunması gerekiyor." diye konuştu.
Sürdürülebilirlik ve geri kazanım önemli
Bir ülkenin su zengini olabilmesi için yılda kişi başına 8 bin metreküp su miktarının olması gerektiğini bildiren Demir, "Bizim kişi başına düşen su miktarı ortalama 1300 metreküp civarında. Marmara Bölgesi'nde bu, bin metreküpün de altına düştü, 1300-1500 metreküp, su stresi sınırı. Önümüzdeki 20-30 yıl içinde maalesef su fakirliğine girebilecek bir ülkeyiz. Nasıl doğalgazı borularla ülkenin her yerine taşıyorsak, 15-20 yıl içerisinde bütün şehirler arasında borularla su taşımak zorunda kalabiliriz." öngörüsünde bulundu. Suyun sürdürülebilirliğinin ve elde edilen suyun geri kazanılabilmesinin önemine vurgu yapan Demir, şöyle devam etti: "Sularımızı, 'yeşil su', 'mavi su', 'gri su', 'siyah su' gibi farklı isimlerle tanımlıyoruz. 'Yeşil su' yağmur ile oluşan, 'mavi su' yer altı suları, yüzey sularımız ve göllerimiz. 'Gri su' bunlardan geri dönüştürülerek tekrar kazandığımız sular, 'siyah su' ise maalesef kirli sular yani geriye dönüştüremediğimiz sular. 'Gri su' çok önemli hale geldi, dünyada bunun kazanılmasının üzerinde duruluyor, yüzey ve yer altı suyunu geri dönüştürülebilir hale getirmek, sürdürülebilirlik açısından çok önemli. Evsel kullanımda gri su kazanımı çok ciddi bir belirleyicilik çalışması, belediyeler buraya doğru gidiyor. Tarımda sulamada kullandığımız su, drenaj sistemiyle tekrar geri kazanıldığında sürdürülebilirlik artacaktır."